Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu'nun hazırladığı raporda ilginç sonuçları günışığına çıkardı. Rapora göre feodalite ve aşiret yapısı töre suçlarını besliyor.
Abone olBaşbakanlık Aile Araştırma Kurumu, Doğu Anadolu'daki, "aşiret, feodal yapı ve töre üçgenine dayalı" yapının çözülmemesi halinde bir çok sorunun devam edeceğini ve "namus merkezli töre suçlarının sürekliliğinin kaçınılmaz olacağını" bildirdi. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu, "Bitlis'te yaşayan ailelerin sosya-demografik, sosya- ekonomik, sosya-kültürel özellikleri ile toplumsal hayatta törenin gücü" konusunda gözleme dayalı bir rapor hazırladı. Bitlis'te, yoğun olarak kırsal alanda ağırlığı olan, ancak il merkezinde de gücünü gösteren bir aşiret sistemi ve töre anlayışına dayanan feodal yapının hakim olduğu vurgulanan raporda, "Seçimlerde oy kullanmada, aile ilişkilerinde, (evlenme, kız kaçırma, aile planlaması eğitim gibi) töre anlayışı geçerliliğini korumaktadır" denildi. "AŞİRET, FEODAL YAPI VE TÖRE ÜÇGENİ ÇÖZÜLMELİ" Raporda, bölgedeki üretim ilişkileri, işsizlik, yoksulluk, eğitimsizlik ve doğurganlık hızının yüksekliğinin büyük ölçüde aileyi etkilediğine, bu yapının da töreyi ve geleneksel anlayışı beslediğine dikkat çekilirken, "Yörede aşiret, feodal yapı ve töre üçgenine dayalı yapı çözülmedikçe bir çok sorun devam edecektir. Namus merkezli töre suçlarının sürekliliği kaçınılmaz olacaktır" denildi. Aşirete dayalı töre anlayışının namus olgusuna "töre suçu"na yol açacak kadar katı baktığının da altı çizilen raporda, bir çok olayın adliyeye dahi taşınmadan aşiret içinde çözümlendiği kaydedildi. "KADINLAR ERKEKLERDEN DAHA ÇOK TÖRECİ! Raporda, bölgede namus olgusuna bakış açısından "kadınların çoğu kez erkeklere göre daha katı davrandıkları ve erkeği yönlendirdiklerinin bir gerçek olduğunun" altı çizilirken, şöyle denildi: "Kadınlar namus eksenli töre cinayetini meşru görmektedirler. Bunun sebepleri arasında kadının eğitimsizliği ön plandadır. Ayrıca psikolojik olarak hemcinsinin namusunu sahiplenmesi de söz konusudur. Kadının eğitim yoluyla dış dünyaya açılması, kadının varlığını devam ettirebilmesi için geleneksel tutunma zorunluluğunu azaltmakta, hatta ortadan kaldırabilmektedir. Töre cinayetleri, kumalık, kan davası gibi feodal uygulamaların genelde bu sistem içinde yaşayan kadınların aktif desteği ile gerçekleştirildiği göz önüne alındığında, alternatif imkanlar sunulan kadınların toplumun gelişmesine de katkıda bulunacağı kuşkusuzdur." Kaynak: www.milliyet.com.tr