BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Avrupa basını Ortadoğu'yu ele aldı

İngiliz gazetesi Times 'Arap dünyasında demokrasi güneşi doğuyor' diyor. Almanya ekonomisi konuları dikkat çekiyor. Ağırlıklı haberler Ortadoğu ile ilgili.

Abone ol

Avrupa basınında bugün; Ortadoğu'daki gelişmeler, İngiltere'de tesettüre uygun giyinmesine izin vermeyen okuluna karşı açtığı davayı kazanan Müslüman kız öğrenci, Madrid'te El Kaide'nin planladığı saldırı, Almanya ekonomisi konuları dikkat çekiyor. Avrupa gazetelerinin ortak uluslararası konusu Ortadoğu'daki gelişmeler. İngiliz gazetesi Times 'Arap dünyasında demokrasi güneşi doğuyor' diyor. Gazeteye göre, son birkaç hafta içinde Arap dünyası öyle bir siyasi alt üst oluş içine girdi ki, 16 yıl önce Doğu Avrupa'da Demirperde'nin yıkılışı gibi, bir demokrasi devrimi yaşanabilir bölgede. Gazete bölgede estiğini iddia ettiği demokrasi rüzgarını, Filistin'deki cumhurbaşkanlığı seçimi, Irak'ta genel seçim, Suudi Arabistan'da belediye seçimleri ve Lübnan'daki gelişmelerle örneklendiriyor. Gazete, bu gelişmelerin Arap uydu televizyon kanallarıyla tüm bölgeye yayıldığını ve bölgede bilgi edinme kaynakları üzerindeki geleneksel devlet tekelinin ortadan kalkmakta oluşunun da, Arap halkları içinde benzersiz bir siyasi tartışma ortamı yarattığını yazıyor. İspanyol gazetesi El Pais ise Lübnan'da Suriye yanlısı hükümetin istifasının, Batı'nın Suriye üzerindeki baskılarının meyve vermeye başladığının göstergesi olduğunu yazıyor. Ancak gazete, bölgedeki gelişmelerin, Washington'un talep ettiği 'stratejik dönüşün' işareti olup olmadığını görmek için beklemek gerekeceğini belirtiyor. Gazeteye göre, böyle bir yönelimin sınavı Lübnan'da Mayıs ayında yapılacak seçimler olacak. Bu yüzden de, diyor gazete, seçimler Washington ve Paris'in de talep ettiği gibi, göz korkutma ve tehditlerden arınmış bir ortamda yapılmalı ve uluslararası toplum tarafından denetlenmeli. Fransız gazetesi Le Monde da, Dışişleri Bakanı Michel Barnier'ye, bölgedeki gelişmelerin Amerika'nın politikasının işe yaramaya başladığının göstergesi olup olmadığını soruyor. Gazeteye verdiği mülakatta Fransız Bakan bu soruya şu soruyla yanıt veriyor, 'demokrasi ve insan haklarının yayılması çabası Amerika'ya özgü bir şey midir?' Avrupalıların demokrasi mücadelesinin Avrupa projesinin temeli olduğunu hatırlaması gerektiğini belirten Fransa Dışişleri Bakanı, Avrupalıların bunu duyurmak için daha çok çaba harcaması gerektiğini kaydediyor. Le Monde, bakanın şu sözlerini aktarıyor: ''Daha fazla demokrasinin daha istikrarlı bir dünya anlamına geldiğini kabul edebiliriz ama, Avrupa buna daha istikrarlı ve demokratik bir dünyanın, daha adil bir dünya olması gerektiğini de eklemeli.'' İngiliz gazetelerinden Independent ise, devrik Irak lideri Saddam Hüseyin'i yargılayacak olan ve isimleri gizli tutulan heyetten bir yargıcın öldürülmesi ardından, ülkedeki manzarayı değerlendiriyor. Gazetenin Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, hemen her gün Irak'ta üst düzey devlet görevlilerinden birinin öldürüldüğünü yazıyor. Fisk, 'o kadar sık katlediliyorlar ki, ne isimlerini, ne görevlerini takip edebiliyoruz' diyor. Independent muhabiri, kendilerini hedef alanlar tarafından 'işbirlikçi' olarak görülen, birlikte çalıştıkları kişiler tarafından da sık sık ihanete uğrayan bu görevlilerin, niçin işlerini sürdürmekte inat ettiklerini sorguluyor. Çünkü, diyor Robert Fisk, bu kişiler Baas Partisi, mollalar veya eli silahlı dincilerin yönetmediği bir Irak istiyorlar. Daily Telegraph ise, İngiltere'de tesettüre uygun giyinmesine izin vermeyen okuluna karşı açtığı davayı kazanan Müslüman kız öğrencinin fotoğrafını birinci sayfadan veriyor. Gazete, temyiz mahkemesinin okulun öğrencinin dini tercihini ifade etmesine izin vermediği sonucuna vardığını bildiriyor. Gazete, 16 yaşındaki öğrenci tarafından 'tüm Müslümanlar için bir zafer' olarak değerlendirdiği kararın İngiltere'deki Müslüman toplum içinde tartışmalara neden olduğunu, bazı Müslüman kuruluşların kararı daha ziyade 'köktendinciler için bir zafer' olarak gördüklerini belirtiyor. Guardian ise İspanya'nın başkenti Madrid'te banliyö trenlerinde bombalı saldırı düzenleyen El Kaide hücresinin, New York Merkez Garı'na saldırı planladığını bildiriyor. Gazetenin İspanyol kaynaklardan aktardığı habere göre, Madrid'teki saldırıları yapanların bilgisayar disketlerinde yapılan inceleme, grubun New York'taki saldırı için geniş çaplı hazırlık yaptığını gösteriyor. Bilgisayar kayıtlarında New York Merkez Garı'nın planı ve bina hakkında teknik bilgiler bulunduğunu belirten gazete, kayıtların teknik niteliği yüzünden polisin ellerindeki bilginin önemini aralık ayına kadar fark edemediğini de kaydediyor. Diğer bir İngiliz gazetesi Financial Times, başı artan işsizlikle dertte olan Almanya hükümetinin dün 'yüzünü kızartacak' bir gerçeği daha kabul ettiğini bildiriyor; Sosyal Demokrat Gerhard Schröder'in iktidara gelmesinden bu yana, Almanya'da zenginler daha zengin, fakirler daha fakir hale gelmiş. Gazete, hükümetin kendisi tarafından hazırlanan ve işsizlik verilerinden bir gün sonra açıklanan yeni raporun Başbakan Schröder üzerinde siyasi baskıyı daha da artıracağını belirtiyor. Gazeteye göre, Almanya'da şahsi servetin yüzde 47'si nüfusun yüzde 10'unun elinde; nüfusun en fakir yüzde 50'si ise şahsi servetin yüzde 4'ten azına sahip. Gazete, göreli fakirlikteki artışın sorumlusunun hükümet değil, ekonomik büyümenin düşüklüğü olduğunu ileri süren, konuyla ilgili bakan yardımcısının, Almanya'da gelir dağılımının Amerika Birleşik Devletleri'nden çok daha iyi olduğuna dikkat çektiğini bildiriyor. Alman gazetesi Berliner Zeitung ise, konuyla ilgili bakanın istifasını istiyor. Nedeni ise raporun açıklanmasını, Financial Times'ın alıntı yaptığı yardımcısına devretmiş olması. Gazete, bakanın 'kötü haberleri' şahsen vermek üzere kamuoyu önüne çıkacak cesareti gösterebilmiş olması gerektiğini belirtiyor. Gazete, bir bakan bu kadar cesaretsiz ise başbakana onu görevden almak düşer, diyor. Der Tagesspiegel ise verilerin gerçek manzaradan daha dramatik göründüğü yorumunu yapıyor. 'Çok şükür, Almanya'da fakirlik çoğu zaman kader değildir' diyen gazete, fakirlikle mücadelede milli gelirin daha eşit dağıtılmasının bir etkisi olabileceğini kabul ediyor, ancak işsizliği azaltmanın daha iyi bir reçete olacağını ileri sürüyor.