İki gönül bir olunca gerisi teferruattan ibaret. Eşi askerde olan Esma için boy farkı önemli değil.
Abone olKonya'nın Beyşehir ilçesinde, Adapazarı depreminde anne ve babasını kaybeden 1.20 metre boyundaki Esma Kurt, 1.70 metre boyundaki eşi Ramazan'ın askerden dönüşünü bekliyor.
Esma Kurt (25), AA muhabirine yaptığı açıklamada, inşaat işçisi 21 yaşındaki Ramazan Kurt ile internette tanıştıktan sonra sevdiği gencin Adapazarı'na geldiğini ve sonrasında sözlendiklerini söyledi.
Bir süre sonra sevdiği gence kaçtığını, ardından 2008 Mayısta Beyşehir'de düğün yaptıklarını anlatan Kurt, boyu nedeniyle çocuklar için özel olarak dikilen beyaz gelinlik giydiğini belirtti.
Daha sonra eşiyle apartman dairesi kiralayarak ilçede oturmaya başladıklarını ifade eden Kurt, ''Annemi ve babamı Adapazarı depreminde kaybettim. Ben ise üzerimize yıkılan evde diğer odada olduğum için enkaz altından sağ çıkmayı başardım. Evin tek çocuğuydum. Depremin ardından yakınlarımın yanında kalmaya başladım. Yıllar sonra ise internette tanıştığım Konyalı bir gence aşık oldum'' dedi.
1.5 yaşında cam kemik hastalığına yakalandığını, uzun yıllar bu hastalıktan kurtulamadığını anlatan Esma, 11 yaşındayken Ankara'da ameliyat olduğunu ve ayağına takılan platinler sayesinde sağlık sorunlarından büyük ölçüde kurtulduğunu belirtti.
Eşinin 1.70 metre boyunda olduğunu, aralarındaki boy farkını sorun etmediklerini ifade eden Esma Kurt, şunları kaydetti:
''Eşim, düğünü yaptıktan sonra vatani görevini yerine getirmek için Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesine gitti. Asker yolu gözlemekle birlikte, aynı zamanda 6 aylık hamileyim. Doktorum hamile kalmamın riskli olduğunu söyledi, ancak ben de her kadın gibi çocuk dünyaya getirip anne olmak istediğim için bu arzuma yenik düştüm. Şu an doktor kontrolündeyim ve erken doğum riskinin olabileceği söyleniyor. Ultrasonda bir kız çocuğuna hamile olduğum söylendi. Eğer dünyaya getirmeyi başarabilirsem adını Rümeysa koyacağım.''
Eşinden 3 aydır ayrı olan Esma Kurt, kısa boyu nedeniyle ev işi yaparken zaman zaman zorlandığını da söyledi.
Mutfakta boyu tezgaha yetişemediği için sandalyeye çıkarak bulaşık yıkadığını anlatan Kurt, en büyük sıkıntıyı ise kömür sobasını yakarken yaşadığını bildirdi.
Boyu yetmediği için sobaya kovayı yerleştiremediğini ifade eden Kurt, bu konuda komşularının kendisine yardım ettiğini belirtti.