BIST 9.916
DOLAR 35,19
EURO 36,64
ALTIN 2.960,53
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Atatürk, Hitler'in elçisini kovmuş

Cornelius Bischoff, Hitler'in esmeye başladığı yıllarda Atatürk'ün "zalimin zulmüne" nasıl karşı koyduğunu anlattı.

Abone ol

Almanya'nın Lübeck kentinde 19 Mayıs Türkiye Halk Kültür ve Gençlik Merkezi (TÜRGEM) ve Verdi Sendikası tarafından düzenlenen “Ayyıldız Altında Kurtuluş" başlıklı konferansta Cornelius Bischoff'un ilginç açıklamalarına sahne oldu.

Tarihi belediye sarayındaki konferansı Türgem Başkanı Remzi Uysal ve dönemin SPD milletvekili dedesi Nazi toplama kampı Buchenwald'da öldürülen Verdi Bölge Başkanı, Ernst Heilmann yönettiler. Heilmann, Nazi döneminde Alman muhaliflere Türkiye gibi cesaretle kucak açan çok az ülke olduğunu söyleyerek, “Türkiye hayat kurtarıcı bir ülkeydi. Bugün Türkiye AB'ye dahil olmalı mı, olmamalı mı tartışmalarını yürütülenlerin tarihe bir göz atmasını diliyorum" dedi.

Hitler'in aptallığına gülüyordu

Babası sosyal demokrat ve sendikacı olduğu için 1939'da Türkiye'ye sığındıklarını söyleyen ve kendisi Türkiye'de liseyi bitiren, “Bizden önce Hitler'in ilk Başbakan olduğu 1933'de Türkiye'ye sığınan çok sayıda bilim adamı vardı. Bazıları bizzat Atatürk ile tanışma imkanı bile bulmuşlardı. Onlar daha sonra lisede, üniversitede hocalarımızdı. Hep Atatürk'ün Hitler'in aptallığına güldüğünü anlatırlardı. Atatürk, akıl almaz ırki ve siyasi sebeplerden dünyaca ünlü bilim adımlarını Almanya'dan kovan Hitler'in aptallığına gülermiş. Atatürk, hatta Türkiye'nin bu bilim adamlarını ülkeye almamasını talep eden Hitler'in bir elçisini kapı dışarı etmiş.

Nazi devleti Türkiye'nin Alman muhaliflere sığınma hakkı vermemesi için baskı kurmaya çalıştı ama ne Atatürk ne de İnönü buna boyun eğdi. Hatta Türkiye'ye muhalif bilim adamlarına kapılarını açmaması ve aldıkları kovması için Almanya'dan Nazi yanlısı bilim adamları gönderme ve maaşlarını ve tüm masraflarını Alman devletinin ödemesi bile teklif edildi. Atatürk Türkiye'si bu ahlaksız teklifi tabii ki reddederek büyüklüğünü gösterdi" dedi.

"Pasaportlarımızı almaya cesaret edemediler"


Bischoff, muhalif Almanların kaçtığı diğer ülkelerde Alman Büyükelçiliklerini ve Başkonsolosluklarının muhaliflerin pasaportunu uzatmadığını ve hatta ellerinden aldığını söyleyerek, “Türkiye'de,, Türk devletinin tepkisinden çekinerek buna cesaret edemediler. Biz muhaliflerin pasaportları devamlı geçerli kaldı, süresi dolanlar hiç sorun çıkartılmadan uzatıldı" dedi.

1933-45 arası başta Almanya olmak üzere Avrupa kapkaranlık bir devreden geçerken, Türkiye'nin yeni kurulan Cumhuriyet'in coşkusuyla aydınlık, dinamizm dolu olduğunu söyleyen Bischoff, “İnönü hem Almanya, hem de İngiltere'nin yoğun baskısına rağmen Türkiye'yi savaşın dışında tutmayı başardı. Ben ve ailem gibi bir çok Alman muhalifin Türkiye minnet borcu var. Türk yazarlarının kitaplarını Almanca'ya çevirerek bu borcunu ödemeye çalışıyorum" diye konuştu.

Sayısız çeviri ödülü sahibi olan Cornelius Bischoff, Yaşar Kemal ile Türkiye'deki okul döneminde başlayan dostluğunun hala sürdüğünü ve Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk ile de çeviri işleri dışında da yakın arkadaşlığını bulunduğunu söyledi.

Konferansta ayrıca edebiyat araştırmacısı Doç. Dr. Wolfgang Beutin Nazi döneminde Türkiye'ye sığınan ve en önemli eserlerini yazan dil bilimcileri Leo Spitzer ve Erich Auerbach'ın Türkiye'deki yaşamı ve eserleri hakkında detaylı bilgi verdi.