Avrupa Birliği umudu tükenmiyor

Ali Babacan, Türkiye'nin AB süreciyle ilgili önemli noktara değindi. 17 Aralık'tan umutlu olduğunu dile getiren Babacan, beklentilerin boşa çıkmayacağını vurguladı...

Devlet Bakanı Ali Babacan, AB'nin 17 Aralık'ta çok önemli ve tarihi bir karar alacağını, bu kararın Türkiye'nin beklentileri doğrultusunda olacağına inandığını söyledi. Brüksel'de temaslarda bulunan Babacan, basına yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin katılım müzakerelerinin başlamasına ilişkin kararın verileceği 17 Aralık tarihinin son derece önemli olduğunu belirterek, Türk ekonomisinin her türlü senaryoya hazır olduğunu, ekonomik açıdan gerginliğin son derece yersiz olacağını ifade etti. Son yıllarda yaşanan bazı olayları ve bu olaylar çerçevesinde ortaya atılan felaket senaryolarını hatırlatan Babacan, Irak savaşı, Türkiye'deki terör saldırıları, Kıbrıs konusu, küresel ekonomik dalgalanmalar, petrol fiyatlarındaki artış örneklerini vererek, bunlara rağmen Türk ekonomisinde belirlenen hedeflere ulaşıldığını kaydetti. Babacan, ''17 Aralık konusunda biz umutluyuz, kimsenin endişesi olmasın. Nasıl bir sonuç alırsak alalım ekonomiyle ilgili gelişmeler, uzun vadede hep olumlu gidecektir'' dedi. "GELECEĞE BAKARAK ÇALIŞIYORUZ'' Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye'de yapılan reformların getirdiği olumlu sonuçların AB raporlarına yansıdığını, değişik alanlarda atılması gereken çok adımlar olduğunu söyledi ve ''Geçmişe değil, geleceğe bakarak çalışıyoruz'' dedi. Babacan, Brüksel, Londra ve Berlin temaslarından oluşan altı günlük programının ilk bölümünde AB üyesi ülkelerin ekonomi ve maliye bakanlarının temsil edildiği AB Konseyi (ECOFIN) toplantılarına, diğer aday ülkeler olan Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan'ın bakanlarıyla birlikte katıldığını belirtti. Toplantıda aday ülkelere ilişkin iki raporun ele alındığını, aday ülkelerin bütçelerini ve yapısal reformlarını değerlendiren bu raporların Türkiye açısından önemli olduğunu, gelişmelerin olumlu bir şekilde işlendiğini söyleyen Babacan, özetle şöyle konuştu: ''Türkiye'de son yıllarda yapmış olduğumuz reformlar ve bunların getirdiği olumlu sonuçlar raporlarda ele alınıyor. Bütçe açığımızın GSMH'ye oranı hızla düşmektedir. Bu oran 2001'de tarihi rekor olan yüzde 16 seviyesine ulaştıktan sonra bu yılı yüzde 6,5 gibi bir rakamla kapatmış olacağız. Gelecek yıl yüzde 4,5 ile AB standartlarına ulaşacağız ve 2006'da yüzde 3'ün altında bir bütçe açığı ile yılı tamamlamış olacağız. Ciddi ve kararlı uygulamalarımız sonucunda borcumuzun GSMH'ye oranı hızla gerilemektedir.'' ''Geçmişte yaptıklarımıza değil, önümüzdeki önemli gündem maddelerine bakmalıyız'' diyen Babacan, ECOFIN'de ele alınan raporda bazı unsurların altının çizildiğini, bunların ''kayıtdışı ekonomi ile mücadele'', ''sosyal güvenlik'', ''özelleştirme'', ''hukuk reformu'', ''tarım'', ''finansal hizmetler sektörü'' gibi başlıklar altında toplandığını ifade etti. Kayıtdışı ekonomide alınması gereken çok yol olduğunu, sosyal güvenlik sistemi üzerinde hassasiyetle çalışıldığını belirten Babacan, özelleştirme konusunda arzu edilen mesafenin alınamadığını, siyasi irade bulunduğunu ancak teknik ve hukuki engellerle karşılaşıldığını, bunlarla mücadelenin sürdüğünü anlattı. Hukuk reformu alanında da alınması gereken çok önemli mesafeler bulunduğunu, ekonomik kalkınmalar için özel sektör faaliyetinin şart olduğunu, bunun öngörülebilir yargı süreçleri ve güvenceler gerektirdiğini belirten Babacan, tüm bu konuların büyük siyasi irade gerektirdiğini, siyasi istikrar ortamının, mevcut makro ekonomik ortamın müsait olduğunu söyledi. Babacan, Türkiye'nin 2005-2007 dönemini kapsayan 3 yıllık katılım öncesi ekonomik programının en geç 1 Aralık'ta AB'ye teslim edilmiş olacağını bildirdi. 17 ARALIK ÇOK ÖNEMLİ Ali Babacan, soruları yanıtlarken, 17 Aralık tarihinin Türkiye ve AB için son derece önemli olduğunu, Türkiye'nin AB sürecinin başka ülkelerinki ile mukayese edilemeyeceğini, büyük ve potansiyeli yüksek bir ülkenin söz konusu olduğunu söyleyerek, ''Tarihi bir karar olacaktır. Hangi yönde olacağı konusunda endişemiz yok. AB'nin, beklentilerimiz doğrultusunda bir karar alacağını umuyoruz'' dedi. Devlet Bakanı Babacan, Türk ekonomisinin her türlü senaryoya hazır olduğunu, ekonomik açıdan gerginliğin son derece yersiz olacağını ifade ederek, ''17 Aralık'ta nasıl bir sonuç, senaryo ortaya çıkarsa çıksın ekonomimiz buna güzel tepki verecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Biz 17 Aralık konusunda çok umutluyuz'' diye konuştu. Son yıllarda yaşanan bazı olayları ve bu olaylar çerçevesinde ortaya atılan felaket senaryolarını hatırlatan Babacan, Irak savaşı, Türkiye'deki terör saldırıları, Kıbrıs konusu, küresel ekonomik dalgalanmalar, petrol fiyatlarındaki artış örneklerini vererek, bunlara rağmen Türk ekonomisinde belirlenen hedeflere ulaşıldığını kaydetti. Babacan, ''Kimsenin en ufak endişesi olmasın. Aralık'ta nasıl bir sonuç alırsak alalım ekonomiyle ilgili gelişmeler, uzun vadede hep olumlu gidecektir. Reformlar, iyi işleyen bir demokratik sistem, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve özgürlükleri kalıcı kazanımlardır. Bunlar Türkiye'ye çok güzel sonuçlar getirecek'' dedi. Brüksel'de AB Komisyonu'nun ekonomi ve parasal işlerden sorumlu üyesi Joaquin Almunia ve Avrupa Yatırım Bankası Başkanı Philippe Maystqdt ile görüştüğünü belirten Babacan, yarın Belçika Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Didier Reynders ile görüşmesinin ardından Belçika'dan ayrılacağını bildirdi.