BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55
HABER /  GÜNCEL

Astımı hafife almayın

Uzmanlar başta çocuklarda olmak üzere tüm yaş gruplarında astım görülme sıklığının önemli ölçüde arttığı belitdi.

Abone ol

Dünyada ve Türkiye'de milyonlarca insana yaşam boyu eşlik eden hastalıklardan biri ASTIM. Uzmanlarca, kısaca "Vücutta bir uyarana karşı aşırı hassasiyet sonucu hava yollarının inflamasyonu ve geçici daralması ile beliren bir hastalık" olarak tanımlanıyor. Sadece yetişkinlerde değil, bebeklerde de görülen bu trajik hastalık hakkında en güncel ve bilimsel verileri sizler için derledik.

GÖRÜLME SIKLIĞI

Ülkeden ülkeye, hatta bölgeden bölgeye değişmektedir. İklim farklılıkları ve yaşam koşulları görülme sıklığını etkilemektedir.
Ülkemizde yaklaşık 19 milyon çocuk nüfusu olduğu ve bunlardan yaklaşık 3 milyon çocuğun astım hastası olduğu bilinmektedir. Bunu oranlayacak olursak ülkemizde çocukluk çağında astımın görülme sıklığının % 14 civarında olduğunu görürüz ki bu ciddi yüksek bir orandır. Türkiye'de erişkin nüfus ise 53 milyon civarındadır, bunlardan 1.5 milyonunun astım hastası olduğu bilinmektedir. Bu durum göz önüne alındığında astım görülme sıklığının erişkinlerde % 2 - 4 civarında olduğunu görürüz.
Uzmanların verdiği bilgilere göre, astım çocukluk çağında daha çok erkeklerde görülüyor. Erkek / kız oranı çocukluk çağında 3 / 1 iken, gençlerde bu oran 1,3 / 1 değerlerine kadar düşüyor. İleri yaşlarda ise aradaki fark ortadan kalkıyor ve kadınlarda daha sık görülmeye başlanıyor.

NEDENLERİ

Astımda hava yolunun daralmasına yol açan birçok etken olabilir. Bunlardan bazıları şunlardır:

Evlerde hayvan beslemek şüphesiz çok keyifli. Ama yazık ki kedi ve köpek gibi tüylü hayvanları beslemek astımlılara iyi gelmeyebiliyor.
· Polenler
· Ev tozları
· Hayvan tüyü
· Soğuk hava
· Duman
· Genetik faktörler
· Çevresel faktörler (Sigara, atmosfer kirliliği, hava kirliliği gibi)

Bazı durumlarda ise alerjik bir neden olmaksızın stres ya da anksiyete gibi bir etken hava yolu daralmasına yol açabilir.

Soğuk havalar da astımı tetikliyor. Kış mevsiminde astım hastalarının kendilerine çok dikkat etmeleri gerekiyor.

NASIL ORTAYA ÇIKAR?

Astım krizi aniden öksürük, nefes darlığı ve solunum sesinin hışıltılı solunum (wheezing) tarzında özellikle soluk verirken duyulur hale gelmesi ile ortaya çıkabilir.

Öksürük astımın en önemli belirtilerinden biri. Uzun süreli öksürük şikayeti olanların bir uzmana başvurması tavsiye ediliyor.

NE KADAR SÜRER?

Kriz bazen birkaç dakika bazen ise saatlerce sürebilir.

KRİZİN DİĞER BELİRTİLERİ NELERDİR?

· Göğüste ya da boyunda kaşıntı
· Kriz boyunca hastada genellikle endişe görülür.
· Hasta kendiliğinden dik pozisyona ya da öne eğilir duruma geçer ve soluk alıp verebilmek için boyun ve göğüs kaslarını kullanır.
· Ağır krizlerde hasta konuşmakta güçlük çeker, yeterli hava alınamadığından hışıltılı solunum azalır, oksijen yetersizliği sonucu bilinç bulanıklığı, uyku hali ve siyanoz (deri ve mukozalarda morarma) gözlenir. Bu bulgular acil tedavi gerektirir.

TANI

Tanısı için kişinin hikayesi, muayene bulguları ve laboratuar testleri inceleniyor. Yine de astım tanısına ulaşmak mümkün olmayabiliyor

Uzmanlara göre, nefes darlığı, hışıltılı solunum ya da uzun süre devam eden kuru öksürük şikayeti olan kişinin fizik muayene bulgularının normal veya anormal olmasına bakılmaksızın laboratuar yöntemleri uygulanmalı. Ayrıca her hastaya akciğer grafisi çekilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Astım tanısına destek amacıyla ve diğer hastalıklardan ayırıcı tanısında bazı kan tetkikleri istenebiliyor.

Astımın kesin tanısı solunum fonksiyon testi ile konuluyor.

Tüm bunlara rağmen astım tanısı konulamayan vakalar da olabiliyor. Bu hastalarda bronş provokasyon testi uygulanması gerekiyor.

ALERJİ TESTİ

Kişinin alerjik durumunun değerlendirilmesi için alerji testleri de yapılıyor. O bölgeye uygun bitki polenleri, ev hayvanı antijenleri, ev tozu akarları ve küf mantarı testte kullanılıyor. 5 yaş altı çocuk grubunda alerji testi uygulamaları sonuç vermemektedir.

Alerji deri testinin asıl amacı, alerjik astımlıları ayırmak ve bu kişilerin duyarlı oldukları alerjenlerden uzaklaşmasını sağlamaktır. Etken allerjenden korunma tedavide birinci basamağı oluşturuyor. Ülkemizde en sık olarak ev tozu akarlarına karşı duyarlılık saptanmaktadır.

Alerji testi bugün tüm sağlık merkezlerinde uygulanmaktadır.

ÖNLEM VE TEDAVİ

Astım, atağı tetikleyen maddeler belirlenip, bu maddelerden kaçınmak yolu ile önlenebilir. Egzersize bağlı gelişen ataklar ise önceden ilaç alınması ile önlenebilir. İlaç tedavileri ile çoğu hasta normal yaşantılarını sürdürebilirler. Astımda atakları kontrol altına almak ve uzun süreli korunmaya yönelik çeşitli ilaç tedavileri uygulanmaktadır.
Bilimsel çalışmalarla geliştirilmiş olan çok etkili tedavi yöntemleri ve doğru ilaç tedavisi ile astımlı hastaların çok büyük bir kısmını tedavi etmek mümkündür. Ancak astım, tedavisi uzun süren bir hastalık olduğu için sabırlı bir şekilde hekimle işbirliği içinde olmak gereklidir. Astım tedavisinin başarısında hastaların yaşının ve hastalığın şiddetinin çok büyük bir önemi vardır. Küçük çocuklarda görülen ve hafif veya orta derece şiddetteki astımın doğru tedavi ile tamamen kaybolabildiği gösterilmiştir. Buna karşılık çok alerjik olan ve ağır kabul edilen vakaların tamamen iyileşmesi daha zordur ve uzun süreler gerektirebilmektedir. Ancak bu tip ağır vakalar da doğru tedavi ile önemli ölçüde rahatlatılmaktadırlar.


Dünyada olduğu gibi ülkemizde de inhaler ilaçların yanı sıra astım tedavisinde tablet formunda tedavi seçeneği mevcuttur.

ÇOCUKLAR VE ASTIM ÜZERİNE

Astımda hasta eğitimi hayati önem taşımaktadır. Astım hastası olan bir çocuk ise ebeveynler başvurdukları uzmandan bilgi ve destek almalıdır. Söz konusu olan yetişkin bir astım hastası ise mevcut eğitim programlarına katılmalı, bilgilerini güncellemelidir.

Çocuğu astım hastası olan ebeveynler çocuk okul çağına geldiğinde öğretmenleri ve okul yönetimini çocuğunun hastalığıyla ilgili bilgilendirmelidir.

Astım hastası çocuklar küçük yaşlardan itibaren sporla tanıştırılmalı, doktorunun tavsiye edeceği spor dallarına teşvik edilmelidir. Çocuğun sosyal hayatı ve psikolojik durumuna olumlu etki sağlayacaktır.

SIKÇA SORULAN SORULAR ve CEVAPLAR

Astım hastalarının düzenli olarak doktora gitmeleri gerekli mi?
Eğer hasta ile hekim arasında "sıfır şikayet" sağlamak adına bir ortaklık söz konusu değilse, hiç kimse kazançlı çıkmaz! Doktorlar, hastaların astım şikayetlerinin şiddetini onlar söylemedikleri sürece bilemezler. Bu nedenle hasta ve hekim arasında sağlam bir işbirliği olması, başka bir deyişle hastanın hekimi durumu ve şikayetleri ile ilgili bilgilendirmesi gerekmektedir.

Astımlı kişilerin hiçbir semptomu olmamalıdır. Egzersiz yapabiliyor, sorunsuz (uyanmadan, deliksiz) uyuyabiliyor olmaları gerekmektedir. Astımlı insanın mutsuz olması; stres ve endişe içinde yaşaması çok sakıncalıdır. Eğer semptomlarının seviyesini kontrol altında tutamıyorlarsa doktorlarıyla hemen konuşmaları gerekmektedir.

Çocukları astım olan ebeveynlerin yaklaşımı nasıl olmalı ?
Anne babalar çocuklarının astım hastası olduğunu kabul etmek istemiyorlar! Ancak bunun bedeli çok daha ağır. Çocuklarına astım tedavisi uygulatmamakta ısrar ettikleri sürece çocukları yaşıtları gibi koşup oynayamaz, sürekli derslerinden geri kalır, okulda devamsızlık yaparlar. Asıl vahim olan sürekli acil servisine gidip gelmeler, hastane yatışları ve yazık ki neticede ölüm riski. Amerika'da her gün 15 kişi astım yüzünden ölüyor ve bu rakamın büyük bölümünü çocuklar oluşturuyor. Bu nedenle anne-babalar çocuklarının astım hastası olduğunu kabul etmeli ve hekimleriyle sıkı bir işbirliği ve iletişim içinde olmalılar. Bu süreçten maksimum fayda sağlayacak olanlar kendi çocukları olacaktır.

Ebeveynler çocuklarında astım belirtilerini nasıl anlayabilirler?
Çocuklar, normal koşullarda, nefesleri kesilmeden rahatlıkla koşup oynayabilirler. Eğer sizin çocuğunuz periyodik olarak sık sık nefes kesilmesi, hırıltı gibi sorunlar yaşıyorsa problemi astım olabilir. Bazı çocukların fazla hareket etmeden, ağır davrandıklarını, görürsünüz ve onları tembel, hımbıl olarak nitelendirebilirsiniz. Aslında onların sorunu, "astım"dır.

Erişkinler astım konusunda bilgili ve bilinçli mi?
Astım hastalarının öncelikle hastalığı tetikleyen faktörler konusunda daha bilgili ve bilinçli olmaları gerekmektedir. Örneğin, sigara oldukça etkili bir tetikleyicidir. Birlikte yaşadığınız veya sürekli çevrenizde olan kedi de aynı etkiye sahiptir. Tabii bazı mevsimler de, özellikle ilkbahar ve kış, hastalığı tetikler. Bu faktörleri belirlemek hastalığı kontrol etmede büyük önem taşır. Herkesin astımını aynı faktörler tetiklemeyebilir. Örneğin, sizin astımınızı bir kedi tetiklerken, şiddetlendirirken, başka bir astım hastasınınkini bahar mevsimi ve polenler şiddetlendirebilir. Astımla birlikte alerji gibi rahatsızlıklarınız da varsa bunlar da hastalığı olumsuz yönde etkileyebilir. Yani bu tür rahatsızlıklarınızı da tedavi ile kontrol altında tutmazsanız astımınız daha şiddetli bir boyuta gelecektir.

Bu konuda hekimlere düşen görevler nelerdir?
Öncelikle gergin hastaları ve ebeveynleri rahatlatmaları gerekiyor. Şunu kabul etmek lazım: Astım inflamatuvar (vücudun iltihabi tepkisi) bir hastalıktır. Bu nedenle astım hastasının normal bir yaşam sürdürebilmesi için normal akciğerlere ihtiyacı vardır. Bunu sağlayacak tedavi metotları da bugün mevcuttur. Öncelikle ciğerlerdeki şişliği (kabarıklığı) tedavi etmek gerekmektedir. Başka bir deyişle, astım hastalığının temelinde havayollarındaki inflamasyon yatmaktadır. Tedavideki amaç, altta yatan inflamasyonu baskılamaktır. Ve en önemlisi tedaviye uzun süre, ihmal etmeden devam edilmelidir.

Uygun tedavi ile astım hastalarının hiç şikayet yaşamamaları mümkün mü?
Astım hastaları uygun kontrol edici ilaçlarını kullanırlarsa hiç şikayet yaşamayabilirler. Tabii bahsettiğimiz hasta - hekim ortaklığına sadık kalınarak şikayetler zamanında hekime iletilirse bu mümkün olabilir.

Tedavi yöntemleri nelerdir?
İlaçla tedavi esastır. Bunun dışındaki tedaviler tamamlayıcı tedavilerdir. Günümüzde astım ilaçları "kontrol edici ilaçlar" ve "rahatlatıcı ilaçlar" olmak üzere iki ana başlık altında toplanabilir. "Kontrol edici ilaçlar" sınıfındaki ilaçların koruyucu etkilerini azami düzeye çıkarmak için düzenli olarak kullanmak gerekmektedir. "Rahatlatıcı ilaçlar" semptomlar olduğunda kullanılırlar.

Kontrol edici ilaçlar :
- İnhale steroidler
- Lökotrien reseptör antagonistleri (LTRAs)
- Uzun etkili beta2 agonistler (LABAs)

Rahatlatıcı ilaçlar :
- Kısa etkili beta2 agonistler
- Teofilinler
- Antikolinerjikler

Önemli Not : Son günlerde uzun etkili beta2 agonistler (LABAs)'in astım tedavileri ile ilgili olarak FDA bazı uyarılarda bulunuyor :

· FDA Pulmoner-Alerji İlaç İstişare Komitesi, 13 Temmuz 2005 tarihinde yaptığı açıklama ile, uzun etkili astım ilaçları (LABA) sınıfında bir takım güvenlik sorunu tespit ettiklerini ifade etti ve bu ilaçlara bir "siyah çerçeve"(black box) uyarısı eklenmesi gerektiğini belirtti. "Black box" siyah kutu anlamına gelen ve Amerika'da gerçekten ilacın prospektüsünde siyah bir çerçeve içinde yazılan ve hiçbir firmanın ilacında olmasını istemediği bir durumdur. Zira çok önemli bir konuda FDA hekimlerin dikkatini çekmek üzere konuyu siyah bir çerçeve içine almış demektir.

· Türkiye'de, FDA tarafından "uyarı yazısı" eklenecek, uzun etkili beta2 agonistler (LABAs) sınıfına ait bu astım ilaçları dahil olmak üzere diğer astım ilaçları da bulunmaktadır.


Kaynak: http://www.fdaadvisorycommittee.com  
Kaynak: www.mynet.com
http://www.investor.reuters.com/