Milli Savunma Bakanlığı'nın yürüttüğü çalışma ile askeri alanların şehir dışına taşınması ve boşalacak arazilerin imara açılması gündemde.
Abone olUygulama hayata geçerse büyük şehirlerde 'yeşilin son kalesi' kışlalar da betonlaşma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Uzmanlar, kışla arazilerinin halkın nefes alabileceği yeşil alanlar olarak kalması gerektiği görüşünde.
Zaman'ın haberine göre; Milli Savunma Bakanlığı'nın şehir merkezindeki kışlaların kent dışına taşınmasıyla ilgili çalışma yürüttüğünü duyurmasının ardından, askeri alanların akıbeti de merak konusu oldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kışla arazilerine talip olması, 'Yeşil alanlar betonlaşacak mı?' sorusunu akla getirdi.
537 bin 917 hektar alana sahip olan İstanbul'da, toplam 21 bin 410 hektar Askeri Alan ve Askeri Güvenlik Bölgesi bulunuyor. Tapuda hazineye kayıtlı olan fakat kullanım için askerlere tahsis edilmiş bu alanlar boşalırsa araziler Hazine'ye dönecek. Araziler, hazırlanacak protokollerle bakanlık ve belediyelere tahsis edilebilecek. Boşalacak arazilerin ne amaçla kullanılacağı ise şimdilik bilinmiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mücahit Demirtaş, "Askeri alanların topyekûn imara açılacağını söylemek de hiç imara açılmayacak demek de yanlış olur." diyor. Uzmanlar ise İstanbul Sarıyer'deki Zekeriyaköy örneğini hatırlatıyor. 2010 yılında hava füze üssü olarak kullanılan 500 dönümlük yeşil alan boşaldıktan sonra, bölgede iki kattan fazla ev yokken, 5 katlı bloklar kurularak yapılaşmaya açılmıştı.
İstanbul genelinde çarpık şekilde yükselen binaların arasında, askeri bölge ve mezarlıklar yeşil alan olarak korunmuş durumda. İmar yasağı olduğundan çarpık yapılaşma bu bölgelerde son buluyor. Yerleşimin yoğun olduğu Esenler, Maslak, Kağıthane'de yeşil kalan alanları askeri bölgeler oluşturuyor. İstanbul'da askeri alanların boşaldıktan sonra imara açılması örneği Sarıyer'deki Zekeriyaköy'de karşımıza çıkıyor. 2010 yılında hava füze üssü olarak kullanılan 500 dönümlük yeşil alan boşaldıktan sonra, bölgede iki kattan fazla ev yokken, 5 katlı bloklar kurularak yapılaşmaya açılmış durumda.
Askeri alan içinde kalıp orman siciline kayıtlı yerler de var. Tuzla Piyade Okulu, Maslak'taki 3. Ordu Komutanlığı sınırları içinde yer alan yeşillik alanlar orman siciline kayıtlı. Bu bölgelerin Orman Kanunu'na tabi olduğu için yapılaşmanın söz konusu olmadığını belirten Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Recep Bozlağan, "İstanbul'da askeri alan içinde kalan bazı bölgeler ormanlık vasfını yitirmiş bulunuyor. Esenler Belediyesi sınırları içerisinde kalan Metris ve Topkule kışlalarında orman yok. Ancak tescilde Orman Kanunu'na tabi olabilirler. Aynı şekilde İstanbul'daki askeri bölgeler içinde kalan küçük koruluk şeklinde ormanlık araziler de var. Askeriye buralardan kalktığı zaman bu araziler ne olacak? Eğer sicile orman diye girmişse Orman Kanunu'na tabi olacak." diyor. Bozlağan, ormanlık arazi dışında kalanların ise kentsel dönüşüm kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor: "Şehrin içinde arsa kaynakları sınırlı. Askeri araziler bu açıdan çok önemli. Kentsel dönüşüm ihtiyacını karşılamak için değerlendirilmesi gerek."
Nurettin Sözen döneminin İmar Planlama Daire Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Mehmet Yıldız da her dönemde birçok askeri alanın imara açılarak yapılaşmanın olduğunu söylüyor. Hazine arazilerinin önce belediye tarafından sosyal ve kültürel tesis alanına dönüştürülerek imara açıldığını ifade eden Yıldız, "Daha sonra buralara tapu çıkartılıyor. Belediyeler adına kaydedildikten sonra yeni bir plan şekli geliyor. Çoğu benzin istasyonu, ticaret merkezi ve konut olarak yapılıp satılıyor. Eğer bu alanlarda sosyal donatı olarak kullanılmazsa İstanbul'un geleceği kararır." diye konuşuyor. Askeri alanların devredilmesinin Bedrettin Dalan'ın belediye başkanlığı döneminde başladığını hatırlatan Yılmaz, şu ifadeleri kullanıyor: "Mesela Maslak'ta 42 kooperatif, 4. Levent'te karayolcular gibi birçok kooperatif belediye aracılığı ile devredildi. Hatta Zeytinburnu'ndaki tank fabrikasının devri için protokol de yapılmıştı."
İstanbul'daki kışlaların imara açılmasının, gerekli olan yeşil alanlarında elden gideceğini söyleyen TMMOB Mimarlar Odası da kışlaların yeşil kalması uyarısı yapıyor. Kamu mülkündeki alanların o bölgedeki donatı ihtiyacının giderilmesi yönünde kullanılması gerektiğinin altını çizen İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman, "Askeri alanları kamulaşmaya açmak demek kentteki bütün damarları tıkamak demektir. Bu alanların yeşil alan olarak kullanılması ve kamu mülkiyetinde kalması sağlanmalı." çağrısında bulunuyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Şehir Planlama Müdürlüğü'nün çevre planlaması raporunda ise şu ifade dikkat çekiyor: "Milli Savunma Bakanlığı'nın programı dahilinde askeri alanına çıkarılması halinde, bu alanların öncelikle sosyal ve teknik altyapı (eğitim, sağlık, kültürel tesis, mezarlık, yeşil alan vb.) alanları olarak kullanılması öngörülmüştür."
Yeşil alanlara bina yapıp kentin damarlarını tıkamayın
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mücahit Demirtaş: Askeri alanların topyekûn imara açılacağını söylemek de, hiç imara açılmayacak demek de yanlış olur. Konumlarına ve yerlerine göre, askeri alanlar taşınınca bu alanlara imar düzenlemeleri yapılabilir. Fakat çok konutlu bir şey olmaz. Askeri alanlar dediğimiz her taraf orman değil. İçinde büyük eğitim alanları var. Sonuç olarak hangi planlamayla ilgili nasıl bir yol izlenecek bilinmiyor. Fakat böyle bir çalışma sürüyor.
İstanbul Kentsel Dönüşüm Müdürü Bülent Babaoğlu: İstanbul'daki askeri arazilerin rezerv alanı olmasıyla ilgili çalışmalar var. Bu alanlara dev parkların yanı sıra piknik alanlarının yapılması yönünde görüşmeler devam ediyor. Buraları kullanarak kentin yoğunluğunu hafifletmek hedefleniyor. Ama TSK'nın 'Burası artık bize lazım değil.' demesi gerekiyor.
AK Parti Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya: Askeri alanların taşınmasıyla oluşacak yeni alanları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kentsel dönüşümle ilgili olarak depolama alanı olarak değerlendirmesi söz konusu. Yani bu yerler, yeni yapılaşma yerine kentsel dönüşüm esnasında boşaltılacak alanlar için kullanabilir. Sırf yeşil alan olarak kalması doğru mu? Bu da değerlendirilebilir.
CHP Milletvekili Kadir Öğüt:Çok eski zamanlarda daha gençken bu şehir içindeki askeri alanlardan ben de rahatsız oluyordum. Ama sonra gördüm ki bu şehir içindeki askeri alanların tamamı bu kenti koruyan yerler. Boğazlar da dahil olmak üzere şehir içinde ne kadar yeşil alan varsa bir buralar kaldı. Bu bölgelerin de yeşil olarak kalması gerekiyor.
Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cemal Saydam: Askeri alan taşınacaksa eğer elbette yeşil kalmasını isterim. Buraları imara açmanın anlamı ne olabilir? Etrafta yeşil kalan tek yerler askeri yerlerdir. İstanbul Boğazı'na bakın mesela, yeşil kalan yerler askeri yerlerdir.
Mimar ve Kent Bilimci Ahmet Vefik Alp: İstanbul'da kurtarılmış bölgeler olarak elimize bir tek askeri alan ve mezarlıklar var. İstanbul'da kişi başı 2 metrekare yeşil alan olduğunu tahmin ediyoruz. Halbuki bu rakam gelişmiş ülkelerde en az 12 metrekare. O yüzden bugüne kadar korunmuş askeri alanların kent parkı ve kültürel alan olarak saklanması gerekiyor.
Mimar ve Mühendisler Grubu Başkanı Murat Özdemir: Kentsel dönüşümde rezerv alan tanımı var. Bu maksatla askeri alanların dönüşümde geçiçi olarak kullanılacağı söyleniyor. Bu alanların kullanıma açıldıktan sonra kalıcı olarak yapılaşma tehlikesi var. Bu alanların ne amaçla kullanılacağı kesin olarak belirlenmeli. Ardından buraların mümkün mertebe yeşil alana dönüşecek şekilde kurgulanması gerekiyor.
Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu: Şehir içindeki askeri alanların özelleştirilmesi ve imara açılması ile ilgili bir torba yasa gündeme geldi, fakat TBMM'den henüz geçmedi. Bu yasa kapsamında kıyı alanlarda bulunan askeri bölgeler dahil, bütün kamu kuruluşları tesislerinin imara açılması gündemde. Bu uygulamalar gerçekleşirse kentler son yeşil alanları betonlaşarak kaybedecektir.
Doğa Savaşçıları Çevre Örgütü Başkanı Zafer Murat Çetintaş:Askeri alanlar tamamıyla halkın nefes alabileceği yeşil alanlar olarak kalmalı. Yeşil alanlar yok oldukça su havzaları da zarar görüyor. İstanbul'un su sıkıntısına sebep olabilir.