BIST 9.981
DOLAR 35,30
EURO 36,81
ALTIN 2.970,26
İstanbul
HABER /  DÜNYA

Aslı Baş davasında 5. duruşma

Mankenler Kraliçesi Aslı Baş’ın ölümüyle ilgili davanın beşinci duruşması görüldü.<br/>Manken Aslı Baş, işadamı Ahmet Bayer’in Yalıkavak bel...

Abone ol

Mankenler Kraliçesi Aslı Baş’ın ölümüyle ilgili davanın beşinci duruşması görüldü.
Manken Aslı Baş, işadamı Ahmet Bayer’in Yalıkavak beldesindeki tatil köyü içindeki villasının 6.5 metre yüksekliğindeki terasından düşerek yaşamını yitirmişti. Soruşturmanın ardından Muğla Cumhuriyet Savcılığı, Ahmet Bayer ve iki oğlu hakkında TCK’nın 82/1. maddesini içeren ’Kasten Öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, yanlarında çalışan M.U.’nun TCK’nın 281. maddesini içeren ’delilleri karartmak ve ortadan kaldırmak’ suçundan 7.5 yıl hapis cezası istemiyle dava açtı.
Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme heyeti, ODTÜ’den üç bilim adamının ve İstanbul Teknik Üniversitesinden bir ekibin olay yerinde inceleme yapmasını ve rapor hazırlamasını istemişti. ODTÜ’lü bilim insanlarının hazırladığı raporda ‘Aslı Baş’ın intihar etmediği, atıldığı” yönünde rapor hazırladı. İstanbul Teknik Üniversitesinin raporunda Aslı Baş’ın intihar ettiği belirtildi. Mahkeme heyeti, her iki raporla ilgili iki taraftan da ek rapor istedi. Ek raporlar mahkemeye ulaştı. ODTÜ’nün raporunda Aslı Baş’ın intihar etmediği, atıldığı belirtilirken, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin raporunda ‘intihar’ denildi.
Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 5. duruşmada mahkeme heyeti ODTÜ ve İstanbul Teknik Üniversitesinden gelen raporların İstanbul Adli Tıp Kurumunda incelenmesine ve detaylı bir rapor yazılmasına karar verdi. Mahkeme, 26 Temmuz tarihine ertelendi. Hakan Bayer’in tutukluluk halinin devamına baba Ahmet Bayer ve oğlu Volkan Bayer’in tutuksuz yargılanmalarına karar verdi.

Yargıya güvenim sarsıldı
Mahkeme çıkışı gazetecilerin sorularını cevaplandıran işadamı ve tutuksuz sanık Ahmet Bayer, şöyle konuştu:
“Benim yüce yargıya karşı güvenim sonsuzdu. Fakat artık bu güvenim sarsıldı ve yıkıldı. Yaşadığım ve gördüklerim beni gösteriyor ki, ülkemizde bilirkişi terörü yargıyı gütme kararı gelmiş. Uzmanlık alanları diplomaları ve belgeleri yetersiz olduğu için bilirkişi dedikleri adalet komisyonunca iptal edilen bir aile şirketinin uydurma raporuna istinaden ülkemizde gencecik ve suçsuz insanlar tutuklanıyor. Aylarca incelenip ek raporların yazılması için hapiste tutuklu olarak bekliyorlar. Haklarında oğlumu suçlayacak tek delil yok. Tek bir görgü tanığı yok, buna rağmen oğlum 9 aydır içeride tutuklu. Ben bu bilirkişilere soruyorum. Vicdanınız rahat mı, benim oğlum suçsuz hapiste yatarken geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz?"

"Adalet gecikiyor"
Aslı Baş ailesinin avukatı Faruk Zorba, mahkemenin artık sonlandırılmasını isteyerek, “Hadise 1,5 saniye süren bir hadisedir. Aslı’nın düşmesi. Bununla ilgili adli merciler tarafından görevlendirilmiş üç bilirkişi olayın intihar olmadığını, Aslı Baş’ın atıldığını söylemişlerdir. Buna rağmen bir türlü tatmin olunamadı. Bu raporlarda özellikle son OTÜ raporunda çok açık ve net bir şekilde hesaplama yapılmış olmasına ve olayın intihar olmasının mümkün olmadığı ifade edilmesine rağmen tekrar İstanbul Adli Tıp Kurumu’na raporun gönderilmesini biz yadırgadık. Bu süreç geciken adaleti doğurmaktadır. Benim müvekkillerim bu aşamadan sonra kızlarının katilleri ile yüz yüze gelmek istemektedir. Biz adaletin bir an önce tecelli etmesini ve tamamlanmasını istiyoruz”

"İtiraz edeceğiz"
Aslı ailesinin diğer avukatı Fahri Sefa Küpçü de, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine tepki göstererek “Uzman bilirkişi olarak bir kişiden rapor alıp, mütalaa alıp dosyaya sunulmuştu. Bu kişi mahkeme tarafından da dinlendi. Bu kişi daha önce Adli Tıp Morg İhtisas Daire Başkanlığı yapmış Prof.Dr. Gürsel Çetin’dir. Dosyanın tekrar oraya gönderilmesi ciddi şüphe çekici bir harekettir. Doğru değildir. Bununla ilgili itirazımızı mahkemeye sunacağız” dedi.
(İHA)

Close menu