BIST 9.916
DOLAR 35,19
EURO 36,64
ALTIN 2.969,72
HABER /  MEDYA

Askerler neden İşçi Partisi'ne üye oluyor?

Balyoz ve Ergenekon davalarında yargılanan birçok emekli subay niçin art arda İşçi Partisi'ne katılıyor? İşte cevabı...

Abone ol

İNTERNETHABER.COM

Al Jazeera Türk'ten Can Hasasu, ulusalcı duruşuyla bilinen İşçi Partisi'ne rağbet eden emekli askerlerin tercihlerinin sebebini araştırdı.

Özellikle de PKK ile mücadelede görev almış, Abdullah Öcalan’ı sorgulayan komutan Albay Hasan Atilla Uğur gibi isimlerin ne sebeple İşçi Partisi'nde görev aldığını irdeleyen Hasasu, yaptığı araştırmada çarpıcı bilgileri Al Jazeera'ya taşıdı. 

Emekli Albay Uğur ile görüşen muhabir hazırladığı haberde, TSK mensuplarının İşçi Partisi'ni (İP) farklı bulduğu ifadesi yer aldı. Uğur’a göre genel başkan yardımcılığı görevini yürüttüğü İşçi Partisi, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının yıllarca korumak için eğitildiği değerlerle bire bir örtüşüyor.

Uğur, Al Jazeera'ya neden İşçi Partisi'nde olduğunu ise şöyle açıkladı:

atilla-ugur.jpg"DURUM VE TUTUMLARI TSK MENSUPLARINI ÇOK ETKİLEDİ"

“İşçi partisinin özellikle de Ergenekon ve Balyoz sürecinde, Ermeni soykırımı meselesinde, açılım diye adlandırılan ve anaların ağlamaması için ortaya atılan ama anaları daha da çok ağlatacak olan vatan bölünmesi sürecinde gösterdiği tutum ve duruş emekli TSK mensuplarını çok etkiledi. İP teşkilatlarında emekli subay ve astsubayların çok olduğunu görüyorum. Diğer partilerde bu oran nedir bilmiyorum. Ancak bizim partide yoğun olarak TSK emeklilerinin bulunduğunu biliyorum. Bu bir sebep değil, sonuçtur.”

"MUSTAFA KEMAL ATATÜRK İLKELERİNE GÖNÜLDEN BAĞLI İNSANLAR"

“Sözde Ergenekon ve Balyoz davalarında Türkiye’de iki kurum hedef alındı. Biri İP diğeri de TSK’nın seçme subay ve astsubayları, generalleri. Onları cezaevinde gördüğüm zaman şunu anladım: Mustafa Kemal Atatürk ilkelerine gönülden bağlı insanlar. Özellikle uydurma Ermeni soykırımının yalan olduğu konusunda Sayın Doğu Perinçek’in Avrupa’da sergilediği dik duruş ve orada yargılanması, tutuklanmayı dahi göze alması gerçekten de dikkatimi celp etti. Netice itibarı ile bu insanlarda ahde vefayı gördüm, bu insanlarda bir disiplin gördüm, vatana ve millete bağlılığı gördüm. Ben de zaten bu vatan için ömrünü ortaya koymuş bir Türk milliyetçisiyim. Netice itibarı ile bir Türk subayıyım. Bu nedenle bana yaptıkları teklifle, hiç tereddüt etmeden, 2013 yılı Aralık ayında İP saflarına katıldım. Cezaevindeydim o zaman.”

beyazit-karatas.jpg
Muhabir Hasasu, Balyoz davasından tutuklu yargılanan ve 30 Ağustos 2012 tarihinde, Hadımköy cezaevinde tutuklu iken, Askeri Şura Kararıyla emekli edilen İP'li subay; Beyazıt Karataş'ın Hava Harp okulundan İP'ye uzanan hikayesini de sordu. İşte Karataş'ın cevabı: 

"MİLLİ BİR HÜKÜMET KURMAK İÇİN ADRESİN İŞÇİ PARTİSİ OLDUĞUNA KARAR VERDİM"

“Ben askerken siyasete atılmayı hiç düşünmemiştim. Ancak bizi bu kumpas davalarla Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırdıktan sonra bir değerlendirme yapmak zorunda kaldım. Bir yol ayrımında kaldım. Dolayısıyla da bunlarla mücadele etmem gerektiğine inandım. Bunu en iyi İşçi Partisi’nin yapacağına inandığım için bu kumpasçılarla, ülkemizin başında olan bu insanlarla daha iyi mücadele etmek ve milli bir hükumet kurmak için adresin İşçi Partisi olduğuna karar verdim.”

"BİZİ YALNIZ BIRAKTILAR"

Karataş'a göre, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi Ergenekon ve Balyoz davaları ile ilgili net bir duruş sergilemedi:

“Silivri mahkemelerinde yargılandık, hiçbir siyasi parti arkamızda durmadı. Bunun bir kumpas olduğunu görmelerine rağmen hiçbir siyasi parti, başlangıçta arkamızda durmadı. Başlarda diyorum çünkü ilerleyen süreçte, gerek Cumhuriyet Halk Partisi gerekse Milliyetçi Haraket Partisinden bazı isimler bize destek verdi. Ama bunları toplasanız 20 ile 25 kişi arasındadır. Ama partilerin lider kadrosu başlangıçta bu kumpas davalara karşı tepki göstermediler. Size sahip çıkmamışlar, TSK’lere bir kumpas olduğunu bilmelerine rağmen arkanızda durmamışlar. Dolayısıyla da siyasete atılacaksam bu şekilde bir tavır takınan CHP ve MHP saflarında bunu yapmam mümkün değildi.”

NACİ BEŞTEPE: BÜTÜN PARTİLERDEN DAHA DUYARLI

naci-bestepe.jpg


İşçi Partisi saflarında siyasete atılan bir diğer asker, İşçi Partisi genel başkan yardımcılarından emekli Tümgeneral Naci Beştepe ise yaptığı açıklamada muhalefeti sert bir dille eleştirdi. Beştepe, İşçi Partsi'ne katılma gerekçesi olarak, bu partinin, "Atatürk ilke ve devrimlerinin korunması, doğru uygulanmasında diğer bütün partilerden daha duyarlı" olmasını gösteriyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nden 2007 yılında emekli olan Beştepe, partilerine katılan asker kökenli üyelerin daha da artacağını savunuyor:

"BALYOZ VE 28 ŞUBAT GİBİ DAVALAR SONA ERDİĞİNDE ASKER ÜYELER 20 KATINA ÇIKAR"

“Askerler ulusal konularda duyarlı, ülkenin güvenliği, huzuru ve refahı konusunda dikkatlidir. İşçi Partisi'nde bu duyarlılığa yanıt almışlardır. Sayısal verilere sahip değilim. Ancak şunu çok iyi biliyorum ki, Ergenekon, Balyoz ve 28 Şubat gibi davalar sona erdiğinde asker üyeler şu andakinin 10-20 katına çıkacaktır.”