BIST 9.550
DOLAR 34,53
EURO 36,27
ALTIN 2.991,28
HABER /  GÜNCEL

Asker ne demek istedi?

Genelkurmay sadece savcıyı suçlamadı. Eleştirilerden dolaylı olarak hükümet de nasibini aldı.

Abone ol

Genelkurmay Başkanlığı, Şemdinli iddianamesini bir hafta inceledikten sonra dün sabah çok sert ifadeler taşıyan bir açıklama yaptı. İddianamede çete kurmakla suçlanan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve bölgede görev yapan komutanlar hakkında soruşturma açılmasına gerek görmeyen Genelkurmay’ın bildirisinde isim verilmeden bazı bakan ve AKP milletvekilleri ile polis şefleri suçlandı. Ankara kulislerinde özellikle bildirinin ’1-e’ maddesindeki ’belli bir görüşün temsilcileri’ ifadesine dikkat çekildi. Askerin kimleri suçladığının da, bildirinin 5’inci maddesinde kayda geçirildiği yorumu yapıldı. Basın açıklamasının tam metni ve saklı şifreleri şöyle:

BASIN AÇIKLAMASI

Kamuoyunda Şemdinli İddianamesi olarak bilinen konuda Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 2 adet dosya 13 Mart 2006 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı’na ulaştırılmıştır.

Genelkurmay Başkanlığı’nın 8 Mart 2006 tarihinde yaptığı teknik açıklamada belirtilen yasal mevzuat çerçevesinde anılan 2 dosyadaki iddia, ihbar, şikáyet ve değerlendirmeler incelenmiş ve aşağıdaki sonuçlara varılmıştır.

BÜYÜKANIT’IN SÖZLERİNİN SADECE BİR BÖLÜMÜ ALINDI
a. Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs olduğu iddia edilen ve kamuoyu tarafından çok iyi bilinen ifadenin, hüküm kurmak amacıyla kasıtlı olarak sadece bir bölümünün dikkate alındığı görülmüştür. İfadenin tamamı dikkate alındığında hükmün öngördüğü kastın olmadığı açıkça anlaşılmaktadır.

Şifresi: Yaşar Büyükanıt, bir resepsiyonda "Ali Kaya’yı tanırım, iyi çocuktur" dedi. Savcı bu sözleri yargıyı etkileme girişimi olarak kabul etti. Ancak Büyükanıt, Hürriyet Ankara Temsilcisi Nur Batur’a, bu ifadesini izah etti: "Sözlerimin hepsi yayınlanmadığı için yanlış izlenim doğdu. Hiçbir komutan yargıya gittikten sonra suçlu bulunmuş bir kişiyi savunmaz, savunamaz da." Genelkurmay yargıyı etkileme iddiasını geçerli bulmuyor.

ALTINDAĞ’IN İFADESİYLE KOMUTAN ADI KARIŞMAMALI

b. İddianamede yer alan ve Cumhuriyet Savcısı tarafından çete kurma fiili olarak bahsedilen bir diğer suçlama ile ilgili olarak halihazırda askeri yargıda devam etmekte olan bir hazırlık soruşturması olmasına rağmen, aynı konuda ve aynı şahıs tarafından verilen yeni ifadelere itibar edilerek, hiçbir maddi delil ve bulguya dayanmaksızın bir yüksek rütbeli komutan adının da aynı suçlamalara yeni bir olay gibi dahil edilmesi, hukukun etik kurallarının dışına çıkıldığını göstermiştir.

Şifresi: ’Aynı şahıs’ ifadesiyle Diyarbakır Söz Gazetesi sahibi ve işadamı Mehmet Ali Altındağ kastediliyor. Altındağ’ın Şemdinli Komisyonu’nda verdiği ifadeye dayanılarak Büyükanıt’ın iddianameye konulması eleştiriliyor.

İMZASIZ VE SAHTE ADRESLİ İHBAR MEKTUPLARI

c. Dosyada yer alan ihbar mektubunda imzası dahi olmayan ve vermiş olduğu adresin sahte olduğunu mülki makamların resmi yazısı ile teyid ettirmiş olduğumuz bir şahsın hiçbir somut delile dayanmayan hayali iddiaları üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bazı mensupları hakkında görevi kötüye kullanma, rüşvet ve kaçakçılık gibi çok ağır suçlamalar yapılarak vahim bir hukuki hata işlenmiştir.

Şifresi: İddianamede, İ. K. Ören ve Rıfat Koruhan imzalı ihbar mektuplarına yer veriliyor. Asker imzaları, adresleri sahte mektuplara neden itibar edildiğini soruyor.

VAN SAVCISI GENELKURMAY’IN YETKİ ALANINA GİRDİ

ç. Jandarmanın mülki görevleri kapsamında olduğu yasalarda açık bir şekilde ifade edilmiş olmasına rağmen önleyici kolluk faaliyeti için istihbarat temini amacıyla yapılan bir görevlendirme işlemi, bölgede mülki görevi ve sorumluluğu olmayan ancak valinin kuvvet talebi sonrası kolluk kuvvetlerini harekát komutası/kontrolüne alan personel ile de böyle bir talep olmadığı halde irtibatlandırılmış ve bu personel gerçekle ilgisi olmayan suçlamalara maruz bırakıldı.

d. İddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı, kendisine ulaşan iddia, ihbar ve şikáyetlerden Genelkurmay Başkanlığı’nın yetkisine girenleri, soruşturma yapmaksızın ve hiçbir hüküm sergileyici ifade kullanmadan, olduğu gibi yetkili makam olan Genelkurmay Başkanlığı’na göndermesi gerekirken, yasal yetkilerini aşarak kendisine göre suç tanımı yapmış ve bunu olmaması gereken bir şekilde iddianamesine yansıtmıştır.

SAVCI CAHİL VE TECRÜBESİZ DEĞİL TELKİN ALTINDA

e. İddianamede yer alan usul ve maddi hatalar ile noksanlar dikkate alındığında, bir Cumhuriyet savcısının bu derece hukuk bilgisinden yoksun veya tecrübesiz olamayacağı, bu bariz hataları yapması için belli bir görüşün temsilcilerinin kamuoyuna da yansımış etki ve telkinleri altında kalmış olabileceği değerlendirilmektedir.

Şifresi: Asker ’belli bir görüşün temsilcileri’ ifadesiyle yaygın bir cemaat ile bölücü örgüt sempatizanlarını kastediyor. İddianamedeki bazı tespitlerin bu gruplar tarafından kullanıldığına dikkat çekiliyor.

TSK CİDDİ RAHATSIZ SORUŞTURMAYA GEREK YOK

f. Muhteva olarak bu iddianamenin sözkonusu bölümlerinin maksadını aşan, hukuki olmaktan çok siyasi içerikli, bazı mensuplarını hedef alarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yıpratmaya ve terörle mücadeledeki azim ve iradesini zayıflatmaya yönelik olduğu kanaatine varılmıştır.

Yapılan detaylı inceleme ve ulaşılan sonuçlar ışığında, Genelkurmay Başkanlığı’na intikal ettirilen dosyalar kapsamındaki soruşturulması Genelkurmay Başkanı’nın yetkisine giren personel için, daha önce askeri yargıya intikal ettirimiş olanlar hariç, soruşturma açılmasına gerek olmadığına karar verilmiştir.

Yüce Türk milletince çok yakından bilindiği üzere Türk Silahlı Kuvvetleri hukukun üstünlüğüne ve yargının bağımsızlığına yürekten inanan bir kurumdur. İçinden çıkan münferit hukuk dışı davranışları olan personeli hakkında, eğer ciddi ve tutarlı iddialar varsa, kimsenin yönlendirmesine ve telkinine ihtiyaç duymadan gerekli işlemi hiç tereddütsüz yapmaktadır. Hal böyle iken bu şekilde mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun ve maksatlı bir belgenin hazırlanmış olması, hem kamu vicdanını, hem de Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ciddi şekilde rahatsız etmiştir.

MAKAM, STATÜ VE KONUMLARI FARK ETMEZ CEZASINI VERİN

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılan bu haksız ve maksatlı suçlamalar karşısında öncelikle Anayasal sorumluluğu olanların tavır almaları, bu saldırıyı bütün yönleriyle ortaya çıkarmaları ve arkasındaki çarpık zihniyetin temsilcilerini makam, statü ve konumları ne olursa olsun kamuoyuna açıklamaları ve haklarında işlem yapmaları gerekmektedir. Bu çerçevede, iddianameyi hazırlamış olan Cumhuriyet Savcısı hakkında ilgili makamlar nezdinde gerekli girişim tarafımızdan yapılmıştır. TSK kendisine karşı düzenlenen bu girişimlerin tümüyle farkındadır ve yasal yollardan sonuna kadar da takipçisi olacaktır.

Şifresi: Bildirinin en kritik bölümü bu paragraf. Çünkü asker ’makam’ sözcüğüyle bakanları kastediyor. Adalet Bakanı’ndan savcı hakkında soruşturma talep ediyor, Van’da etkili bir isim olan Milli Eğitim Bakanı hakkında imada bulunuyor. ’Statü’ şifresiyle dokunulmazlık zırhı bulunan milletvekilleri anlatılıyor. AKP’li Şemdinli Komisyonu Başkanı ile "Savcı bizim yapamadığımızı yaptı" diyen AKP’li milletvekillerinden duyulan rahatsızlık vurgulanıyor. ’Konum’ şifresiyle Emniyet İstihbarat birimi hedef alınıyor. Bu birimin Başbakanlığa sunduğu gizli bilgi notuyla iddianame arasındaki benzerliklere işaret ediliyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri milletinden aldığı güçle, vatanın birlik ve bütünlüğü için bütün mensuplarıyla, gerektiğinde canlarını da seve seve vererek kutsal görevini yapmaya devam edecektir. Bu mücadele azminin kırılamayacağını ve ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın bu kutsal kurumun içine nifak sokulamayacağını yüce ulusumuza teyiden ifade etmek isteriz.