BIST 9.640
DOLAR 34,69
EURO 36,70
ALTIN 2.966,84
HABER /  GÜNCEL

Atatürkün son askerine veda

Eskişehir'deki evinde dün vefat eden İstiklal Savaşı'nın son askeri 110 yaşındaki Yakup Satar, son yolculuğuna uğurlandı

Abone ol

Sabah saatlerinde Hacı Seyit Mahallesi Duatepe Sokak'taki evinden alınan cenazesi son hazırlıklar için mahalledeki Hacı Seyit Camisi'ne getirildi. Burada yakınların taziyeleri kabul edip, Yakup Satar için son görevlerini yerine getirdiler. Çok sayıda seveni ve yakını da camiye gelerek Satar'ın ailesine başsağlığında bulundular.

Hacıseyit Mahallesi'ndeki gazinin evinin önünde yapılan duaya çok sayıda kişi iştirak etti. 6 çocuk 50'ye yakın torun sahibi Yakup Satar'ı son yolculuğuna asker kıyafeti giyip, asker selamı vererek uğurlayan Sefa Kurtcan (6) ile 3.5 yaşındaki Halil Berkay Altun, "Yakup dedemizi çok seviyoruz. Bize savaş hatıralarını anlatıyordu. Kendisini hiç unutmayacağız" dedi.

Şanlı mücadelenin son asker Satar'ın Türk bayrağına sarılı cenazesi, duanın ardından askeri tören için Reşadiye Camii'ne getirildi. Cenazede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı temsilen Maliye Bakanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Kemal Unakıtan, Cumhurbaşkanı Yaveri Jandarma Albay Semih Okyar, AK Parti milletvekilleri Murat Mercan, Nedim Öztürk, MHP Eskişehir Milletvekili Beytullah Asil ile çok sayıda askeri ve mülki erkan hazır bulundu. Satar'ın ailesi ve yakınları, cami bahçesinde taziyeleri kabul etti.

Askerler ve gaziler, Yakup Satar'ın tabutu başında sırayla nöbet tuttu. Ailesi ve yakınlarının göz yaşlarına boğulduğu cenazede, Satar'ın kızının torunu Hakan Yapıcıoğlu (13) da gözyaşlarına hakim olamadı. Satar'ın torunları Cem Kiraz (14), Can Kiraz (10), Nalan Kalaş (8) ve Kerem Kalaş (12) da tabutu başında bir süre bekledi.

Satar'ın dualar ve tekbirle eşliğinde askeri manga tarafından top arabasına konan naaşı gözyaşları arasında Asri Mezarlık'ta ki aile kabristanın da toprağa verildi.

SON ASKERİ'N ANILARI
10 gündür konuşamayan böbrek,kalp ritim bozukluğu bulunan Yakup Satar, Türk Silahlı Kuvvetleri Hastanesi ve Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi görmüştü. Torununun torununu gören Yakup Satar, Osmanlı Devleti'nin 1. Dünya Savaşı'na katılmasıyla Basra Cephesi'nde savaşmıştı.

Geçtiğimiz yıl anılarını anlatan Satar, Kerkük, Bağdat, Musul cephelerinde harbe katıldığını belirterek, "Son Osmanlı Padişahı zamanında İstanbul'da askerdim. Bizim taburdan 50 kişiyi Irak'a gönderdiler. 1. Dünya Harbi'nde yanlarında yer aldığımız Almanlar, zehirli gaz ürettiler. Biz bu gazla düşmanı öldürecektik. Düşmandan korkmuyorduk. Ancak, Türkiye işgal edilmiş, haberimiz yoktu. Mermiler başımı sıyırıp geçiyordu. Savaşta kolumdan vuruldum. Bağdat'ta İngiliz kadın doktor beni tedavi etti. Bağdat'tan İstanbul'a, her yerin mayın döşenmiş olması sebebiyle en uzak denizleri gezerek 22 günde geldik" demişti.

110 yaşındaki gazi Satar, Irak'ta kendisini Alman'a benzeten bir Arap askerle arasındaki geçen hatırasını da şöyle anlatmıştı: "Bana German diye hitap etti. Ben de Ne German'ı, ben müslümanım, Türk'üm dedim ve Yasin'i Şerifi okudum. Arap şaşırdı. Ondan sonra onunla arkadaş olduk ve her gece bana bisküvi getirirdi"

Kurtuluş Savaşı'nda da Atatürk'ün yanında tecrübeli asker olarak görev yaptığını da anlatan Yakup Satar, "Savaşta hiç eline silah almayan gençler askerdeydi. Ben tecrübeli olduğum için bütün ağır işler bana veriliyordu. Attığını vuran komutanımız, bir asker 10 düşmanı öldürmezse ona asker demem diyordu" diye konuşmuştu.