BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,00
ALTIN 3.010,38
HABER /  DÜNYA

Atakan’ın ölümüne ilişkin son noktayı koydu

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Hatay’da yaşanan olaylar sırasında hayatını kaybeden Ahmet Atakan’ın ölümüne ilişkin, "Yüksekten düşme olduğ...

Abone ol

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Hatay’da yaşanan olaylar sırasında hayatını kaybeden Ahmet Atakan’ın ölümüne ilişkin, "Yüksekten düşme olduğu konusunda herhangi bir tereddüt yok. Polisin herhangi bir müdahalesi konusunda da bir tereddüt yok” dedi.
Demokratikleşme Paketi Değerlendirme toplantısına katılmak üzere AK Parti Genel Merkezi’ne gelen İçişleri Bakanı Muammer Güler, gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Hatay’da meydana gelen olayları değerlendiren Bakan Güler, olayların üzücü olduğunu belirterek, Ahmet Atakan’a rahmet dilediğini söyledi. Atakan’ın yakınlarının acılarını paylaştığını ifade eden Bakan Güler, “Olayla ilgili Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gerekli inceleme başlatıldı. Adli yönden süren inceleme yanında biz de mülkiye müfettişlerini görevlendirerek olayın bütün boyutlarla incelemesine başladık” dedi.

“KANUNSUZ EYLEMLERLE İLGİLİ TAVRIMIZ DEVAM EDECEKTİR”
Atakan’ın ölümüyle ilgili televizyon kanallarına düşen görüntülerde olay sırasında polis aracının geçmekte olduğu ve bu sırada herhangi bir polis müdahalesinin bulunmadığı, yüksekten düşme sonucu bir görüntü ortaya çıktığını sözlerine ekleyen Bakan Güler, “Otopsi raporu da yüksekten düşmeyi teyit ediyor. Bütün bunlara rağmen incelememizi sürdürüyoruz. Elbette olayın bütün ayrıntıları ortaya çıkmadan birileri suçlamanın veya bu konuyu polise mal etmenin veya bunu hemen bir provokasyon aracı haline getirmenin, özellikle Hatay’da günlerden beri yapılmakta olan orada bir büyük karışıklık çıkartma bir etnik provokasyonla insanları birbirine düşürme eğilimlerini yakından biliyoruz. Nerede olursa olsun kanunsuz eylemlerle ilgili tavrımız devam edecektir. Özgürlüklerin bütün unsurlarla kullanılmasına evet ama kanunun öngördüğü şartlar içerisinde başkalarının özgürlüklerini ihlal etmeden bir de şiddet kullanılmadan özgürlüklerin kullanılmasından yanayız. Bu olayla ilgili incelememiz de sürecektir. Biraz sabırlı olalım. Olayın bütün boyutları ortaya çıkmadan kimse kimseyle ilgili bir önyargıyla veya şüpheyle olaya yaklaşmasınlar. Ama bu tip kanunsuz gösterilerin de maalesef geldiği noktayı vatandaşlarımızın takdirine bırakıyorum” diye konuştu.

“KİM BU SÜRECİN SONA ERMESİYLE İLGİLİ GAYRET GÖSTERİRSE BUNUN ALTINDA KALIR”
Çözüm süreciyle ilgili gelinen son noktanın da sorulması üzerine Bakan Güler, Demokratikleşme Paketi Değerlendirme toplantısının ardından AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik’in gerekli bir açıklama yapacağını belirterek, “Bizim bu konudaki tavrımız nettir. Çözüm sürecinin devam etmesi ülkenin yararınadır. Gözyaşının durması kanın durması aylardan beri şehit haberlerinin gelmemesi, çatışmasızlık ortamının sürdürülmesi Türkiye’nin yararınadır. Ancak bu konuda bu sürecin baltalanması için de çok gayretler oldu. Bunu kamuoyu da yakından biliyor. Kim bu sürecin sona ermesiyle ilgili gayret gösterirse bunun altında kalır. Ben Mardin milletvekiliyim… Bölgenin çözüm sürecine verdiği desteği yakından biliyorum. Özellikle o bölgede çözüm sürecine destek oranı yüzde 93’lere yaklaşmıştır. Bu hem bizim için mesajıdır hem de diğer partiler için mesajdır, hem de Türkiye’ye mesajdır. Bu barış ve huzur ortamının, özellikle belirtiyorum, huzur ortamının sürdürülmesini istiyoruz. Elbetteki demokratikleşmeye ilişkin adımlar sadece belli bir etnik grubu bölgeyi de kapsamamaktadır. Ülkenin tamamını kapsayacak bir demokratikleşme paketi üzerinde veya demokrasinin standartlarının yükseltilmesi konusunda çalışmaları sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.

“BUNU PROVOKE EDEN BUNUN DA ALTINDA KALIR”
Olayı belli bir grup belli bir parti anlamında değerlendirmediklerini belirten Güler, “Türkiye’nin bütünü anlamında bütün vatandaşlarımızın özgürlüklerinin genişletilmesi anlamında değerlendiriyoruz. Ancak bu sürecin kıymetinin de bilinmesi gerekir. Bunu provoke eden bunun da altında kalır” dedi.
Öten yandan Hatay’daki olayların ardından Türkiye’nin çeşitli illerinde başlayan olayların da sorulması üzerine Bakan Güler, şunları söyledi:
“Kamuoyunda yakından takip ediliyor. Şiddet kullanılmadığı, kanunsuz gösteri yapılmadığı sürece polisin hiçbir müdahalesi yok. Ancak bir çok olay bahane edilerek her gün yeni bir bahane ortaya koyularak profesyonelce şiddet unsurlarını ortaya çıkaran belli gruplar, kendi amaçlarını başkalarının da protestolarının da üzerine bindirmek suretiyle bu konuyu tabana yaymaya çalıştılar. Ama biz biliyoruz hangi gruplar, kimler ısrarla bu konuda polisle karşı karşıya gelmek veya diğer kitleleri de polise karşı yönlendirmek için gayret sarfediyorlar. Dün İstanbul’da veya yurdun çeşitli yerlerinde yaşanan olaylar da bunu gösterdi. Biz orantılı güç anlamında polisin kuvvet kullanması ile ilgili yetkilerini hassasiyetle uygulamaya çalışıyoruz ama polise taşla, molotof kokteyle, havai fişeklerle, sis bombalarla saldırıldığı anda veya kanunsuz gösteri ortamına dönüştüğü anda da polis görevini yapmak durumundadır. Bu polisin görevidir. Kimsenin talimat vermesine gerek yok. İçişleri Bakanı olarak benim, valinin, emniyet müdürünün dahi talimatına gerek yok. Orada bulunan güvenlik amiri polis vazife ve selahet kanununa göre toplantı ve gösteri kanununa göre kendi inisiyatifi içinde kuvvet oranına göre gerekli müdahaleyi yapmakla mükelleftir.”

“SON OLAYLARLA İLGİLİ TESPİTLERİMİZ VAR”
Hatay’da ve ardından yurdun çeşitli bölgelerinde başlayan olaylarla ilgili tespitlerinin bulunduğunu ifade eden Bakan Güler, son olaylarla ilgili tespitlerinin bulunduğunu ve onlarla ilgili çalışmaların olduğunu dile getirdi. Bakan Güler, “Bunların sadece gösteri ve toplantı kanununa muhalefetin de ötesinde organize bir suç hareketi içinde bunu yürüttüklerini biliyoruz. Gezi olaylarından sonra 189 kişi adli mercilerce tutuklandı, haklarında soruşturmalar sürdürülüyor. Bizim de bu faaliyetleri organize biçimde yaymaya çalışan örgütlerle ilgili tespitlerimiz var, çalışmalarımız var, projeli operasyonlarımız var, cumhuriyet savcılarının nezaretinde sürdürülen” diye konuştu.

“HİÇ KİMSENİN BURNUNUN KANAMASINI İSTEMEYİZ”
Atakan’ın ölümüyle ilgili yeni delillerin ortaya çıkarmak için çalışmalarını devam ettiğini kaydeden Bakan Güler, “Bütün kamera görüntüleri tespit ediliyor, bütün adli yetkiler kullanılarak polisimizin yürüttüğü çalışmalar var. Elbette bunlar ele geçtikçe adli merciler önüne götürülecek. Şunu tavsiye ediyorum; her olayı bir bahane bilerek hemen bir protesto eylemine girişmenin veya birileri suçlamanın manası yok. Dünkü olay da bunun açık delilidir. İşte görüntüler ortaya çıktı başka deliller de bugün ele geçireceğimizi planlıyoruz ama buna rağmen bir üzücü hadisedir. Hiç kimsenin burnunun kanamasını istemeyiz. Protesto gösterilerini şiddet eylemleri içerisinde birleştirip polisle her gün çatışma ortamı yarattığınızda buna benzer olumsuzluklar çıkıyor” dedi.

“YÜKSEKTEN DÜŞME OLDUĞU KONUSUNDA HERHANGİ BİR TEREDDÜT YOK”
Ne gibi delillerin olduğunun sorulması üzerine ise Bakan Güler, Ahmet Atakan’ın ölümüyle ilgili yapılan incelemede yeni görüntülerin olduğunu belirterek, “Onlara bakıyoruz. Yüksekten düşme olduğu konusunda herhangi bir tereddüt yok. Polisin herhangi bir müdahalesi konusunda da bir tereddüt yok. Çünkü bunlar yerel bir TV’nin kameraları ile tespit edildi. Başka deliller de var, onların üzerinde duruyoruz. Her şeye rağmen talihsiz bir olaydır, bir vatandaşımızın hayatını kaybetmesi üzücü bir olaydır. Ama bunların bahane edilerek vatandaşları birbiri ile çatıştırma bir etnik çekişme yaratma hatta bunu büyük bir çatışma ortamına dönüştürme arayışları var. Özellikle Hatay’da bu yapılmaya güneyde bazı illerimizde bu yapılmaya çalışılıyor” şeklinde konuştu.
Vatandaşları duyarlı olmaya çağıran Bakan Güler, kanaat önderleriyle görüşüldüğünü ve yerel yöneticilerin oradaki bütün kesiklerle görüştüklerini kaydetti. Bakan Güler, “Ben hem bütün siyasi parti mensuplarını bölgenin milletvekillerini, sivil toplum temsilcilerini kanaat önderlerini meslek temsilcilerini dikkatli davranmaya davet ediyorum. Burada oynanmakta olan olayın Türkiye’yi nereye çekmek istediği konusunda herkes farkındadır. Bunların artık gizlenecek tarafı yok” dedi.

“POLİS ARACININ HERHANGİ BİR MÜDAHALESİ YOK”
Atakan’ın ölümüne gaz kapsülünün neden olup olmadığının sorulması üzerine de Bakan Güler, şunları söyledi:
“Onlar iddiadır ama görüntüler de her şeyi ortaya koymaktadır. Orada geçmekte olan polis aracının herhangi bir müdahalesi yoktur. Yeni deliller ortaya çıktığında paylaşacağız. Her türlü delil bilgi belge hepsi adli makamların önünde. Ayrıca mülkiye müfettişleri de inceleme yapıyorlar. Hiçbir şey gizli kalmaz. Herşey açıktır. Herkesin sabırla beklemesi lazım.”
(İHA)