BIST 9.916
DOLAR 35,05
EURO 36,44
ALTIN 2.942,04
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Aşk acısı değil çocukluk yarası!

Kral Kaybederse, psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu'nun merkezine avcı olduğunu zanneden, ruhu kırık dökük bir erkeği ve onu elde etmek için kendilerinden vazgeçen kadınları koyduğu bir roman.

Abone ol

Kral Kaybederse, psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu'nun merkezine avcı olduğunu zanneden, ruhu kırık dökük bir erkeği ve onu elde etmek için kendilerinden vazgeçen kadınları koyduğu bir roman. Budayıcıoğlu, Türkiye’deki ilişki biçimlerine ve rollere dair çarpıcı bir psikoterapi  romanı kaleme alıyor.

Dr. Gülseren Budayıcıoğlu'nun yeni kitabı Kral Kaybederse, Remzi Kitabevi etiketiyle raflarda yerini aldı. Türkiye’de örneğine az rastladığımız edebi bir türün ve tarzın örneği olan Kral Kaybederse, bir psikoterapi romanı niteliğinde.

Uzun yılların deneyimini Kral Kaybederse'ye sığdıran Gülseren Budayıcıoğlu, romanının eksenine Kenan isimli karakterini koyuyor. Yakışıklı, baştan çıkarıcı, iddiasıyla kendini hemen diğer insanlar arasından sıyıran Kenan, kitap boyunca yaşadıkları ve yaşattıklarıyla başrolde kalmaya devam edecek. 

kral-(1).jpgKenan'ın bağlanma sorunları, kadınlarla doldurmaya çalıştığı boşluk okurun tahmin edeceği gibi çocukluğuna dayanıyor. Budayıcıoğlu çocukluk travmalarını ve eksik kalan yanların yetişkinlik ve olgunlukta insanın karşısına nasıl da farklı yüzlerle çıktığını ustalıkla anlatıyor. 

İlişki Rollerini Tekrar Gözden Geçirmek        

Kral Kaybederse Türkiye'deki ilişki rolleri üzerine de önemli bir başucu kaynağı. Sahip olmanın dayanılmaz çekiciliğine dayanan ve gözünü her türlü aldatmaya kapatan kadınlar, kendini zirvede, ulaşılmaz gören, üzerindeki yaldızı biraz kazıyınca altından gözü yaşlı bir çocuk çıkan erkekler, asla sağlıklı bir ilişki kuramayacağını bile bile yıllarını bir erkeğe adayan, aşk acısı çekmekten sonsuz haz duyan diğer kadınlar... Budayıcıoğlu yıllar boyunca elde ettiği deneyimleri, akıcı ve tempolu bir dille birleştiriyor ve ortaya yoğun ve güçlü bir psikoterapi romanı çıkıyor. 

Okurların Irvin Yalom benzetmesi yaptığı Budayıcıoğlu çeşitli söyleşilerinde bu benzerlikten memnun olduğunu, diğer yandan kendi hikaye anlatma biçiminin Yalom'dan daha fazla detay ve gerçeklik içerdiğini belirtiyor. Kenan'ın durumunda, bu hastayla yıllar süren bir deneyimi olan Budayıcıoğlu bir yönüyle hem hikayenin yazarı hem de kahramanı. 

Kral Kaybederse, teknik olarak da deneysel bir kitap. Yazarın notları, hikaye, Kenan'ın güncesi derken hikaye çok katmanlı ilerliyor.

Gülseren Budayıcıoğlu, önsözde de belirttiği gibi Kral Kaybederse'nin bir yansıtma görevi üstleneceğini umuyor, kendimiz, kurduğumuz ilişkiler, kadınlık ve erkeklik rollerine atfettiğimiz önem, aşk acısı ismi altında tüm hayatımızın düş kırıklıklarını topluyor olmamız... Bu yönüyle, bu toprakların ilişki biçimleriyle örülü Kral Kaybederse, hem etkileyici hem de yüzleşme dolu bir okuma deneyimi olacağa benziyor.