Aşırı ev ödevi çocuğu bıktırıyor!
Aşırı ev ödevi, öğrencide bıkkınlık meydana getiriyor.
Öğrencilere verilen ev ödevi, öğrenmeyi kolaylaştıran ve pekiştiren bir işlev görmeli.
Öğrenciler, ödev olarak; önce o gün öğrendikleri konuları uzun hafızalarına atmak için günlük tekrarını yapmalı. Günlük tekrar, okul başarısı için zorunludur. Günlük tekrar olmazsa, başarı da olmaz. Çünkü beynimiz, yeni öğrendiğimiz bir bilgiyi o gün uyuyuncaya kadar tekrar etmezse, yarısını siler.
Günlük tekrarla birlikte, öğrenilen konularla ilgili soru çözmek, öğrenmeyi pekiştirir. Çünkü bir konuyu anlayıp anlamadığınızın gerçek göstergesi, sorulardır. O konu ile ilgili soruları yapabiliyorsanız anlamışınız demektir.
Ayrıca ödevde, ertesi gün göreceği konuya bir ön hazırlık yapmak, başlıklara bakmak, konunun önemi ile ilgili sorular üzerinde düşünmek, konuyu anlamayı kolaylaştırır.
Bu nedenle öğretmenlerimiz ev ödevi verirken bu işlevleri yerine getirecek ödevler vermeliler.
Öğretmenlerimiz, verdikleri ödevlerin aşırı olmamasına dikkat etmeli ve öğrenmeye hiçbir katkısı olmayan, öğrencinin zamanını öldüren faydasız ödevlerden kaçınılmalıdırlar.
Aşırı ödev öğrencilerde, bıkkınlığa, iç dirence, ders çalışma isteğinin zayıflamasına, ve öğrencinin derslerden soğumasına neden olur. Ayrıca öğrencinin asosyal olmasına, toplumdan kopmasına, iletişim becerilerinin körelmesine yol açar. Zaten aşırı olan müfredatımıza bir de aşrı ödev katarak öğrencilerimizin zihinsel gelişimine ket vurmak, eğitim açısından son derece yanlıştır.
En faydasız ev ödevi ise kitabınızdaki 3 sayfayı defterinize yazın, şeklinde verilen ödevlerdir. Bu tür ödevin (yazı dersleri hariç) öğrenmeye hiçbir katkısı yoktur ama çok zararı vardır. Çünkü öğrenci, öğrenmeye değil elle fotokopi yapmaya odaklanır. Hiçbir öğrenme gerçekleşmez. Oysa kitabınızdaki şu üç sayfayı okuyun ve ne anladığınızı 10 madde ile yazın demek çok etkili bir öğrenmeyi sağlar.
Aşırı ödev verme, müfredat ya da başka sebeplerden dolayı dersi derste öğretememe sorunundan da kaynaklanır.
Sayın Milli Eğitim Bakanımızın, çocuklarımızın hem akademik hem de zihinsel gelişim açsından bu konuda bir düzenleme yapması gerektiğini düşünüyorum.
Bizim öğrencilerimiz, hem aşırı müfredat hem de aşrı ödev yükünün altında ezilmekten kurtulmalılar.