Avrupa Birliği, geri adım attı

Avrupa Birliği’nin karar alma organı olan Konsey’in Genel Sekreteri Javier Solana, İlerleme Raporu ve Strateji Belgesi’nin Türkiye’de yanlış algılandı

Avrupa Birliği’nin karar alma organı olan Konsey’in Genel Sekreteri Javier Solana, İlerleme Raporu ve Strateji Belgesi’nin Türkiye’de yanlış algılandığını öne sürerek, “Kıbrıs konusunda Kopenhag Kriterleri’ne herhangi bir ilave yok. Bu konuda alınmaya, üzülmeye, tepki göstermeye gerek yok.” dedi. Kıbrıs konusunda hiçbir değişikliğin olmadığını vurgulayan Solana, “Türk halkına, yönetimine çok net bir mesaj vermek istiyorum. Kıbrıs konusunda hiçbir değişiklik yok.” dedi. Roma’daki AB Troykası toplantısı sonrası soruları cevaplandıran Solana, İlerleme Raporu ve Strateji Belgesi’nde verilmek istenen mesajı şöyle özetledi: “Kıbrıs sorununun çözümü hem Türkiye’nin, hem Kıbrıs’ın hem de AB’nin yararına olacak.” Solana, Kıbrıs’a ilişkin Lipponen mektubunun geçerliğini koruduğunu söyledi. Strateji Belgesi’ne yapılan ekle 1999 tarihli mektubun geçerliliğini kaybettiği yönündeki yorumlara şiddetle karşı çıkan Solana, “Bu mektubu dönemin cumhurbaşkanı ve başbakanına ulaştıran, içeriğini en iyi bilen benim. Mektubu iyi okumak lazım. Bu mektup adada çözümün iyi haber olacağını; ancak çözümsüzlüğün Türkiye’nin AB süreci ile ilişkilendirilemeyeceğini söylüyor. Bu mektup hâlâ geçerlidir.” diye konuştu. Verheugen’in de Kopenhag Kriteleri’ne herhangi bir ilave olmadığı düşüncesi taşıdığını belirten Solana, Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün devamı halinde bunun Türkiye ile müzakerelere başlamaya engel teşkil etmeyeceğini savunarak, komisyonun Strateji Belgesi’ne de mesafe koymuş oldu. Komisyon, Strateji Belgesi’nde Kıbrıs’ta sorunun devamının Türkye’nin AB beklentilerine “ciddi engel” teşkil edeceğini belirtmişti. KKTC’deki seçimlerin ‘şeffaf, hür ve adil’ olması gerektiğini söyleyen Solana, “Seçimlere hile karışacağından mı endişelisiniz?” sorusuna, “Öyle bir endişem yok” cevabını verdi. Hükümetin dünkü toplantıda Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin herhangi bir taahhüt altına girip girmediği konusunda ise Solana, “Herhangi bir söz verilmedi. Böyle bir ihtiyacımız da yok. Şu an bir fırsat penceresi var. Mayısa kadar süremiz var ve anlaşma sürecini desteklememiz gerekiyor” dedi. İlerleme Raporu’nun, bunca reforma rağmen Türkiye’yi “azarladığı” yorumlarına katılmayan Solana, “Bu doğru değil. Türkiye’nin yaptıklarını çok takdir ediyoruz. Rapor olumlu ve Türkiye reformlar konusundaki azim ve iradesini kaybetmemeli.” dedi. Javier Solana, Bakan Gül’ün de rapordan rahatsız olduğuna dair bir izlenim edinmediğini kaydetti. Solana ile AB Komisyonu'nun Türkiye’ye yaklaşımında uzun süredir farklılık gözleniyor. Solana ve ekibi Türkiye’nin AB üyeliğine sıcak yaklaşırken, Komisyon Ankara’ya yönelik mesafesini korumak için çaba sarf ediyor. KAYNAK: Zaman