Avusturya devlet arşivlerinde 70 yıl sonra ortaya çıkan gizli bir belge, suikastin ayrıntılarını ortaya çıkardı.
Abone olAvusturya devlet arşivlerinde 70 yıl sonra ortaya çıkan gizli bir belge, iki Ermeni ve iki Türkün Atatürke ve genç cumhuriyetin devlet adamlarına karşı planladığı suikastın ayrıntılarını ortaya çıkardı. Hürriyet, korkunç suikast planını ayrıntılarıyla anlatan Avusturya istihbarat belgesine ulaştı.
Suikast iki aşamada gerçekleşecekti. Düzceli Recep Çavuş ve Gönenli İsmail adlı iki Türk ile Bahçecikli Şerbetçiyan ve Pazarköy/Yeniköylü Vahram Çavuş adlı iki Ermeni, Viyanada bir araya gelerek Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Arasa yapılacak birinci suikastı planlayacaktı.
AVUSTURYA Devlet Arşivlerinde bulunan ve Avusturya Başkanlığı ile Avusturya İstihbaratının resmi iç yazışması olan bir belge, 1935 yılında iki Ermeni ile iki Türk vatandaşının Mustafa Kemal Atatürk ve dönemin Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü Aras başta olmak üzere, genç Türkiye Cumhuriyetinin devlet adamlarını öldürme planlarını ortaya çıkardı. Hürriyet, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. İnanç Atılganın, Avusturya resmi arşivlerinde ulaşıp Türk Tarih Kurumuna teslim ettiği belgeyi ilk kez açıklıyor.
5 Ocak 1935 tarih ve "Ad NPA K 780 Z1.30.248-13/35" numaralı belge, Avusturya Başbakanlığı tarafından Avusturya İstihbaratına gönderilmiş resmi bir yazışma. Belgeye göre, 1935 yılında Türk Dışişleri Bakanlığı Viyanadaki Türkiye Büyükelçiliğine, Atatürk ile birlikte hemen hemen bütün devlet adamlarına yönelik suikast hazırlığını ve bu hazırlığın ayrıntılarını bildiriyor.
İLK HEDEF ARAS
Elçilik kanalıyla Avusturya Başbakanlığına aktarılan bilgiler arasında, iki kademeli "suikast zinciri"nin Avusturyada planlanacağı bilgisine yer veriliyor. Zincirin birinci kademesi ve ilk hedef olan Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Arasa yönelik suikastın Avusturyada gerçekleşme ihtimalinden söz edilen istihbari bilgiler için Avusturya Başbakanlığı, "Viyanadaki Türk Büyükelçiliğinin bağlı olduğu yüksek makamından kesinlikle ciddiye alınması gereken gelen bilgi" tanımlamasını yapıyor.
DÖRT SUİKASTÇI
Gizli istihbarat raporunda, dört suikastçı hakkında şu bilgiler yer alıyor:
Düzceli Recep Çavuş: Orta boylu, tıknaz, kahverengi saçlı, siyah sakallı olup Suriye pasaportu taşıyor. Son ikametgahı Suriyede Beyrut.
Gönenli İsmail: Cılız, siyah tenli ve saçlı, uçları yukarı kalkık küçük bıyıklı olup kendisinin de bir Suriye pasaportu vardır. Son bulunduğu yer Suriyedeki Beyruttur.
Bahçecikli Şerbetçiyan: Zayıf, uzun yüzlü, genç görünümlü, griye kaçan saçlı olup Amerikan pasaportuna sahip. 1929da Türk topraklarına girmek istedi, başarılı olamadı. Fransızca, İngilizce, Türkçe ve Arapça biliyor.
Pazarköy/Yeniköylü Vahram Çavuş: Orta boylu, koyu tenli, siyah kaşlı ve saçlı, yüzü tıraşlı olup Nansen pasaportuna sahip. Fransızca ve Türkçe konuşuyor.
İki Ermeni, resimli ve Latin alfabeli Türk nüfus cüzdanına sahip ve (sahte) isimleri "Tarsuslu Humadi" ve "Silifkeli Abdülrezzak". Sözü geçen halıcının ise Arşak Taşçıyan olduğu belirlendi (3 Mayıs 1908de Kayseri/Türkiyede doğdu, bekar). Adresi, Wienener Hauptstr. 10/23, O/193 (Altes Freihaus)
SUİKASTLAR NASIL YAPILACAKTI
1935 yılının Ocak ayı. Fransada bulunan iki Türk ve iki Ermeni vatandaşı, yakın bir zamanda Viyanaya gitmek için hazır bekliyor. Viyanada buluşacakları adres, Kayseri doğumlu olan ve halıcılık yapan Arşak Taşçıyanın Wiedener Bulvarındaki yeri.
Buluşmanın konusu, o sırada Avrupada mekik dokuyan Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Arasa düzenleyecekleri suikast. Suikast zincirinin bu ilk halkasının tetikçileri iki Türk, Düzceli Recep Çavuş ve Gönenli İsmail.
Türk Dışişleri Bakanı Dr. Aras, Cenevreye giderken ya da dönerken öldürülecek. Avusturya ya da başka bir ülke. Türk tetikçiler bir azrail gibi Tevfik Rüştü Arasın peşindeyken, iki Ermeni Bulgaristanda hazır olacak ve "emir" bekleyecek.
Bahçecikli Şerbetçiyan ve Pazarköy/Yeniköylü Vahram Çavuşun pasaportları hazır. Eğer Tevfik Rüştü Arasa yönelik suikast başarıya ulaşırsa, biri Amerikan, diğeri "Nansen pasaportu" taşıyan iki Ermeni tetikçi, Ankaranın yolunu tutacak.
İkinci suikast için planlanan mekan, katledilecek olan Tevfik Rüştü Arasın cenaze töreni. Muhtemelen bir bombalı suikast. Hedef önce Mustafa Kemal Paşa... Ve cenazeye katılan "yüksek makam sahibi" kim varsa...
NANSEN PASAPORTU NEDİR
Oslo doğumlu Fridtjof Nansen, Grönland üzerinden Kuzey Kutbuna geçen ilk kaşif ve siyasetçi. Birinci Dünya Savaşından sonra Birleşmiş Milletlerin "atası" olan Milletler Cemiyetinde mülteciler komiseri oldu. Mültecilerle ilgili çalışmaları nedeniyle 1992 yılında Nobel Barış Ödülü alan Nansenin ismi, yine bu çalışmalar nedeniyle mülteciler için özel hazırlanan pasaporta verildi. "Nansen Pasaportu" adı altında bugün de kullanılıyor.
İŞTE BELGE
"Viyanadaki Türk Büyükelçiliğinin bağlı olduğu yüksek makamından kesinlikle ciddiye alınması gereken bilgiye göre, şu an Fransada bulunan iki Türk ve iki Ermeni, yakın bir zamanda Viyanaya gelecek ve Taşçıyan isimli halıcının yanında Türk Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü Arasa yapılacak suikast üzerine görüşecekler. Suikast iki Türk tarafından, Türk Dışişleri Bakanı Cenevreye giderken ya da dönerken, veyahut da Avusturya ya da başka bir ülkeden geçerken düzenlenecek. Bir sonraki Kurul Toplantısı, Türk Dışişleri Bakanının Avusturyadan geçeceği 13 Ocak tarihinden önce Ocak ortasında yapılacak. Viyanada yapacakları görüşmelerden sonra bu iki Ermeni Bulgaristana gidecek ve Hasköye konuşlanacak, pasaportlarını hazırlayıp emir bekleyecekler. Türk Dışişleri Bakanına düzenlenecek defin töreninde özellikle Mustafa Kemale olmak üzere yüksek makam sahibi kişilere suikast düzenleyecekler."
İZMİRDE BAŞARISIZ SUİKAST
Cumhuriyet tarihinde Atatürke yönelik suikast girişimlerinden en önemlisi, İzmir suikastı olarak biliniyor. 1926 Haziranında Gazi Mustafa Kemale İzmirde düzenlenmesi tasarlanan suikast girişimi önceden haber alınarak önlenmiş ve düzenleyicileri tutuklanmıştı. Kurulan İstiklal Mahkemesi, suçları sabit olanları idama mahkum etmişti. 14 Temmuz 1926da başta Ziya Hurşit, Laz İsmail, Gürcü Yusuf, Çopur Hilmi, Şükrü Bey, Ayıcı Arif, İsmail Canpolat olmak üzere 13 kişi idam edilmişti. Atatürk bu girişimi, Anadolu Ajansına, "Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet páyidar kalacaktır" sözüyle değerlendirmişti.
Haber: Levent Seğmen
Kaynak: www.hurriyet.com.tr