Beyninde tümör bulunması ile adeta hayatı kararan Duygu Asena'nın yakasını hastalıklar bırakmıyor. Asena, akciğerinde çıkan hastalığı ile bir darbe daha aldı.
Abone olDuygu Asena'ya hastalıklardan gına geldi. Beyninde çıkan tümörle sarsılan Asena, akciğer embosili ile bir şok daha yaşadı. Asena yaşadığı kötü günleri "Teker teker gelin" yazısı ile anlattı. Sizi, Asena ile başbaşa bırakmadan önce kendisine geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.
Bunu hastalıklara söylüyorum, ziyaretçilere değil. Şimdi de akciğer embolisi çıktı başıma. Kendisiyle daha önce de tanışmıştım. Beş altı yıl kadar önce... Küçücük bir pıhtı akciğere gidip her şeyi altüst edebiliyor. Akciğerin yanlış bir yerine kurulup oturursa tedaviye fırsat vermeyebilir, ama benimki doktorlara ve bana şans tanıyan yerlere gidiyor iyi ki.
Şimdi Amerikan Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavi görüyorum. Pıhtıyı çözmeye çalışıyorlar. Serumlar, oksijen maskeleri, ellerime batırılmış iğneler... Yanlış bir şey yaparsam bağırıp çağıran aletlere bağlıyım.
Bu okuduklarınızı ben söylüyorum, İnci kâğıda geçiriyor. Malum benim ellerim iğnelerle dolu...
İnsan normal yaşarken böyle aletlere bağlı olsaydı ne korkunç olurdu diye düşünüyorum boş zamanlarımda. Yani uyumadığım saatlerde... Hapşırsam tansiyonumun çıktığını, öksürsem kalp atışlarımın arttığını görüyorum. Dijital rakamlar hemen değişiveriyor. En iyisi o yana bakmamak.
Yoğun bakıma belli saatlerde ziyaretçi alıyorlar. İkişer ikişer... Gelenler, "Böyle pembe yanak görmedik," diyorlar. Saf oksijenden pespembe olmuşum anlaşılan. Pembe yanaklarımı görmek istiyorum, ama Berfu'nun küçücük el aynasında iyice göremiyorum.
Bu yazı "Benden size haberler" içerikli olsun istedim. Söylediklerine göre çok arayan varmış. Buraya cep telefonu sokmak yasak elbette. Ayrıca şu "cep telefonu -hastalıklar ilişkisi" ni, yani cep telefonu kullanmanın sağlığa etkilerini bir an önce ortaya çıkartsalar bilim adamları iyi olacak. Şimdilik "zararlar" söylenti olmaktan ileri gitmediği için biz hâlâ hiç çekinmeden uzun uzun "n'aber?" sohbetleri yapmaktan geri durmuyoruz.
Pazartesi günü beyin ameliyatı olmayı beklerken akciğer embolisi yüzünden ameliyat ertelendi. Emboli tedavisi öncelik kazandı. İkisini eş zamanlı sürdürmek şimdilik olanaksız anladığım kadarıyla.
Daha önceki embolim sırasında beni iyileştiren sevgili doktorum Ayşe Aykut şimdiki embolimin belirtileri ortaya çıktığında Singapur'a giden bir uçağa binmek için havaalanına doğru yola çıkmak üzereymiş ama hemen gerekli ilişkileri kurarak durumu örgütlemiş. Şimdi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Altuğ Kolsak ilgileniyor benimle. İnsanın görünce içinin açıldığı bir insan Dr. Elif. Güven veriyor.
Önümüzdeki günlerde akciğer doktorlarımla beyin doktorlarım sıkı bir ilişki içinde olacaklar herhalde. Bana da hastanede sırtüstü yatmaktan başka yapacak şey kalmıyor.
Hastalıklar teker teker gelin, sizinle uğraşacak gücüm var benim, ama doktorları biraraya getirmek çok da kolay değil. Hepsi günde kaç saat, kaç hastayla uğraşıyorlar biliyor musunuz?
Sevgili Serdar Turgut, sana da geçmiş olsun. Bütün iyilik dileklerimi yolluyorum...
YAZI:Duygu ASENA