Bülent Ersoy davayı açtı... Armağan boşanmanın perde arkasını anlattı;
Abone olBülent Ersoy, sürpriz bir kararla eşi Armağan Uzun’dan boşanmak için dava açtı. Bugüne kadar birçok kez Ersoy ile boşanmanın eşiğine gelen ve her defasında susmayı tercih eden Armağan Uzun, avukatı Yavuz Oran’ın yanında soruları yanıtladı.
Neden boşanıyorsunuz?: Devamlı aynı suçlamalarla karşı karşıyaydım. ”Ona mı baktın buna mı baktın, niye geç kaldın“ Yapmadığım bir şeyle ilgili sürekli suçlanıyordum. Bu yüzden kavgasız bir günümüz olmadı. Buna tahammül edemedim..
Kaçamak iddiaları?: Kaçamak.. Bunlar son derece doğal şeyler. Uluorta yapılacak şeyler değil. Öyle bir niyetim olsa bunu dört duvar arasında yaşardım.
Bülent Hanım sana güvenmiyor muydu? : Evet. Bu yüzden ben tecavücü Coşkun konumuna düştüm.
Bülent Ersoy'un maddi yardımı: Sonuçta o benim eşim. Giysilerimde yardımı oluyordu. Bana almış olduğu ufak tefek hediyeler oluyordu. Saat aldığı yazılmıştı o doğru. Ama öyle araba, ev gibi şeyler almadı. Benim böyle bir talebim olmadı.
Harçlık veriyor muydu?: Ben istemezdim ama o zorla verirdi. ”Sen benim eşimsin kimsenin yanında mahçup olma. Bir yere gidersin yanında para olsun“ derdi. Maksimum bin YTL.
Sizin aslında cinsel anlamda bir şey paylaşmadığınız, yazıldı.. Aynı yatakta bile yatmıyormuşsunuz.
Niye aynı yatakta uyumayalım ki. Sonuçta biz evliyiz. Bülent Hanım son derece sağlıklı bir bayan ben de çok sağlıklı bir erkeğim. Bu cevap yeterli herhalde. 5 yaşındaki çocuk bile Bülent Hanım’ı tanıyor. Nasıl yapıda olduğunu gelmişini geçmişini bilerek onunla evlenmeyi kabul ettim. Ama birileri manalı bakışlar atıyordu ama bunlar da normaldi. Zaten insanların bakışları her şeyi anlatıyor. Bu yüzden psikolojim ister istemez bozuldu.
Kararı ne zaman aldınız?: Üç hafta önce. Bülent Hanım avukatı Aydın Kurban’ı arayıp eve çağırdı. Bülent Hanım’la bana bir sözleşme hazırlayıp imzattı. Sözleşmenin konusu ” Boşanma kararı aldığımız günden itibaren bu zamana kadar yapılan kazançlar ve bu saatten sonra yapılacak kazançlardan birbirimizden hiçbir hak talep etmeyeceğiz “ şeklindeydi. Bana sordu bir şey istiyormusun diye ben de ” hayır “ dedim. Bu sözleşmeyi üç hafta önce imzaladım. Üç haftadır hiç görüşmüyoruz. (Vatan)
