Yeni uygulamanın son derece yararlı olacağını düşünülürken, tek korkulan sorularla vaazların provoke edilmesi.
Abone olİstanbul müftüsü proje hazırladı, vaizler cemaatin sorularını da cevaplayacak Cami imamları vaazlarında sadece kendi bildiklerini değil, cematin sorduğu soruların cevaplarını da anlatacak. İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, camilerde cemaatin söz sahibi olması ve vaazların daha etkili hale getirilmesi amacıyla yeni bir proje hazırladı. Vaizler, vaazların son 10–15 dakikalık bölümünü cemaatin sorularına ayıracak. Bu sayede vaizler sürekli kendilerini yenilemek zorunda hissedecek, vaazların seviyesi de yükselecek. Din görevlileri, yeni uygulamanın son derece yararlı olacağını belirtirken, tek korkulan sorularla vaazların provoke edilmesi endişesi. Camilerdeki vaazlara hareketlilik kazandırmak isteyen İstanbul Müftüsü Çağrıcı, vaizlerin vaktin belirli bir kısmını cemaatten gelecek sorulara ayırmasını planlıyor. Bununla vaazlara hareketlilik ve gündeme uygunluk kazandırmayı hedefleyen Çağrıcı, bir başka hedefin de din görevlilerini çalışmaya ve kendini yetiştirmeye yöneltmek olduğunu belirtiyor. “Projenin uygulanmasıyla camilerdeki vaazlar daha etkili ve hareketli olacaktır.” diyen Çağrıcı, vaazı dinleyen bir kimsenin kafasına takılan bir konuyu anında vaize sorup cevabını alacağına dikkat çekiyor. Vaizlerin belirledikleri konuların bazen halkın gündeminden kopuk kalabildiğine dikkat çeken Çağrıcı, bu sayede vaizlerin gündemi daha iyi takip edeceğini, ayrıca halkın sorunlarına çözüm arayacağını kaydetti. Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen) Başkanı Avukat Ahmet Yıldız, projeyi ‘yerinde ve çok güzel’ bir plan olarak nitelendirdi. “Ancak, uygulamada birtakım aksaklıkların olabileceği’ uyarısında bulunan Yıldız, “Ben görev yaptığım camide bu projeyi uygulamaya çalıştım. Cemaat kafasına takılan bir konuyu sohbetin sonunda sorarak açıklığa kavuşturuyordu. Uygulamamda karşılaştığım en önemli sorun, cemaatin soru sormak yerine kendi bildiklerini anlatmak istemesi oldu.” dedi. Uygulamanın provokasyona da açık olduğuna işaret eden Yıldız, soru soran kişinin istediği cevabı alamadığı durumlarda vaize, “Sen bu konuyu bilmiyorsun.” itirazında bulunabileceğini kaydetti. Yeni uygulamada radikal gruplara mensup kişilerin fırsattan istifade ederek kendi görüşlerini cemaate anlatarak mesaj verme yoluna gitmek istemesiyle de karşılaştığını bildiren Yıldız şöyle devam etti: “Şayet sorular yazılı olarak alınır, tartışmaya mahal vermeyecek, bütün cemaati ilgilendiren sorular cevaplandırılırsa bu, son derece yararlı olur. Ayrıca vaiz emin olmadığı konularda, ‘Bu konuyu tam olarak bilmiyorum. İnşallah önümüzdeki haftaya kadar araştırıp sizlere daha sağlıklı bilgiler vereceğim.’ diyebilmeli.” Vaazların soru cevap şeklinde verilmesinin en önemli yararlarından birisinin cemaati uyanık tutmaya yarayacağını ifade eden Yıldız, cemaatin soru sorma fırsatı tanındığı için verilen vaazı dikkatli dinleyeceğini belirtti. Yıldız, “Vaaz bir eğitim aracıdır. Eğitimde aslolan ise yüz yüze olandır. Cemaatin konuşanı görmediği mimiklerini takip edemediği bir konuşmayı dikkatli dinlemesi mümkün değil.” diyerek bunun merkezi vaazdan daha etkili olacağını kaydetti. Öte yandan vaaz, varlığını sürdüren, müntesibi bulunan bütün dinlerde insanları iyiliğe sevk için söylenen söz, nasihat, öğüt, bir kimseye, kalbini yumuşatacak surette söz söylemek, nasihat etme anlamına geliyor. Vaaz veren kimselere ise vaiz deniyor. Türkiye’de camilerde vaaz verme yetkisi sadece Diyanet İşleri Başkanlığı personeline ait.