BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Asena bu kez kendini yazdı

Onbeşgün önce birtakım şikayetleriyle hastaneye başvuran ünlü yazar Duygu Asena rahatsızlığını okurlarıyla paylaştı. Asena şimdi biyopsiden gelecek raporları bekliyor.

Abone ol

Ünlü yazar Duygu Asena bu kez kendini yazdı.

Asena, "Ben hasta mıyım şimdi" derken, onbeşgün önce başlayan rahatsızlığını aşama aşama okurlarıyla paylaştı:

- Bu yazıyı on-onbeş gün önce yazmalıydım. Ama nedense yazamadım. Sandım ki bu iş böyle, benim tanıdığım üç-beş kişiyle dönüp duracak. Oysa öyle olmadı. Benim tanıdıklarımla dönüp durdu ama o kişiler üç-beş kişinin çok üstündeydi.

Her şey şöyle başladı: Ben kendimi depresyondayım sandım. Hafif bir ilaç almaya başladım. 15 gün geçmesine karşın hiçbir sonuç elde edemedim.

Sonra Saffet Murat Tura'ya gittim. Adam genç denecek bir yaşta... Yani benden genç... Sorular soruyor falan... Bana da sorularını sordu ve dedi ki; "siz bence yarın hemen gidin ve beyin MR'ı çektirin" .

Bunu niçin söyledi bilemiyorum ama o kadar doğru söylemiş ki... Ben aldığım ilacı kestim, ertesi gün Amerikan Hastanesi'ne gittim... Ve o gün öğrendim ki beynimde birisi çok küçük, birisi büyük iki tane "şey" var...

Sonra Amerikan Hastanesi'ne gitmeler... Orada yatmalar ve çeşitli doktorlarla görüşmeler başladı. Sağolsun İnci konuşuyor hepsiyle...

Önce İnci'nin kafası bu şeylerden büyük olanından büyükçe bir parça alalım fikrine yattı... Benim aklımda ise Nil Molinas Mandel'in de onayladığı, Ali Zırh'ın bayıltmadan yaptığı "küçük bir ameliyat" var...

Neyse, İnci konuştu konuştu konuştu, sonunda onun da aklına bu küçük ameliyat yattı.

Aman neresi küçükmüş bu ameliyatın... En az iki saat sürüyor ve kafaya taktıkları o demir takılar çok dert veriyor insana...

Kafanızda o demirlerle oradan oraya gezip duruyorsunuz ve bunun büyük bir bölümü acılı geçiyor doğrusunu isterseniz...

Sonra o gün geçiyor, yine yoğun bir kalabalık içindesiniz ama... Güzel şey insanın sevenleri arasında olması...

Ertesi sabah erkenden kalkıyorsunuz... Bir kafa filmi çektiriyorsunuz... Neyse bir bozukluk çıkmıyor onda da... Fakat doktorunuz Ali Zırh, sizi bugün gitmemeniz için uyanyor. Hatta yarın bile gidemeyebilirmişim... Of ki ne of yani...

Oysa burası güzel bir hastane ama insan güzel de olsa bir hastanede sıkılıyor, hele kendisinde herhangi bir hastalıkla ilgili en küçük bir şey göremiyorsa... Ama bakalım tabii cumartesi ya da pazar günü ne çıkacak biyopsi raporumdan...

En heyecanlı kısmı burası... Hafta sonu biyopsi raporum ne çıkacak?

Artık ne çıkarsa çıksın mı demem lazım bilemiyorum.

Ameliyatlık bir şeyler çıkmasın da her şeye razıyım... Ama var sayalım ki ameliyatlık bir şeyler çıktı. Ne yapalım yani, aynı soğukkanlılıkla o şeyin peşinden gideriz... Bakalım ne çıkacak?

Bu arada saatlerin nasıl geçtiğini anlamıyorum... Gelen giden o kadar çok ki... Zeynep Çağlıyor'dan Şadan Maraş'a, Sibel Asna'dan, Selahattin Duman'a, İclal Aydın'dan İlder Tokcan'a o kadar çok kişi geldi ki, ben hasta olduğumu unuttum gibi...

Ama cumartesi günü hatırlayacağım hasta olduğumu... Bakalım ne çıkacak?

Umarım bütün bu yapılanlar yeterli olur ve yeni bir ameliyat gerekmez...

Bakalım...

Yazı: Duygu Asena
Kaynak: www.vatanim.com.tr