Asia Times gazetesi yazarı Ian Urbina, ABD'nin asıl amacının Kerkük petrolü olduğunu belirtti
Abone olUrbina, Kuzey Irak'ta yoğunlaşacak savaşın tüm etnik gruplar arasında kanlı çatışmalara sahne olacağını açıkladı. Olası Irak saldırısının nasıl başlaması gerektiği üzerine spekülasyonlar iki konu etrafında yoğunluk kazanıyor. Washington'daki askeri uzmanların önünde iki seçenek bulunuyor. Birinci seçenekten yana olanlar, Bağdat'a ağır bir hava saldırısı düzenlemeyi, ağır bir bombardımandan sonra şehre girmeyi planlıyorlar. Ya da şehri tanklarla abluka altına alıp, tank ateşiyle askeri hedefleri vurduktan sonra Bağdat'a girmek ve nokta hareketiyle stratejik yerleri gerekirse sokak çarpışmalarını da göze alarak ele geçirmek istiyorlar. Her iki senaryoda da ağır sivil kayıplar en büyük handikap olarak görünüyor. Bu planların taşıdığı bir diğer risk daha var. O da, Saddam'a bağlı güçlerin ve geniş halk kesimlerinin işgalcilere karşı Bağdat sokaklarında vereceği silahlı karşılık. Bu olasılık, Amerikan yetkililerini en çok düşündüren sorunların başında geliyor. Bağdat'ın, Kabil ve Kandahar olmadığını çok iyi biliyorlar. Oysa, kısa veya uzun vadede Bağdat'ın Amerika'nın propaganda merkezi olmayacağı yönünde güçlü işaretler mevcut. Bu anlamda tansiyonu en yüksek konuların başında, farklı etnik yapısı ve sahip olduğu zengin petrol rezervleriyle Kerkük geliyor. Kanlı çatışmalara ve tarihi hesaplaşmalara gebe gibi görünüyor Kerkük. Bu çatışmaların sadece Kürtler, Türkler veya Amerikalılar arasında geçmeyecek. Bu şehirdeki kökleri çok eskilere uzanan ayrılık ve düşmanlıkların böyle uygun bir ortamda farlı etnik gruplar arasında yeniden alevleneceği, bölgeyi tanıyan uzmanların ortak kanısı. Bu tür bir karışıklığın komşu ülke Türkiye'nin de işine çok yarayacağı ve Türkiye'deki şahinlerin Kerkük'teki olası bir karışıklığı ve çatışmayı bahane ederek şehre girecekleri iddia ediliyor. Savaş Kerkük petrolleri için Asıl savaş tabii ki Kerkük petrolleri için verilecek. Kerkük, Bağdat'a 250 km uzaklıktaki Musul'un kuzeyinde ve Zagros dağlarının hemen eteklerinde yer alan bir şehir. Şehrin sahip olduğu petrol rezervleri iştah kabartacak cinsten. Irak'ın en önemli iki petrol üretim merkezinden biri olan Kerkük, neredeyse 10 milyar varilin üzerinde bir rezerve sahip. Bu petrol rezervleri Pentagon'un özel ilgi gösterdiği bir konu. "PENTAGON'UN TÜM PLANLARI KERKÜK ÜZERİNE" Kerkük'te yoğun bir araştırma politikasının uygulandığını dile getiren uzmanlar, 1991 Körfez savaşından sonra Saddam'ın 120 bin ile 200 bin kadar Kürdü ve bir o kadar da Türmen ve Asuriyi Kerkük'ten zorla sürdüğüne dikkat çekiyorlar. Amerika'nın bölgeye girmesinden sonra, sürgün edilen tüm bu etnik grupların şehre tekrar dönmeyi planladıkları söyleniyor. Pentagon kadar uluslararası sivil kurum ve kuruluşlar da Kerkük ile yakından ilgileniyorlar. Kerkük, askeri açıdan olduğu kadar ekonomik ve sosyal açıdan da pek çok önemli gelişmeye kaynaklık edecek gibi görünüyor. Los Angales Times gazetesine bir açıklama yapan Amerikalı bir üst düzey yetkilisi, "Bağdat'ı ele geçirmek savaşın rutin sonuçlarından biri olacak. Kerkük'ü ele geçirmek ise savaş sonrası plan ve projelerin ne olacağını belirlemek anlamına gelecek" dedi.