Türkiye'nin Amerikalı Dostları adlı derneğin düzenlediği panelde konuşan Kemal Derviş Kürt sorunu ve Atatürk üzerine çarpıcı açıklamalar yaptı...
Abone olİNTERNETHABER.COM- Atatürkçülüğün iki temel ögesinden bahseden Kemal Derviş, Atatürk milliyetçiliğinin çoklu etnik kökene ve modernizme dayandığını söyledi. Kürt sorunu ve Kürt kimliği üzerine çarpıcı çıkışlar yapan Derviş, Atatürk'ün cesur çözümler üreten bir siyaset adamı olduğunu vurguladı.
ORDU ACI HATALAR YAPTI AMA ATATÜRK'E İHANET ETMEDİ
Türkiye'nin geçirdiği sürece değinen Derviş, ülkede ''kendini Kemalizm'e referans vererek meşrulaştırmaya çalışmış askeri darbeler'' yaşandığını ama''Türk ordusunun hiçbir zaman tam askeri diktatörlük kurmaya çalışmadığını'' ifade etti. Derviş, ''Hiçbir zaman Silahlı Kuvvetler, bir kurum olarak, Türkiye'yi Kemalist Türkiye'nin bir parçası olduğu muassır medeniyetten uzaklaştırıp, üçüncü dünya diktatörlükleri grubuna katmaya çalışmadı. Acı ve zararlı hatalar yaptılar. Fakat, bir kurum olarak, Atatürk'e hiç bir zaman ihanet etmediler ve daimi bir askeri rejim kurmaya kalkışmadılar'' dedi.
Derviş, ''Artık ordunun siyasetteki etkisinin önüne geçilmesiyle de Cumhuriyet'in kurulmasından beri ilk defa, ülkede sivil gücün tam ve egemen olarak tesis edildiğini'' ifade ederek, sivilleşme anlamında, Türkiye'nin bugün ABD ve İngiltere'den farklı olmadığını kaydetti.
KÜRT KİMLİĞİNİN KABUL GÖRMESİ GEREKİR
Derviş, Cumhuriyet'in kurulmasıyla sayıca az olan grupların yeni bir Türklük kimliğinde kolayca birleştiğini, ama ''En başından beri büyük nüfusa sahip ve daha sonra da büyüyen, çoğunluğu ülkenin daha az ulaşılabilir, fakir kısmında yaşayan ve merkezi yönetim tarafından ihmal edilen Kürtlerin, Türk kimliğinin yanında Kürt kimliğini de korumayı sürdürdüğünü''belirterek, ''Bu kimlik var, büyüyor ve bu kimliğin kabul görmesi gerekiyor''dedi.
Ancak, Kürtler ve diğer vatandaşlar arasında net coğrafi sınırlar bulunmadığına ve yan yana yaşadıklarına dikkati çeken Derviş, şunları kaydetti:
''Bu nedenle tek bir çözüm bulunuyor. Kürt kimliğini savunan ve geliştirmek isteyenler, şiddet kullanmamalı ve hedeflerini Türkiye'nin demokrasisi içerisinde aramalı, Türkiye de Kürtlerin, Türkiye vatandaşları olarak, kendi kültür ve kimliklerini algıladıkları ve istedikleri gibi yaşayabildikleri bir ülke haline gelmeli. Demokratik usullere saygı duydukları ve şiddet kullanmadıkları sürece, Kürt vatandaşlarımızın kimliklerini nasıl tanımlamak istediklerinin kararı, başkalarına değil, kendilerine aittir. Ben böyle bir düzenin önümüzdeki on yıl içinde oluşacağı konusunda gerçekten iyimserim. Eğer Cumhuriyet, Kürt vatandaşlarımızın gelişmesine, refaha kavuşmasına ve kendine güvenen, demokratik ve bölünmemiş bir ülkede, ulusal kimliğin etnik kökene değil vatandaşlığa bağlandığı bir Türkiye'de, kendi dilleriniöğrenmek ve kullanmak isteyenlerin bunu özgürce yapmasına destek olursa, ulusal birliktelik azalmayacak, artacaktır.''
MUSTAFA KEMAL DİYARBAKIR'A GİDİP BAYDEMİR'LE GÖRÜŞÜRDÜ
Türkiye'nin bazı noktalarda fikir özgürlüğünde son iki yılda geriye gittiğini savunan Derviş, bu noktada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün TBMM'nin açılışı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'ndaki yeni anayasa ihtiyacı konusundaki konuşmasının önemli olduğunu söyledi ve izleyicilere tam metni okumalarını tavsiye etti.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da Kurban Bayramı kapsamında, DiyarbakırBelediye Başkanı Osman Baydemir'i ziyaret etmesini önemli bulduğunu belirten Derviş, ''Eğer 2012'de yaşıyor olsaydı, Mustafa Kemal de Diyarbakır belediye başkanını ziyaret ederdi'' dedi.