BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,69
ALTIN 2.966,89
HABER /  GÜNCEL

ATO'nun raporu içler acısı

Ankara Ticaret Odası'nın "Dilenen Türkiye Dosyası"na göre, dilence sayısı yaklaşık 50 bin. Aylık ortalama kazançları 750 milyon ile bir milyar lira arasında değişiyor.

Abone ol

ATO'nun "Dilenen Türkiye Dosyası"na göre, dilenci sayısı yaklaşık 50 bin. Aylık ortalama kazançları, 750 milyon ile 1 milyar lira arasında değişiyor. Yıllık yarım katrilyonu bulan sektör mafyanın denetiminde. Ankara Ticaret Odası (ATO), tarafından hazırlanan "Dilenen Türkiye Dosyası"na göre, Türkiye'de dilenci sayısı 50 bine ulaşırken her bin 400 kişiye bir dilenci düşüyor. ATO, Türkiye'nin sosyal yaralarını konu alan, ve dünden itibaren her gün bir tanesi açıklanacak olan "Neler oluyor bize?" adı altında dört bölümlük bir dizi rapor hazırladı. Rapor serisinin dün açıklanan birinci bölümünü "Dilenen Türkiye Dosyası" oluşturdu. Dilencilik sektöründe bir yılda dönen paranın yarım katrilyon lirayı aştığı ifade edilen raporda, paraların büyük bölümünü dilenci mafyalarının kontrol ettiği ve kirli işler için finans kaynağı olduğu bildirildi. Dilencilerin gözdesi İstanbul İstanbul'da, Ramazan ayları hariç sayısı 15 bine yaklaşan dilencinin bulunduğu belirtilen raporda, her ilde olduğu gibi Ramazan ayında İstanbul'daki dilenci sayısının yüzde 50'lere varan artışlar gösterdiği kaydedildi. Raporda, şöyle denildi: "Resmi verilere dayanılarak hazırlanan rapora göre geçen yıl yalnızca İstanbul'da, 2 bin 217 kadın, bin 525 çocuk ve 938 erkek dilenci olmak üzere toplam 4 bin 680 dilenci yakalanmış. Bu yılın ilk altı ayında ise 2 bin 340 dilenci toplanmış. Başkent Ankara ise İstanbul'a göre daha şanslı. Ankara'nın dilenci popülasyonu, Ramazan ve diğer dini dönemler hariç, 3 bini aşmıyor. Ankara'da her gün 20 kadar dilenci zabıta ekipleri tarafından yasal işleme tâbi tutuluyor." Memurdan çok kazanıyorlar Rapora göre, günde ortalama en az 20-30 milyon lira kazanan dilenci, işin inceliklerini biliyorsa bu rakamın çok üstüne çıkabiliyor. Ortalama bir dilencinin aylık 750 ila 1 milyar liralık gelirle, işçi ve memur maaşlarının çoğunu geçtiği belirtilen raporda, Ramazan ayında bu para miktarının iki katına kadar çıktığı kaydedildi. Cami, türbe, mezarlık gibi dini duyguların sömürüleceği yerler, dilencilerin en gözde mekanları olduğu ifade edilen raporda, bu mekanları lokantalar, nikah salonları, hastaneler, otoparklar, otobüs ve tren garları, limanlar, pazar yerleri, taşıt trafiğinin yoğun olduğu kavşaklar, alt ve üst geçitler, meydanlar, otobüs durakları, alış veriş merkezleri, kısacası günlük hayatın en vazgeçilmez yerlerinin izlediği bildirildi. Dilenilen mekanların dilenci mafyası tarafından parsellenmiş durumda olduğu kaydedilen raporda, her dilencinin kendi alanında dilenmek zorunda olduğu mekan ihlali halinde ölüme varan büyük kavgalar çıktığı belirtildi. Cuma ve bayram namazları çıkışları, hasılat açısından dilenciler için en kârlı günler olduğu ifade edilen raporda, Ramazan boyunca küçük bir servet sayılabilecek kadar paranın her gün ve saatte toparlanabildiği bildirildi. 'Mafya rızası için...' ATO Başkanı Sinan Aygün, dilenciliğin bir sektör haline geldiğini ifade ederek, "Eskiden Allah rızası için istenirdi, şimdi mafya rızası için isteniyor" dedi. Dilenciliğin, suç şebekelerinin kolay para kazanma araçlarından biri haline geldiğini vurgulayan Aygün, "Her sabah sokaklara salıverilen binlerce dilenci, akşama kadar topladıkları paraları, suç baronlarının önüne bırakıyorlar. Dilenci yine yokluk, hastalık ve sağlıksız hayat koşulları içinde çırpınmaya devam ediyor" dedi. Türk Ceza Kanunu'ndaki yaptırımların son derece yetersiz olduğunu, "Önce 'Dilenen devlet' olmaktan kurtulmalıyız" diyen Aygün, "yanlış politikalar yüzünden ekonomisi tamamen dışa bağımlı hale gelen, hergün IMF, Dünya Bankası gibi kurumlara el açıp para dilenen bir ülkede, elbette çok sayıda dilenci olacağını" dile getirdi. Mafya yöntemleri ATO'NUN raporuna göre, dilenciler genellikle boş arazilere kurulan derme çatma çadır ve barakalarda göçer gruplar halinde yaşıyor, dilenci mafyası, sabah erken saatlerinde dilencileri buralardan toplayarak, arabalarla parsellenen noktalara bırakıyor. Dilenme süresi boyunca dilenciler, bu kişiler tarafından sürekli kontrol altında tutuluyor. Sakat bırakıyorlar RAPORDA, dilenci mafyasının adının çok sık çocuk kaçırma olaylarına karıştığı, kaçırılan çocukların, sakat bırakıldığı, ilerleyen yaşlarında dilendirildiği bildirilerek, şöyle deniliyor: "Çok küçük yaştaki çocukların kıkırdakları üzerine baskılar yapılarak, bedensel deformasyon yaratılıyor. Kol veya bacaklar kırılıp, kemiklerin yanlış kaynatılması gibi insanlık dışı yöntemler de kullanılıyor. Çocuk dilenciler, ne zaman ve hangi yöntemlerle sakat bırakıldıklarını çoğu kez hatırlamıyor bile." Çocuklara cinsel taciz ÇOCUKLARIN cinsel taciz başta olmak üzere her türlü işkenceye maruz bırakıldığı ifade edilen raporda, doğal olarak bu çocukların ilerleyen yaşlarında toplumdan öç alma duyguları en üst düzeye çıktığı, adeta birer suç makinesi haline dönüştüğü belirtiliyor. Sık sık cinsel tacize uğrayan bu çocukların, istenilen hasılatı toplamadıkları takdirde, işkence dahil her türlü şiddete maruz kaldıkları kaydedilen raporda, öldürülme korkusu içindeki bu çocukların, gerekli hasılatı toplamak için gasp, hırsızlık gibi her türlü yasal olmayan yola başvurmak zorunda kaldığı bildirildi. Kiralık çocuk dilenciler Dilencilik mafyası, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki yoksul ailelerden, aylık 200-250 milyon liraya çocuk kiralıyor, felçli ve engelli çocukların kirası bu fiyatın iki katına kadar çıkıyor. Haber: Yenişafak Gazetesi