Bir gazetenin vatan haini ilan ettiği Prof. Dr. Atilla Yayla basın toplantısında veryansın etti.
Abone olİzmir'de düzenlenen ''AB İlişkileri ve Türkiye'' panelinde yaptığı konuşma nedeniyle hakkında inceleme başlatılan Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Atilla Yayla, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. İfade özgürlüğünün en önemli insan hakkı olduğunu ve kullanılamadığı bir ortamda diğer hak ve özgürlüklerden söz edilemeyeceğini belirten Yayla, basının ifade özgürlüğünü yalnızca kendisi için değil, herkes için talep etmesi gerektiğini söyleyerek, ''Ben bu ülkenin bir vatandaşıyım. Türkiye'yi çok seviyorum ve Türkiye'nin medeni bir ülke, ifade özgürlüğünün tam olduğu bir ülke olmasını istiyorum. Bu uğurda ödenecek bir bedel varsa, onu da ödemeye hazırım, ama Türkiye'nin kazanmasını istiyorum'' diye konuştu.
''FİKİRLERİM ÖNCELİKLE BENİ BAĞLAR''
Yaşadıklarını Gallileo olayına benzeten Yayla, ifade özgürlüğünün yalnızca doğru, resmi ya da toplumda sevilen fikirlerin ifade edilmesi anlamına gelmediğini vurguladı.
''KABANIMIN TERS ÇEVİREREK DOLAŞTIM''
Prof. Dr. Yayla, ''Başınıza kötü şeyler gelebileceği endişesini taşıyor musunuz'' sorusu üzerine ise şunları söyledi: ''Beni hedef haline getiren gazete aynı zamanda fotoğrafımı bastı ve hain ilan etti. Türkiye, nüfusu çok ve her türden insanın bulunduğu bir ülke. İzmir'de kabanımı ters çevirerek ve atkımı çantama koyarak dolaşabildim. Bu da gösteriyor ki, ben görüşlerimden dolayı başıma kötü bir şey gelme ihtimalinin olduğunu hissettim. Bunun olmaması lazım.'' Yayla, bir soru üzerine de kendisini hedef gösterdiğini ileri sürdüğü gazete hakkında dava açacağını söyledi. Yayla, Türkiye'de bir fikri yarışması olduğunu, ancak kendisinin eleştiri konusu yaptığı Kemalist çevrelerin fikir geliştirmek yerine bağırmayı ve slogan atmayı tercih ettiğini ileri sürerek, fikirlerinin yanlışlığının yine fikir ortamında kanıtlanmasını istedi.