BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Atatürkü saygı ve minnetle anıyoruz

Bugün 10 Kasım.. Tarihe adını altın harflerle yazdıran gerçek liderin ölümünün 71. yılında onu rahmetle anıyoruz.

Abone ol

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 71. yıldönümünde çeşitli tören ve etkinliklerle anılacak.

Ankara’da ilk tören bugün Anıtkabir’de düzenlenecek. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, protokole dahil devlet erkânının oluşturacağı kortej eşliğinde Aslanlı Yol’dan yürüyerek saat 09.05’te mozoleye çelenk koyacak.

Gül ve beraberindekiler, Atatürk’ün manevi huzurunda saygı duruşunda bulunacak. Saygı duruşu, askeri bandonun çalacağı İstiklal Marşı’nın bitiminde sona erecek. Gül’ün Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalamasının ardından, korteje dahil olmayan sivil ve askeri erkan ile öğrenciler saygı geçişinde bulunacak.

İstanbul'daki törenler

İstanbul'da bugün Dolmabahçe Sarayı giriş salonunda (Medhal Salonu) ''71. Ayrılık Yılımızda Atatürk'ün Klasikleri'' temalı anma konseri düzenlenecek.

Anma törenleri kapsamında saat 09.05'de, Dolmabahçe Sarayı'nda Atatürk'ün hayata gözlerini yumduğu odada anma töreni yapılacak.

Enver Paşa için ne dedi?

1922 yılının ağustos ayında Enver Paşa, artık umutsuz bir taarruzla, Orta Asya steplerinde Turan hayalini gerçekleştirmek üzere son kez saldırıya geçmeye hazırlanıyordu. Daha bir yıl önce Polatlı yakınlarına gelen düşmana karşı Erzurum'da bir direniş hattı kurmak için, Batum sınırına kadar inmiş beklemişti. Ama Mustafa Kemal, Sakarya'yı kazanınca Anadolu'da liderlik hayalleri de suya düştü. Enver Paşa'nın Pamir Dağı eteklerindeki ölüm haberini Köşk'e, Kılıç Ali getirdi. Atatürk, Kılıç Ali'ye gözlerini dikip, 'Peki ölmüş mü?' diye sordu. 'Evet' yanıtını alan Gazi, önüne baktı ve derin bir nefes aldı. Herkes ne tepki vereceğini merak ediyordu. Masasındakilerden biri 'Ne diyeceksiniz Paşam?' diye üsteledi. Atatürk'ün sözleri manidardı:
'Enver Paşa bir güneş ihtişamıyla doğmuş, bir gurup ihtişamıyla batmıştır. Arasını tarihe bırakalım.' Gazi, beklentileri boşa çıkartmıştı. Herkes ezeli rakibi olarak görülen Enver Paşa'nın ölümü hakkında sevinç sözleri bekliyordu. Ama Atatürk eski komutanına, aynı sıraları paylaştığı okul arkadaşına saygı selamı sunmuş ve olası tartışmalarında önüne set çekmişti.

Talat Paşa'yı affetmedi

Talat Paşa, Atatürk'ün İttihat Terakki içinde belki de en yakınlık duyduğu isimdi. Ama Talat Paşa Berlin'de Ermeni komitacıların takibine düştüğünde son bir çare olarak Mustafa Kemal'e mektup yazıp 'Müsaade et, Türkiye'ye döneyim. Bir Mal Müdürlüğü'nde memurluktan başka bir şey istemiyorum' demişti. Ama Mustafa Kemal, Talat Paşa'nın ülkeye girdiği andan itibaren de örgütçü karakteriyle ortalığı katıp karıştıracağını biliyordu.

'İsmet dediğimi yapar'

Ama asıl eğlenceli anı Kazım Paşa'ya ait. Lozan görüşmelerine kimin gideceği tartışılırken Kazım Karabekir Paşa, Atatürk'ün huzuruna çıkıp, 'Paşam ben ülkemizi savunamaz mıyım neden beni Lozan'a göndermiyorsunuz?' dedi. Gazi gülümseyerek cevap verdi: 'Kazım, elbette en iyi sen savunursun ama İsmet (İnönü) dediğimi yapar.'

'Akla sığmayacak kadar başarılıydı'

Yazar Andrew Mango, Atatürkçülüğün, Türkiye'de akla hayale sığmayacak kadar başarılı olduğunu belirterek, "Bu sistem, gelişen dünya için en önemli örnektir'' dedi. Andrew Mango, Türkiye Barolar Birliğince düzenlenen, "Yirmibirinci Yüzyılda Atatürk'ü Düşünmek'' başlıklı etkinlik kapsamındaki "Yabancı Yazar ve Bilim Adamlarının Gözüyle Atatürk'' konulu panele konuşmacı olarak katıldı. Mango, Atatürkçülüğün asıl özünün yöntem olarak ''akılcılık'', öz olarak da "medeniyetçilik'' olduğunu ifade etti. Kurtuluş Savaşı'nın ardından neredeyse yüzde 90'ı okuma-yazma bilmeyen bir millet ile medeniyet mücadelesine başlandığını anlatan Mango, "Halk perişandı, Osmanlı cemiyetinin iş bölümü prensibine göre esnafa, uzmana, marangoza, nalbanta sahip değildi. Türk süvari, Ermeni nalbant idi... Yeni dostunuz var ya, Ermenistan... İşte oradaki Nalbantyan var ya onun gibi. Nalbantlık bile Ermeni mesleği idi'' diye konuştu.

Kim ne dedi?

 Cumhurbaşkanı Gül:Atatürk, büyük bir komutan olarak milleti ile birlikte istiklal mücadelesini zafere ulaştıran, büyük bir devlet adamı ve lideridir. Şüphesiz en önemli başarılarından biri de Cumhuriyetimizi dinamik ve yeniliklere uyum gösterecek bir yapıda kurmuş olmasıdır. 

TBMM Başkanı Şahin: Türk milleti, gönlündeki Atatürk sevgisiyle, demokratik cumhuriyete olan bağlılığıyla ve çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkma azim ve kararlılığıyla, büyük önderin açtığı yolda ilerlemektedir. 

Başbakan Erdoğan: İstiklal mücadelemizin önderi, büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, değerini ve güncelliğini hiçbir zaman kaybetmeyen temel felsefesini doğru ve bir bütün olarak yeniden anlamaya çalışmalıyız. Bugün sarsılmaz bir özgüvenle bir kez daha diyoruz ki Atatürk'ün 'büyük eserim' dediği, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti, O'nun işaret ettiği yolda ilelebet yaşayacaktır. 

CHP Genel Başkanı Baykal: Atatürk, bir ülkenin onurunu haysiyetini koruyarak nasıl değiştirileceğini, nasıl çağdaş ve örnek bir cumhuriyet haline getirilebileceğini, hem tarih yazarak, hem tarihe not düşerek göstermiş, hem de mazlum milletlere örnek olsun diye bunu tarihe tescil ettirmiş olan bir önderdir. 

MHP Genel Başkanı Bahçeli: Cumhuriyet'e ve kurucu liderine yönelik sistemli ve organize saldırıların yoğunlaştığı şu günlerde; dünden bugüne ulaşan milli değerlerimize her vatansever tarafından sahip çıkılması öncelikli bir mesele haline gelmiştir. 

Genelkurmay Başkanı Başbuğ: Ulusumuzun güvenine layık bir şekilde ve güçlü ordunun güçlü Türkiye demek olduğu bilinciyle çalışmalarımıza devam edeceğimize manevi huzurunda bir kez daha söz veriyoruz. 

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk: (Demokratik açılımın 10 Kasım'da görüşmesiyle ile ilgili soru üzerine) 10 Kasım önemli gün. Mustafa Kemal, 'Yurtta sulh cihanda sulh' söylemiyle kendisini ifade etmiştir. 'Yurtta sulh cihanda sulh'' diyen Mustafa Kemal'in vefatının yıl dönümünde böyle bir tartışmayı yapmak, doğru karardır.