DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, asgari ücretin tespitinde emekçilerin kriz karşısında korunmasını istedi.
Abone olÇelebi, yaptığı yazılı açıklamada, ''Asgari Ücret Tespit Komisyonunun, bir kez daha, sonucunu katılan tarafların önceden bildiği bir belirlemeyi yapmak üzere'' yarın toplanacağını, ''Komisyona katılan hükümet, işveren ve işçi temsilcilerinin ülkeyi ucuz emek pazarı olarak tasarlamak için yine bir oyun sergileyeceklerini'' savundu.
Asgari ücretin ülkedeki milyonlarca çalışan için son derece yaşamsal bir öneme sahip olduğunu, özellikle gelir dağılımı da dikkate alındığında, çalışanların yaşam standartları yönünden belirleyici bir özelliği bulunduğunu vurgulayan Çelebi, bu özelliğin de dünyayı saran ağır kriz koşullarında çok daha etkileyici olduğunu ifade etti.
''İktidar ve en büyük destekçisi işveren temsilcileri, asgari ücretin belirlenmesinde ülkenin sosyal ve ekonomik koşullarını hiçbir zaman dikkate almadılar'' görüşünü savunan Çelebi, Anayasa'nın asgari ücreti düzenleyen 55. maddesinde ''Asgari ücretin tespitinde, çalışanların geçim şartlarının da göz önünde bulundurulacağı''nın hükme bağlandığını, ayrıca ''devlete, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alma görevi verdiğini'' anımsattı.
Uluslararası Çalışma Örgütünün, asgari ücretin belirlenmesinde işçilerin ve ailelerinin gereksinimlerinin ve yaşam koşullarının gözetilmesi gerektiğini hüküm altına aldığını anlatan Çelebi, asgari ücretin belirlenmesinde açlık ve yoksulluk sınırının değil, insanca yaşamaya ve geçinmeye yeterli ücretin temel ölçü olarak alınması gerektiğini kaydetti.
Süleyman Çelebi, asgari ücretin, çalışanların ve ailelerinin en az düzeyde gereksinimlerini gözeterek, gıda, konut, sağlık, giyim, ulaşım ve kültür giderlerinin, milyonlarca işçinin yaşadığı gerçek ile bağdaştırılarak hesaplanması gerektiğini belirterek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Bunun dışında ortaya konulan her sonuç, oyunun parçası olmaktır. Bu nedenle, Türk-İş, Asgari Ücret Tespit Komisyonunda 'figüran rolünü' kabul etmemeli, görüşmelere katılmayarak diğer emek örgütleri ile birlikte tüm asgari ücretlileri kapsayacak etkili ve hak alıcı bir mücadeleyi önüne koymalıdır. İşveren çevrelerinin beklentilerini esas alan ve Asgari Ücret Tespit Komisyonunun antidemokratik yapısından faydalanarak, işçileri açlığa mahkum eden AKP Hükümeti bu tutumundan artık vazgeçmelidir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısı, emekçilerin ağırlığı artırılarak genişletilmeli, görüşmeler kamuoyuna açık hale getirilmeli, anlaşmazlık durumunda işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanabilecekleri yasal zeminler oluşturulmalıdır. Asgari ücret, net olarak belirlenmeli, asgari ücret üzerinden alınan vergiler kaldırılmalıdır. Bölgesel asgari ücret uygulanması yolundaki girişimlerden uzak durulmalıdır. AKP Hükümeti, Avrupa Sosyal Şartı'nın 4. madde 1. fıkrasının belirttiği 'Çalışanların kendilerine ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlayacak ücret hakkına sahip olduklarını tanımayı...' kabul etmeli ve koyduğu çekinceyi kaldırmalıdır. Asgari ücret yoksulluk ücreti değil, geçinmeye yeterli ücret olarak belirlenmeli ve emekçiler kriz karşısında korunmalıdır. Asgari ücretin insanları açlık ve yoksulluğa mahkum etmemesi için ısrarlı ve kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz.''