Assange için yeniden mahkeme yolu

Wikileaks'in kurucusu Julian Assange'ın avukatları, müvekkilleri hakkındaki İsveç'e sınırdışı kararını Yüksek Mahkeme'ye taşımaya hazırlanıyor. Assange'ın avukatlarının on dört gün içinde Yüksek Mahkeme'ye başvurma hakkı bulunuyor.

Wikileaks'in kurucusu Julian Assange'ın avukatları, müvekkilleri hakkındaki İsveç'e iade kararını Yüksek Mahkeme'ye taşımaya hazırlanıyor.

İngiltere Temyiz Mahkemesi, alt mahkemenin aldığı sınır dışı kararını bu sabah onayarak Assange'ın, hakkındaki tecavüz suçlamaları nedeniyle, İsveç'e sınır dışı edilmesine karar verdi.

İsveçli yetkililer, Assange'ın bir kadına tecavüz ettiği ve bir başkasına da tacizde bulunduğu iddialarını İsveç'te yanıtlamasını istiyor.

Assange ise hakkındaki suçlamaları, siyasi olduğu gerekçesiyle reddediyor ve İsveç mahkemesine İngiltere'den de ifade verebileceğini savunuyor.

Avukatlarına göre sınırdışı kararı, hukuk dışı.

Zira Assange, İsveç'e ifadeye çağrılmış olsa da kendisine doğrudan bir suçlama getirilmiş ve tutuklama emri çıkarılmış değil.

Assange'ın avukatlarının on dört gün içinde Yüksek Mahkeme'ye başvurma hakkı bulunuyor.

Başvuruda Assange hakkındaki kararın, bireysel olmaktan çıkarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele olduğu savunulacak.

Buna destek sağlanamazsa Julian Assange on gün içinde İsveç'e iade edilecek.

Eğer mahkeme bu konuda avukatları desteklerse o zaman yüksek mahkemeye temyiz başvurusunda bulunulacak.

Mahkeme Ocak ayında davayı görüp görmemeye karar verecek.

Yetkisizlik kararı halinde Assange on gün içinde İsveç'e iade edilecek.

Davayı görmeyi kabul ederse Mayıs ayında temyiz duruşması yapılacak.

40 yaşındaki Avustralya vatandaşı, bilgisayar programcısı Julian Assange, 334 gündür İngiltere'de ev hapsinde tutuluyordu.

Assange'ın kurucusu olduğu Wikileaks son yıllarda Amerikan ordusunun Irak ve Afganistan'daki operasyonlarıyla ilgili gizli bilgileri ve Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın gizli yazışmalarını yayınlamıştı.

Julian Assange, Wikileaks'ın ABD diplomatik iç yazışmalarını ifşa etmesinin tehlike yarattığı yolundaki görüşleri reddetmiş ve kuruluşun siyasi reformlara yardım amacı güttüğünü savunmuştu.