BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,32
ALTIN 2.842,18
HABER /  GÜNCEL

Asgari ücret siyasete alet edildi

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Refik Baydur, asgari ücretin siyasete alet edildiğini savundu.

Abone ol

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Refik Baydur, asgari ücretin siyasete alet edildiğini savunarak, ''Bu, siyasilerimizin Türkiye gerçeklerini değil, seçim gerçeklerini düşündüğünü gösteriyor'' dedi. Baydur, asgari ücretin 16 yaşından büyük işçiler için brüt 423 milyon lira, net 303 milyon 79 bin 500 lira olarak belirlediğine işaret ederek, şu görüşleri dile getirdi: ''Bu yılın asgari ücreti siyasete alet edildi. Bu, siyasilerimizin Türkiye gerçeklerini değil, seçim gerçeklerini düşündüğünü gösteriyor. Yanlış bir yolda oldukları ortada. Bu hal devam ettiği müddetçe Anadolu'da yeni yatırım, yeni müesseselerin açılmasını, üretim beklemesinler. Ama şunu beklesinler, kaçak çalışma hızla artacak, işsizlik devam edecek.'' Asgari ücrette bu kadar bir artışı Türkiye'de hükümetten başka kimsenin beklemediğini öne süren Baydur, ''Bu da bir emrivakidir, memleket gerçeklerini görmezden gelmedir. Memleketin ekonomik durumu da düşünülmeliydi'' dedi. Rekabet güçlerinin azaldığını kaydeden Baydur, ''Bu şartları işverenin sırtında daha da ağırlaştıran hükümetin, oturduğu dalı kestiği açıktır'' diye konuştu. Refik Baydur, 16 yaşını doldurmuş işçiler için yeni asgari ücretin işverene maliyetinin 560 milyon 160 bin 929 bin lira olduğunu, işçinin eline ise 303 milyon lira geçtiğini kaydetti. TİSK Başkanı Baydur, asgari ücretin enflasyon artışı kadar olması gerektiğini ifade ederken, ücret üzerindeki gelir vergisi ve SSK priminin aşağıya çekilmesi durumunda çalışanın eline daha fazla para geçebileceğini söyledi. Yeni asgari ücretin 6 ay süreyle uygulanacak olmasını da eleştiren Baydur, ''6 aylık vadeye bağlanıp, önümüzdeki seçimlere endekslenen bir ücret hedeflenmiş. Bu da Asgari Ücret Komisyonu'nun hiçbir işe yaramadığını ve asgari ücretlerin siyasiler tarafından tespit edileceğini gösteriyor'' dedi. Bu olaya 42 senelik sendikacılık hayatında iki defa rastladığını açıklayan Refik Baydur, ''Birisini Necmettin Erbakan yaptı, birisini Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Teknik olayların siyasete alet edilmemesi, işverenin sırtından siyasi reklam yapılmaması gerekir. Keyfi davranışlara Türkiye'nin aşağı yukarı tamamına yakınını ilgilendiren konularda siyasetçilerin daha dikkatli ve ciddi olmalarını tavsiye ediyorum.'' diye konuştu. EBSO BAŞKANI: AMAÇ, SEÇİM ÖNCESİ HALKI ETKİLEMEK Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen, asgari ücretin tespitinde yerel seçimler öncesi halkı etkileme amacının ön plana çıktığını savundu. Esen, asgari ücretin ''net''inin artışına karşı olmadıklarını belirtti. Ücretin neti ile birlikte brütünün de aynı oranda artması ve tespit sisteminin değişmemesine itiraz ettiklerini dile getiren Esen, ''Yüzde 34.1'lik artışa bizim itirazımız yok, daha fazla da artabilirdi. Bizim itirazımız tespite ilişkin sistem ve işveren üzerindeki yükteydi. Sayın Başbakan'ın bu konuda iyileştirme yapılacağı yönündeki sözleri bizi bir beklentiye sokmuştu. Bu yönde bir değişiklik yapılmaması bizde hayal kırıklığı yarattı'' dedi. Asgari ücretin 6 ayda bir belirlenmesinin enflasyon üzerinde olumsuz etkiler yaratacağını savunan Esen, bu uygulamayla tüm kesimlerde 6. ayda bir artış olacağı beklentisi yaratıldığına dikkat çekti. Esen, hükümetin 2004 yılı için koyduğu yüzde 12'lik enflasyon hedefinin bu uygulama ile ''yara alacağını'' ve ''bu hedefin tutmamasının da tek nedeni'' olacağını iddia etti. ÇOLAKOĞLU: YÜZDE 20'Yİ GEÇMEMELİ TOBB Sanayi Odalar Konsey Başkanı Kemal Çolakoğlu ise enflasyonun yüzde 20 olduğu bir ülkede asgari ücrete yapılacak artışın da yüzde 20'yi geçmemesi gerektiğini söyledi. Belirlenen rakamın Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları sonrası kendileri için sürpriz olmadığını kaydeden Çolakoğlu, ''Yüzde 20'nin üzerindeki, küçük bir iyileştirme hariç, her artış Türkiye'nin rekabet gücünü düşürecektir. Türkiye'nin rakibi Çin ise global rekabette bir adım daha geriye gittiğimizi söyleyebiliriz'' diye konuştu. Çolakoğlu, Haziran ayında yeniden pazarlık masasına oturulmasının ekonomiyi olumsuz biçimde etkileyeceğini de sözlerine ekledi.