Aşkımızı üç farklı şekilde yaşıyoruz: Aklımız, kalbimiz ve içgüdülerimizle!
Abone ol AKIL HALİ:"Aklın yolu birdir" ve sevgilinizi bu şekilde seçtiyseniz, muhtemelen çevrenizdeki herkes bu aşkı onaylamıştır. Ne de olsa o çok efendi, terbiyeli, yakışıklı, iyi de bir işi var, en önemlisi de bir kadın ruhundan anlıyor. O tam bir kanatsız melek. Eğer onun hakkında bu tarz düşüncelere sahipseniz aşkın akıl yolunu izlemişsiniz demektir. Onunla gerçekten mutluysanız sorun yok, ama kendinizi onun olumlu özelliklerini durmadan kulağınıza fısıldayan mantığınıza kaptırıp, aslında yanında hiç heyecanlanmadığınızı ve hislerinizin bir arkadaşınıza karşı hislerinizden farklı olmadığını göz ardı ediyorsanız, ileride geç kalınmış pişmanlıklar yaşayabilirsiniz.
KALP HALİ:
En klasik ama en popüler aşk hikayesi... Kalbinizin yolunu izlediğinde onu 'Bay Mükemmel' olarak görmek isteseniz de aslında içten içe kusurlarını bilirsiniz. Hatta sizi çok rahatsız eden özellikleri bile olabilir, fakat bunlara rağmen ondan bir türlü vazgeçemezsiniz. Gerçek aşk bu mudur bilinmez, ama kalbin yolunu izlediğinizde düşme ihtimaliniz olan en büyük tuzak şudur: O içten içe bildiğiniz kusurlar, artık sizi ayrılmaya itecek kadar ciddi boyutlara geldiği halde sırf ona karşı iflah olmaz tutkunuz yüzünden kararsızlıklar ve acı deneyimler yaşayabilirsiniz.
İÇGÜDÜ HALİ:
Bu yolla yaşanan aşk, genelde pek fazla tanımadığınız bir erkekle yaşayacağınız türden bir aşktır. Onun hakkında hiçbir şey bilmez, ama bir şekilde sizin için yaratılmış olduğunu hissedersiniz. Bunu size hissettiren kalbiniz olduğunu zannedersiniz, oysa hislerinizin kaynağı içgüdülerinizdir. Bazen haklı çıkar ve güzel bir ilişkiye adım atarsınız, bazense büyük bir hayal kırıklığına uğrarsınız. Yani tam bir kumar... İçgüdüler yanıltıcıdır ve aşkın bu halini seçen yanılmayı da göze almalıdır.