BIST 9.356
DOLAR 38,93
EURO 44,27
ALTIN 4.204,13
25°İstanbul

Asrın Felaketi, Asrın Depremi…

6 Şubat 2023 tarihinde saat 04.17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7.7 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti.

Bu depremin hemen ardından Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde 6.4 büyüklüğünde ve İslâhiye ilçesinde 6.5 büyüklüğünde artçı depremler gerçekleşmişti.

Aynı gün içerisinde, saat 13.24’te merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.6 büyüklüğünde bir deprem daha yaşandı. Depremlerden Kayseri, Elâzığ, Kahramanmaraş, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adıyaman, Adana, Diyarbakır, Kilis, Hatay ve Şanlıurfa illerimizde büyük zarar gördü.

20 Şubat 2023 tarihinde saat 20.04’te Hatay’ın Defne ilçesi merkezli 6.4 büyüklüğünde ve üç dakika sonrasında saat 20.07’de Hatay, Samandağ merkezli 5.8 büyüklüğünde bir deprem daha yaşanmıştı.

Çevre illerden de hissedilen 6.4 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ’dan tahliye edilerek gidilen illerimizde valilik ve kaymakamlıklara başvurarak kayıt yaptıran toplam kişi sayısı yaklaşık 2 milyondu.

Depremin yaşandığı illerde binalar iskambil kâğıdı gibi yıkıldı.

Suç kimde, günah kimde, vebal kimlerin boynunda?

İmar suçları müşterektir. Kimse temiz değildir.

Bu yaşanan süreç vatandaşın başıboş şekilde isteği gibi yapmış olduğu evlerden kaynaklıdır. Fakirlik, mağduriyet ve iş bilmezlik bu durumu daha da tetiklemiştir.
İnsanlar buldukları her yere ev ve işyeri yapması,
O günün şartlarında imar hukuku olmadığı gibi denetleyenlerinde olmaması,

Sonucunda
Çarpık kentleşme... Çürük yapılar… Ölen-öldürülen-ölmesine göz yumulan insanlar … İnşaat yaparken malzemeden çalan müteahhitler, Ya da standartlara uymayan, kaçak kat virüsü taşıyan aç gözlüler.   Bu yapıyı denetlemeyen kamu yönetimi... Ve çok acı gerçekler.
Depremde yıkılan koca koca sitelerin yıkılma sebebi standartlara uymamasından kaynaklıdır. Düzgün malzeme kullanılmamış olması, demirin, kumun, çimentonun eksik kullanılması sonucunda bu evleri dişinden tırnağından arttırdıklarıyla alan masum vatandaşlar ev değil mezar yeri aldıklarını fark ettiklerinde artık çok geçti.

Siyaset ve bürokrasideki boşluklar, uygulamadaki aksaklıklar, İnsanları serbest bırakan, hazine ve vakıf arazisine imarsız gecekondu yapılması için teşvik eden, yol gösteren belediye çalışanları, mimar, mühendis ve hatta belediye başkanları olduğu sürece,

Rantın insan hayatının önünde tutulduğu,

Gecekondu ve imara aykırı yapılar için gerekli prosedürün uygulanmadığı, rüşvetle geminin yürütüldüğü sistemde,

Çok katlı binalara rant için göz yumulduğu günümüzde daha çok vatandaşımızı kaybetmeye devam ederiz.

Marmara depremi... Elazığ depremi... Asrın depremi...
Kaçak katlı, çok katlı binlerce bina yerle bir oldu.
Suçlu kim?
Suçlu değil, suç ortaklığı var
Suçu üzerine yıkacak kurban arayarak bu işin içinden çıkılması mümkün değil.
Türkiye bir deprem ülkesi.
Bunun unutmaması gerek. Yoksa felaket üstüne felaket kaçınılmaz olacak.
Asrın depremi binlerce canı içine çekti, aldı, yok etti.
Anneler, babalar, oğullar, evlatlar, dedeler, halalar…
Erkekler ağladı. Babalar göz yaşıyla bekledi.
Asrın depremi göz yaşını kuruttu.
Yer ağladı, gök ağladı... Kimler ağlamadı ki?

Close menu