BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Atatürk'ün boşanma gerekçesi

Atatürk ve eşi Latife Hanım'la ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. Romanya'daki arşivler, Ata hakkındaki dedikoduları gün ışığına çıkardı. İşte o dönem yaşananların tümü:

Abone ol

‘Mustafa Kemal Paşa ile Latife Hanım arasında sıkça tartışma yaşanıyordu. Mustafa Kemal, Latife Hanım’dan 5 Ağustos 1925’te ayrıldı. Ondan, evi terk edip İzmir’de ailesinin yanına gitmesini istedi.’

ROMANYA’nın Bükreş kentindeki devlet arşivine giren Hürriyet, Türkiye’yi ilgilendiren tarihi belgeleri buldu. Kral sarayından alınıp, devlet arşivine getirilen bu dosyalar arasında, 1925-27 yılları arasında İstanbul ve Ankara’da görev yapan Romanya temsilcisi V. Anastasiu’nun, istihbarat elemanlarından toplayıp ülkesinin Dışişleri Bakanlığı’na yolladığı çok önemli kriptolar ve belgeler bulunuyor. Hürriyet 80 yıldır gizli tutulan bu belgelere, Romanya-Türkiye Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Tamer Atalay’ın girişimleri sonucu, Rumen yetkililerin devlet arşivinin kapılarını açmalarıyla ulaştı. Belgeler, Türk asıllı tarihçi Mustafa Mehmet’in büyük katkıları ile ortaya çıktı. Atatürk ile Latife Hanım arasındaki tartışmaların belgeleri V. Anastasiu’nun 27 Ağustos 1925 tarih ve 44292 sayılı raporuyla Romanya devlet arşivine şöyle girmiş:

ATA’NIN EVLİLİĞİ

‘Ankara’daki istihbarat elemanımızdan gelen rapora göre, Mustafa Kemal Paşa ile Latife Hanım arasında son günlerde sıkça tartışmalar yaşanıyordu. Ancak Türk basınında bu olaylar gösterilemiyordu. Mustafa Kemal, Latife Hanım’dan 5 Ağustos 1925 tarihinde ayrıldı. Atatürk, ayrıldıktan sonra Latife Hanım’dan evi terk edip, derhal İzmir’de ailesinin yanına gitmesini istedi. Çiftler arasında karşılıklı atışmalar yaşanırken, Latife Hanım, Mustafa Kemal Paşa’nın geç saatlere kadar milletvekili ve bakan arkadaşları ile ülke sorunlarını tartışıp, kendisine fazla zaman ayıramadığından yakınıyordu. Mustafa Kemal Paşa ise Latife Hanım’ı, siyasi işlere sıkça müdahale etmek ve aile yakınlarını torpille işe sokmakla suçluyordu. Atatürk, Latife Hanım’ı İzmir’e gönderirken, çantasına 50 bin lira harçlık koymuştu.’

Yine Romanya’nın İstanbul temsilcisi V. Anastasiu, 27 Ağustos 1926 tarihinde 44295 sayılı dosya ile gönderdiği belgelerinde Türkiye’de basın özgürlüğünün kısıtlandığını, hükümete karşı yazı yazan gazetelerin kapatıldığını ve gazetecilerin Anadolu’nun çeşitli şehirlerine ve köylerine sürüldüğünü şöyle yazdı:

SANSÜR VE SÜRGÜN

‘Hüseyin Cahit, Çorum’un bir köyüne sürgün edildi. Onun çalıştığı gazetenin müdürü de tutuklandı. Bazı yazarlar yazdıkları makalelerle Kürt isyanının başlamasına neden oldu. Ankara’da yayınlanan Hakimiyet-i Milliye Gazetesi, Ankara hükümetini aşırı derecede methetti. Türk gazetecileri diğer ülkelerdeki siyasi ve iktisadi olaylarla yakından ilgileniyor. Hükümetin gazeteciler üzerine uyguladığı bu baskı ile gazeteciler makale yazma cesareti bulamıyorlar. Çünkü Ankara hükümeti diğer ülkelerdeki ekonomik ve politik gelişmelerin Türk basınında yer almasından hoşlanmıyor. Sonuç olarak basına özgürlük tanınmıyor ve aşırı sansür uygulanıyor.’

Bugüne göre 1.2 trilyon lira

5 Ekim 1925’te İstanbul darphanesinde ilk Cumhuriyet altını basıldı. 5 lira değerindeki ilk altın Mustafa Kemal Paşa’ya gönderildi. Latife Hanım 50 bin lirası ile o tarihte 10 bin tane Cumhuriyet altını alabilirdi. Bugün 10 bin tane Cumhuriyet altını almak için ödenmesi gereken para ise 1 milyon 240 bin YTL, yani 1.2 trilyon Türk Lirası gerekiyor.

O tarihlerdeki rakamlara ilişkin bazı örnekler vermek gerekirse, 1924 yılında kurulan İş Bankası’nın sermayesi 1 milyon liraydı. Bunun 250 bin lirasını Atatürk vermişti. 1925 yılında kuruluş çalışmalarına başlanan şeker fabrikalarının sermayesi ise 500 bin liraydı.

Fransız Elçi’yi neden kabul etmedi

ROMANYA’nın İstanbul’daki elçisi Filality, 4 Ocak 1926 tarihinde Fransa elçisi Sarraut ile İstanbul’da bir saatlik görüşme yapmıştı. İki elçinin görüşmelerinde Milletler Cemiyeti’nde alınan bir kararla ilgili olarak İngilizlerin, Türklere karşı tarihi hata işlediklerine değinildi. Rumen elçi Filality, bu görüşmelere raporunda şöyle değindi:

‘Fransız elçi bana İngilizlerin, Türklere düşmanca tutumları ve davranışlarının bu insanların gururlarını inciterek eski düşmanları Ruslara yakınlaşmaya mecbur ettiğini, böylece yalnız Türklerin değil, Asya’da yaşayan 30 milyon Müslümanın da mağdur edildiğini söyledi.

Fransız elçi, Ankara hükümet yetkililerinin kendisini muhatap almadığını, iki aylık bir süre içinde İsmet Paşa ile bir kez görüşebildiğini söyleyerek Mustafa Kemal ile hiç görüşme yapamadığından yakındı. Aynı zamanda Türkiye’nin Asya politikası ile yakından ilgilendiğini belirtip, bu konunun önemini anlattı. Türkiye’nin Asya politikasının gelecekte bütün Avrupa’yı yakından ilgilendireceğini, büyük sorunlar yaratabileceğini izah etti. Fransız elçi çok da iddialı konuşarak, Türkiye’nin Asya politikasının gelecekte Avrupa’yı karıştıracağını söyleyip, bu konuda bir eser yazacağından da söz etti.’

Haber : Celal Demirbilek
Kaynak :
www.hurriyetim.com.tr