Devletin zirvesinden gelen özrü 'olumlu' bulan olayların canlı tanıkları o dönemde yaşadıklarını anlattı.
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Dersim'de 13 bin 806 kişinin öldürüldüğünü' belgelerle açıklayarak özür dilemesi Tunceli'de 1936 ile 1939 yılları arasında yaşanan olayları gündemin ilk sırasına oturttu.
Devletin zirvesinden gelen özrü 'olumlu' bulan olayların canlı tanıkları o dönemde yaşadıklarını anlattı.
Ahmet Gedik (80), olayların en hararetli döneminde 7-8 yaşlarında olduğunu, ölmekten son onda kurtulduğunu anlatıyor. Tarif edilemez acılar yaşandığını söyleyen Gedik, askerlerin çuvallarla insan kellesi taşıdığını söylüyor.
Gedik, şahit olduğu olayları şöyle aktarıyor: "1938 yılında ben 7-8 yaşındaydım. Arkadaşlarla odun topluyorduk. O sırada bir gürültü duyduk. Sonra Nazimiye'nin Geriş köyünde kadınlar, çocuklar ağlıyorlardı. Yanlarına gittik. 'Ne oldu, niye ağlıyorsunuz' dedik. Askerler bizim köye doğru gittiler. Biz de merak ettik köye doğru yola çıktık. Sonra askerlerin çuvallarla kelle taşıdığını gördük. İnsanların kellelerini kesmişler, getirip yüzbaşıya gösterip ödül alıyorlar. Ondan sonra biz kaçtık. Yanımda kardeşim, ağabeyim, amcamın kızı vardı. Bizi öldüreceklerdi. Kaçarken ben geride kaldım. Geri köye dönmeye karar verdim. Köye dönerken askerler yolumu kesti. Ben onları görünce kaçmaya başladım yine. Onlar bir kızı arıyorlarmış. Ben ağlıyorum. Sonra biri askerlere o bizim köyden 'falancanın oğludur yapmayın' deyince beni bıraktılar. Öylece canımı kurtardım." Yıllar sonra gelen özrü önemli bulduğunu belirten Gedik, "Başbakan'ın özür dilemesi yerinde bir davranıştır" diyor.
85 yaşında olan Ali Demir de o dönemde yaşananları unutulmayacak acılarla hatırladıklarını ifade ediyor. Annesiyle birlikte meşelerin arasından kaçtıklarını anlatan Demir, "1938 Annemle beraber meşelerin arasına kaçtık. Yakınımızda biz öldürme olayını görmedik. Karsni ve Kıl köylerinde birçok kişinin öldürüldüğünü biliyoruz. Bence olaylarım sorumluları o zamanki hükümet. Mecliste karar alınıyor. Atatürk siroz hastalığı ile boğuşurken İsmet İnönü yanına gidiyor. 'Pertek suyundan yukarısı için Dersimlilerin fermanı çıkarılmış. Hiç kimse kalmaz' diyor. Atatürk bunun üzerine, Fevzi Çakmak'ı çağırarak git bunu durdur diyor. Biz öyle biliyoruz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın özür dilemesini siyasi olarak değerlendiren Demir, samimi olunduğunun gösterilmesini temenni ettiklerini ifade ediyor.