Atasay Kuyumculuk'un hedefi büyük

Atasay, Türkiye ve Ortadoğu'nun en büyük altın takı üreticisi. 80 ülkeye ihracat yapıyor. Sırada bir başka büyük hedef var..

Grubun veliahtı Cihan Kamer, hedeflerini Star'dan Jale Özgentürk'e anlattı. Kamer'in yeni hedefi bin mağaza açarak dünya markası olmak. Kamer, çiçeği burnunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da dostu ve ekonomi danışmanı. Kamer, 'Tayyip Bey'in kötü gün dostuyuz. Beklentimiz yok' diyor. Kuyumculuk son yıllarda parlayan sektörlerden. Osmanlı'nın mirasını devralan Türk girişimcilerin katkılarıyla dünya sıralamasında İtalya'nın ardından ikinci sıraya oturan kuyumculuk sektörü, şimdi liderliğe oynuyor. Yılda 100 tonu bulan ihracatla sağlanan döviz girdisi 1.5 milyar doları bulmuş. Üretim ve ihracat aşamasını başarıyla tamamlayan sektör, şimdi markalaşma yolunda önemli adımlar atıyor. Atasay kendine dünya markası olma rotasını çizen, Türkiye ve Ortadoğu'nun en büyük üretim tesislerine sahip, 80 ülkeye ihracat yapan bir grup. Sektörün öncülerinden. Atasay Kamer'in sıfırdan yarattığı grubun veliahtı Cihan Kamer bugünkü konuğum. Onu daha çok AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan'la olan dostluğu nedeniyle tanıyor kamuoyu. Erdoğan'ın gezilerinde yanından ayırmadığı, 'iş güvencesi yasası' gibi ekonomiyi ilgilendiren konularda danışman olarak seçtiği bir işadamı Kamer... Çiçeği burnunda başbakanın Ocak ayında beraat ettiği malvarlığı davasının tanığı. Belediye başkanlığı sırasında tanıdığı Erdoğan'ın en zor günlerinde yanında olan, tatile birlikte giden, başbakanlık görevini alırken ise gözyaşlarını tutamayan en yakın dostlarından Kamer. Bu dostluğu yadırgayanlara şu yanıtı veriyor: 'Ondan ne başkanlığı sırasında ne de şimdi hiçbir zaman bir ricada bulunmadık. Devletten bugüne kadar ne tek kuruş kredi ne de ihale aldık. Biz Allah için dostuz. Beklentimiz olmadığı için de doğruyu da yanlışı da sohbetlerimizde söyleriz.' GEZGİN KUYUMCU Şimdi de Atasay'ın varoluş öyküsü... Atasay Grubu'nun ilk adımı Denizli'de atılıyor. Atasay Kamer 1941'de Denizli'nin Çivril ilçesinde doğmuş. Çocukken geçirdiği bir tren kazasıyla tek kolunu kaybetmiş. Hem manifaturacılık hem de kuyumculuk yapan babası Hacı Mustafa Efendi'nin yanında ticareti öğrenmeye başlayan Atasay Bey, kuyumculuğu seçmiş. Çok genç yaşta babasının yanından ayrılarak kendi kanatlarıyla uçmaya karar vermiş ve gezgin kuyumculuğa başlamış. 1970'li yıllar... Opel station arabasını otel gibi de kullanan Kamer, kasaba kasaba dolaşarak takı satıyor yıllarca. Sabit kuyumculuk yapmaya karar verdiğinde ise bu sektörün geleneksel mekanı Kapalıçarşı'yı seçiyor. 1980'li yıllara gelindiğinde artık bir üretici ve toptancı Kamer. Altın piyasasının legalleşmesi, Kapalıçarşı'nın serbest piyasa kurallarına uygun çalışma koşullarına kavuşması ise Atasay Kamer'in, dönemin başbakanı Turgut Özal'ın kapısını çalmasıyla gündeme geliyor. Birbiri ardına alınan kararların ardından ilk altın takı ihracatçısı Kamer oluyor. Dış pazarlarda aranan ayar ve standartın dünyayı tanımayan Kapalıçarşı'da bir türlü gerçekleştirilmemesi ise Atasay Kamer'in ilk fabrikayı kurmasına neden oluyor. Atasay Bey hala işinin başında ama artık şirketi oğlu Cihan Kamer'e devretmiş. ANADOLU TAKILARI Cihan Bey 1965'te Çivril'de doğmuş. O da babası gibi eğitimi kısa kesmiş. Lise ikinci sınıftan ayrılmış. Onun da ilkleri var. Kapalıçarşı'da ilk döviz büfesini kuran, ilk menkul kıymet şirketlerinden biriyle borsacılığa başlayan kişi. 1990 yılında Atasay'a ortak olmuş. Kamer şimdi dünya markası olma yolunda adımlar atıyor. Atasay markasıyla toplam bin mağaza açılacak. 250'si Türkiye'de. 6 ayda 125'ini açmışlar. Eşi Çiğdem Kamer, üretim ve tasarımın başında. Bugünlerde Anadolu takılarını yaşatmak için bir çalışma başlatmışlar. 13 ilde 100 yıldır üretilen değişik ürünleri ve onların ilginç öykülerini gün ışığına çıkaracaklar. iŞ GÜVENCESiNi ERTELETTiRDi Başbakan Erdoğan'ın 'işveren kesiminde psikolojik rahatsızlık ve baskı yarattığını' söyleyerek ertelettiği İş Güvencesi Yasası, Cihan Kamer'le sohbetimizin sık sık bağlandığı bir konu oldu. İş Güvencesi Yasası'nı zamansız bulan Kamer, danışman olarak bu eleştirilerini Tayyip Erdoğan'a da sık sık iletmiş. 'Yasayı Tayyip Bey de yanlış buluyordu. Ancak onu sendikaların baskısı ile alacağı siyasi risk engelliyordu' diyor. İş dünyasının yasaya neden bu kadar karşı olduğu soruma ise şu yanıtı veriyor: 'Bu yasa gerçekten büyük sorunlar yaratacaktır. Beş sene içinde sanayi biter. Pahalı enerji, yüksek SSK primleri ve vergilerle zaten zor durumda olan sanayici, ucuz olan ülkelerde yatırıma yönelir. Bizi de Güney Afrika'dan çağırıyorlar. Oralarda yatırım yapmak zorunda kalırız.' AK Parti iktidarının performans değerlendirmesi ise şöyle: 'Kıbrıs, Irak gibi problemlerle şanssız bir başlangıç yaptı. Yılların hataları bunlar. Kaynaklar değerlendirilemiyor. Altın var kullanılamıyor. Su kaynakları var santrallar kurulamıyor. Bu bir oyun gibi.'