Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun satışa çıkarmaya hazırlandığı Telsim'e sürpriz talip. Aycell- Aria ortaklığından doğan Avea, Telsim'e talip olabileceklerini açıkladı.
Abone olTT&TİM İletişim Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Cahit Paksoy, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) satmayı planladığı Telsim'e ilişkin olarak, ''Telsim'in mutlaka satılması lazım. Uygun şartlar gelişirse biz de mutlaka değerlendiririz'' dedi. Paksoy, Aycell ve İş-TİM şirketlerinin en güçlü yönlerinin bir araya getirilerek 19 Şubat'ta birleşmesiyle mükemmel bir sinerjinin oluştuğunu söyledi. Müşteri odaklı çalıştıklarını vurgulayan Paksoy, ''Biz, müşteriye birtakım pazarlama oyunları ile yaklaşmıyoruz. Bu şirketi, müşteriler yönetiyor. Bizde her şey müşteriye saygı prensibiyle başlıyor'' diye konuştu. Paksoy, yıllardan beri Türkiye'de telekomun lüks olarak görüldüğünü belirterek, şunları kaydetti: ''Müşteriler, özellikle mobil iletişimi çok pahalı görmüşler. Biz, Haziran itibariyle yeni ürünlerimizi, yeni tarife planlarımızı sunduk. Biz, bu tarife planları ile kar ediyoruz. Müşterilerden bilinçli olmalarını istiyoruz. Tarifelerimize baksınlar. Faturalarını önlerine koysunlar, incelesinler. Avea müşteriye saygıyla, en uygunu vermekle neyi kastediyor... Artık telekomun lüks olmaktan çıkmasını istiyoruz. Telekom, bir ihtiyaç. Hem mobil olacaksınız, hem gece tarifeniz olacak, yok bilmem ne olacak... Mobilin hafta sonu, gecesi, gündüzü olamaz.'' Avea'nın güvenilir marka olduğunu, tarifelerinin bunu gösterdiğini kaydeden Paksoy, ''Tarifelerimizi, daha çok para nasıl kazanırız diye hesaplayarak yapmadık. Bizim geleceğimiz olan müşterilerimizin ihtiyaçlarını en iyi, en uygun şartlarda nasıl karşılarız diye yaptık. Herkes bizimle faturasına korkmadan bakacak'' dedi. ''TELEKOM MARKETİNİ UYANDIRACAĞIZ'' Paksoy, Eylül ayından itibaren yeni ürünlerini, teknolojik yenilikleri piyasaya sunacaklarını ifade ederek, ''Biz, bu marketi uyandıracağız artık. Bu markette uyuşukluk vardı, insanlar faturalarına bakmaya korkuyorlardı. Bizimle bunların hepsi geçecek. Türkiye'de bugün 20 milyon sabit telefon var. 5 milyon kendi abonemizi üstüne koyduk ve diyoruz ki (biz 25 milyonuz artık korkmayın)'' şeklinde konuştu. Kendilerinin telekom piyasasına girmesiyle rekabetin arttığını, herkesin kendisine çeki düzen vermek zorunda kaldığını kaydeden Paksoy, Türkiye'de haksız rekabet yolunda birtakım çalışmalarla insanların kandırıldığını savundu. Haksız rekabetin ülkeye yabancı sermaye gelmemesinde önemli bir unsur olduğunu dile getiren Paksoy, Türkiye'de tekellerin oluşmasını engellemek, markete yeni girenlerin ve milyarlarca dolarlık yatırım yapanların önünü tıkamamak gerektiğini söyledi. TT&TİM'in yabancı ve yerli sermayenin birleştiği en iyi örnek olduğunu belirten Paksoy, ''Türkiye'de ödenmiş sermayesi en büyük şirketiz. Bugüne kadar, 8 milyar dolar harcama yapmışız. Önümüzdeki 3 yıl içinde 500-600 milyon dolar daha harcayacağız'' dedi. ''ABONE SAYIMIZ 5 MİLYON'' Paksoy, bilinçlenen müşterinin Avea'ya yöneldiğini ve pazar paylarının yüzde 16 olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ''Biz başlarken, (bu sene iki numarayız ve ondan sonra bir numarayı kovalıyoruz) demiştik. Müşterimizin gücüyle kovalıyoruz. Ben, Mart 2003'te başladığımda 500-600 bin abonemiz vardı. Bugün, 5 milyonuz. 19 Şubat'ta birleştiğimizden bugüne yaklaşık 1 miyona yakın abone artışımız oldu. Korkunç bir sayı. Abone sayısının büyüme hızı her ay katlanarak devam ediyor. Müşterimizin bize olan teveccühleri hızlanarak devam ediyor.'' Avea markasının bilinirlik oranının yüzde 90'a çıktığını bildiren Paksoy, operatörden operatöre geçişte alınan 42 milyon liralık verginin kalkmasıyla Avea'ya geçişin tercih edildiğini belirtti. Hedeflerini 2005 sonuna kadar pazarın yüzde 30'unu ele geçirmek, daha sonra bir numara olmak olarak açıklayan Paksoy, pazar liderine gönderme yaparak, şöyle konuştu: ''Şimdi onlar (bir numaradakiler) yukardayız zannediyorlar. Rüzgar esiyor orada, ben aşağıdan silkelemeye başladım şimdi. Hem rüzgar esiyor, hem de ben silkeliyorum. Benim hedefim ergeç bir numara olmak.'' Rakip bayilerin de Avea bayisi olmak istediğini bildiren Paksoy, 400 bayisine yenilerinin ekleneceğini belirterek, ''Hem yeni, hem de rakiplerden talepler var. Çünkü, bayilerimiz çok kazanıyor. Bayilerimizin gözü ışıldıyor'' dedi. ''İTALYAN ORTAĞIMIZ, DAHA POZİTİF BAKIYOR'' Ortakları Telecom Italia Mobile'nin (TİM) marketteki pozitif gelişmeyle, Türkiye'ye bakışlarının daha pozitif olduğunu anlatan Paksoy, şöyle dedi: ''Bize, Aralık'tan sonra Avrupa yolu da gözüküyor. Türkiye'deki şartların, ekonominin daha iyi olacağına ve gelirlerin artacağına inanıyoruz. O zaman bize gün doğuyor. Biz, bu ülkede geleceğin markasıyız. Dış pazarlara mutlaka açılacağız, ama önce bu ülkeyi fethedeceğiz.'' Avrupa ülkelerinde mobil telefon kullanma oranı en düşük yüzde 85 iken, Türkiye'de vergilerin de etkisiyle yüzde 40'larda kaldığına dikkat çeken Paksoy, birkaç yılda Türkiye'de penetrasyonun yüzde 70'lere çıkacağına, bunun içinde en büyük payı Avea'nın alacağına inandıklarını ifade etti. Paksoy, TT&TİM'de bin 500 olan çalışan sayısının, büyümelerine paralel önümüzdeki iki yılda 2 bin 500'e çıkacağını kaydetti. ''TELSİM, MUTLAKA SATILMALI'' Türk Telekom'un özelleştirilmesi gerektiğini dile getiren Paksoy, bu yıl başında ses tekelinin sona ermesiyle telekomda liberalleşmenin başladığını anımsatarak, ''Rekabette devlet şartlarıyla ticaret olmaz. Telekom sektörünün önü açılmalı. Bu sebeplerle, Türk Telekom'un mutlaka özelleşmesi lazım'' dedi Paksoy, Telsim ile ilgili olarak da şunları kaydetti: ''Telsim'in mutlaka satılması lazım. Özel bir ilgimiz yok, ama uygun şartlar gelişirse biz de mutlaka değerlendiririz. Uygun şartlara tarafsız kalamayız. Çünkü biz, bu marketin en büyüğü olmaya adayız. Şunun için ilgileniriz diyoruz, Türkiye'de bir tane dominant, çok büyük paya sahip var. Bir de diğer küçükler var. Aslında bunun değişmesi lazım. Belki de bu anlamda 2 operatöre geçilirse daha iyi olabilir.'' İtalyan ortaklarının, Telsim konusundaki görüşünün sorulması üzerine Paksoy, ''Ortaklarım adına özel birşey söylemem, ama onlar bir söylemlerinde (Türkiye'deki her harekete daha sıcak baktıklarını) söylemişlerdi'' dedi.