BIST 9.550
DOLAR 34,52
EURO 36,01
ALTIN 3.004,54
HABER /  GÜNCEL

Avcılar davasına devam edildi

Parkta Tuna'yı darp ettiği edilen polislerin davasına bugün devam edildi. Duruşmada polisler suçlamaları kabul etmedi.

Abone ol

Avcılar'da bir parkta üniversite öğrencisi Güney Tuna'yı darp ettiği iddia edilen polis memurlarından Muhammet Bağcı'nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, müşteki Güney Tuna, tutuklu sanık Muhammet Bağcı, tutuksuz sanıklardan polis memurları Evren Bakırtaş, Zafer Arık, Fatih Fidan, Enes Paray ve Doktor Ergin Ertan ile avukatları katılırken, tutuksuz sanık polis memuru Samet Durmaz ise duruşmaya gelmedi.

Tutuklu sanık Muhammet Bağcı savunmasında, olay akşamı saat 23.30 gibi asayiş amaçlı Mustafa Burcu Parkı'na normal kontrol için polis memuru Samet Durmaz ile gittiğini belirterek, ''O sırada parkta ses ve gürültüler vardı. Bir kısım kişiler alkol alıyorlardı. Bu parktan devamlı alkol alanlardan rahatsız oldukları yönünde çevredeki vatandaşlardan ihbar alıyorduk. Bu kişileri alkol almayın diye uyardık ve 10-15 dakika sonra tekrar kontrole geleceğimizi, olay çıkartırlarsa cezai işlem yapacağımızı söyledik. Tekrar geldiğimizde bu kişiler açık alandaki 2 masada alkol almaya devam ediyorlardı. Kimliklerini istedik. Ancak 7-8 kişilik grup kimliklerini vermek istemedi'' diye konuştu.

Müşteki Güney Tuna'nın polis memuru Samet Durmaz'a ''Siz bize ne hakla karışıyorsunuz, bizim burada alkol almamıza siz karışamazsınız'' dediğini ve ağza alınmayacak şekilde küfürler ettiğini iddia eden Bağcı, Tuna'nın bu arada Durmaz'a tekme savurduğunu söyledi.

Bunun üzerine bu kişiyi gözaltına almak istediğini, ancak arkadaşlarının bana engel olmak istediklerini dile getiren Bağcı, savunmasını şöyle sürdürdü:

''Ben bu kişileri uyardım ve Güney Tuna'nın kolunu bükerek etkisiz hale getirdim. Polis otosuna götürmek için Samet Durmaz ile birlikte parkın dışına çıkardık. Telsizden anonsu duyan 2 motosikletli polis grubu arkadaşlar da geldi. Samet Durmaz ile birlikte müşteki polis otosuna bindirildi. Biz de arkadaşlarla aracı takip ederek Avcılar Devlet Hastanesi'ne gittik. Adli doktor raporunu almak üzere huzurda bulunan sanık doktor Ergin Ertan muayene yaptı. Doktor darp ve cebir olmadığına dair rapor verdi ve saat 00.20 sıralarında hastaneden ayrıldık. Polis merkezine geldiğimizde Tuna'nın annesi ve babası da gelmişlerdi. Bizden 'ailenin tek çocuğudur, üniversite öğrencisidir' diyerek, işlem yapmamamızı istediler. Hatta bize, 'çocuğumuz sapasağlam sizde de bir şey yoksa teşekkür ediyoruz, işlem yapmayın' dediler. Bunun üzerine Samet ağabey işlem yapmadı. Ben müştekiye karşı cebir şiddet kullanmadım. Karmaşada yere düşmüş olabilir. Suçlamaları kabul etmiyorum.''

Mahkeme başkanının sorusu üzerine sanık Bağcı, olay yerinde büfelerin olduğunu, bu parkı her gün kontrol ettiklerini, Tuna'nın kendisine olay sırasında yumrukla saldırdığını ama vuramadığını söyledi.

Tutuksuz Sanık Doktor Engin Ertan ise savunmasında olay günü Avcılar Devlet Hastanesi'nde acil serviste nöbetçi doktor olarak görev yaptığını, gece geç saatlerde bir polis memuru ile gelen müştekinin, ayakta gayet normal bir şekilde geldiğini belirterek, ''Güney Tuna'yı perde ile bölünmüş özel mahalde üzerini soydum, vücudunda herhangi bir şiddete maruz kalmış iz yada darp izi görmedim. Kendisi de herhangi bir şiddete maruz kalmadığını söyledi. Ben kişiyi gördüm, darp cebir olmadığına dair belge düzenledim. Herhangi bir kişinin de benden 'darp cebir izi yoktur' diye belge isteği olmadı. Ben görevimi yaptım, suçlamaları kabul etmiyorum'' dedi.

Müşteki Güney Tuna ise olay günü saat 21.30 sıralarında 7-8 arkadaşıyla birlikte Mustafa Burcu Parkı'na gittiklerini, 2 ayrı masada şarap içmeye başladıklarını ve yaklaşık 1.5 saat kadar sonra 2 polis memurunun gelerek sert bir şekilde, ''Buradan kalkın, bu şişeleri de toplayın gidin. 10 dakika sonra tekrar geleceğiz'' dedikten sonra ayrıldıklarını söyledi.

Daha sonra polis memurlarının yeniden geldiklerini ve diğer masaya yönelerek sert bir şekilde tartışmaya başladıklarını ifade eden Tuna, ''Oraya gidince aralarındaki tartışmaya müdahil oldum. Polis memurlarına nazik bir şekilde davranışlarının sert olduğunu söyledim. Muhammet Bağcı isimli polis memuru benim yüzüme bir yumruk vurdu. Ben ellerimle yere düştüm. Başımı herhangi bir yere çarpmadım. Ayağa kalktığımda tekrar bana saldırdı. Arkadaşlar araya girdi. Daha sonra sağ kolumu bükerek arkadan kelepçe taktı'' dedi.

Polis memurunun küfürlü ifadeler kullandığını ileri süren Tuna, daha sonra kendisini parkın duvar dibine kadar götürdüklerini, burada dizleri üzerine çökertildiğini belirterek, ''Muhammet Bağcı burada bana çelme taktı, ben düştüm. Dizim çok acıyordu. Dizimin kırıldığını sonradan anladım. Arkadaşlar gittikten sonra 6-7 tane daha polis geldi. Polisler başıma tekme tokat vuruyorlar, küfürler de ediyorlardı. İçlerinden kesin olarak hatırladığım Muhammet Bağcı'ydı. Daha sonra bindirildiğim polis otosunda ise duvar dibindekinden daha büyük bir darbeye maruz kaldım. Zannedersem bu darbe esnasında beyin kanaması geçirdiğimi düşünüyorum'' şeklinde konuştu.

Tuna, Avcılar Devlet Hastanesi'ne getirildiğinde, hastane girişinde kendisine bir şey olup olmadığının sorulduğunu, yanında polis memuru Muhammet Bağcı olduğu için korktuğundan bir şey söyleyemediğini ifade ederek, şu bilgileri verdi:

''Şimdi bana huzurda gösterilen doktor Ergin Ertan ile hiç muhatap olmadım. Perdeli bir yerde bana muayene yapılmadı. Karakola geldiğimizde de işlem yapılmasından korktuğum için aileme bir şey demedim. Karakoldan ayrıldıktan yarım saat sonra bir özel hastaneye gittik. Dizimden tomografi çekmek için giderken kustum. Başımın şiddetli ağrıması üzerine beyin tomografisi de çektiler. Sonra Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilmişim. Kısa bir süre sonra ambülansla Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk ettiler. Hastanedeki işlemleri hatırlamıyorum.''

Tanık Mustafa Söylemez ise ifadesinde, müşteki Güney Tuna ve arkadaşlarıyla birlikte olay gecesi 1 şişe şarap ve birkaç şişe de bira içtiklerini belirterek, ''Ben Güney polis otosuna bindirildikten sonra otonun kapısından her bakan polisin Güney'in yüzüne yumruk vurduğunu gördüm. Kendi cep telefonumla görüntüsünü çektim. Bu görüntüler CD halinde savcılık kayıtlarında mevcut. Güney'e tutuksuz sanık polis memuru Fatih Fidan'ın vurduğunu hatırlıyorum. Diğer kişileri teşhis edemiyorum'' dedi.

ARA KARAR

Mahkeme heyeti, ''tutuklu sanık Muhammet Bağcı'nın delillerin toplanma aşamasında olması, delillerin karartılması, gizlenmesi, değiştirilmesi şüphesinin bulunması nedeniyle tutukluluk halinin devamına'' karar verdi.

Mahkeme heyeti ayrıca, ''duruşmaya gelmeyen sanıkların da çağrılarak ifadesinin alınmasına, gelmeyen tanıkların duruşmaya zorla getirilmeleri için yazı yazılarak dinlenmelerine, delillerin toplanması ve incelenmesine, ibraz edilen CD'lerin bilirkişiye tevdi edilmesine karar vererek'' duruşmayı 10 Mart 2010 tarihine erteledi.

İDDİANAMEDEN

Söz konusu davaya ilişkin iddianamede, Avcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü Önleyici Hizmet Büro Amirliği'nde görevli polis memuru Muhammet Bağcı ve 5 arkadaşının Avcılar'daki Mustafa Burcu Parkı'nda 3 Ekim 2009 tarihinde rutin kimlik kontrolü yaparken, müştekilerin oturdukları masalara gelerek burada alkol almamalarını söyledikleri, müştekilerin karşılık vermesi üzerine polis memurlarının müştekilerin değişik yerlerine tekme ve tokat atarak darp ettikleri, ardından da müşteki Güney Tuna'yı Avcılar Devlet Hastanesi'ne götürerek hastaneden ''darp ve cebir izi yoktur'' raporu aldıkları kaydedildi.

İddianamede, hastaneden sonra Avcılar Karakoluna getirilen Güney Tuna'nın buradan ailesine teslim edildiği, ailesinin Beylikdüzü'ndeki evine götürülürken dizindeki ve başındaki ağrının artması üzerine götürüldüğü özel hastanede beyin kanaması geçirdiğinin tespit edildiği belirtiliyor.

Bunun üzerine sanık 6 polis memuru hakkında tutanakla serbest bırakarak, ''Görevi kötüye kullanmak'', ''Ağırlaştırılmış işkence'' suçları işledikleri iddiasıyla 21 yıla kadar hapis cezası istenirken, tutuksuz sanık doktor Ergin Ertan hakkında da ''Resmi belgede sahtecilik'' suçundan 8 yıla kadar hapis isteniyor.