Samsun'da eşi ile aynı yatakta yakaladığı arkadaşı'nı baltayla öldüren adamın küçük kızı cinayet gecesini böyle anlattı
Abone olSamsun'da eşi ile aynı yatakta yakaladığı arkadaşı 43 yaşındaki Sebahattin Yener'i baltayla öldürüp cesedini parçalayarak ırmağa attığı iddia edilen 39 yaşındaki Engin Payaz ile eşi 32 yaşındaki Reyha Payaz'ın yargılanmasına devam edildi.
Engin Payaz, tutuksuz yargılanan eşi Reyha Payaz'ın olaya karışmadığını tekrarladı. Mahkeme tanık olarak dinlenen çiftin 11 yaşındaki kızları A.P ise, olay akşamını anlatırken, "Sebahattin zile basınca, babam dolaba saklandı. Annem ben seni çağırınca gelirsin dedi. Sonra bizi annem yatak odasına kilitledi" dedi.
CESEDİ BALTAYLA 10 PARÇAYA BÖLDÜ
2008 yılı Mart ayında inşaatlarda çalışan 2 çocuk babası Engin Payaz, eşi Rehya Payaz ve arkadaşı Sebahattin Yener ile birlikte kendi evinde alkol almaya başladı. Bir süre sonra aldığı alkolün etkisiyle sızan Payaz, gece geç saatlerde uyanınca eşi Reyha Payaz ile arkadaşı Sebahattin Yener'i aynı yatakta uyurken gördü.
İddialara göre Payaz, odun kesmekte kullandığı baltayla Yener'i başına vurarak öldürdü. Ardından da tuvalete taşıdığı ceseti 10 parçaya bölüp çuvallara koyarak ırmağa attı. 4 gün sonra ihbar üzerine eve gelen polis, çifti gözaltına aldı. Engin Payaz, planlayarak adam öldürmek suçundan, eşi Reyha Payaz ise delilleri yok etmek suçundan tutuklandı. 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan iki sanıktan Reyha Payaz, kendisinin cinayete karışmadığını, sadece eşinden korktuğu için delilleri yok ettiğini söyleyince, geçen yıl Eylül ayında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Ancak, bu kararın ardından Yener ailesinin avukatı Ata Giritli'nin yeni bulunan deliller ile birlikte Cumhuriyet Savcılığına başvurarak Reyha Payaz hakkında 'cinayete iştirak' suçundan ikinci bir dava açılmasını sağladı. Bu dava diğer davayla birleştirildi. Planlayarak adam öldürmeye suçuna iştirak ettiği iddiasıyla ömür boyu hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan genç kadın bugün yapılan duruşmaya katılmadı. Tutuklu yargılanan Engin Payaz ise daha önceki savunmalarını tekrar ederek cinayete eşinin katılmadığını ileri sürdü.
"ZİL ÇALINCA BABAM DOLABA SAKLANDI"
Bugün yapılan duruşmada, daha önce hiç dinlenmeyen katil zanlısı çiftin 11 yaşındaki kızları A.P. tanık olarak ifade verdi. Küçük kız, babasının evde olmadığı zamanlar Sebahattin Yener'in sürekli evlerine geldiğini belirterek, "Yemek yedikten sonra annem bizi başka bir odaya gönderiyordu. Annem, bize babanıza söylemeyin diyordu. Söyleyeceğiz dediğimiz zamanda bizi dövüyordu" dedi.
Olay akşamını da ayrıntılı bir şekilde anlatan küçük kız, "Annem telefon edip Sebahattin'i çağırdı. Bir süre sonra zil çalınca babam yatak odasındaki dolaba saklandı. Annem 'ben seni çağıracağım' diyerek kapıyı çekip gitti. Sonra biz uyumuşuz. Daha sonra annem odaya geldi. Ağabeyimle bana bir tencere verdi. 'Tuvaletiniz gelince bunun içine yaparsınız' dedi. Kapıyı kilitleyip gitti. Sabah olunca kapıyı açtı. Annem halının birini parçalara bölüp sobada yaktı. Evde de temizlik yapıyordu. Banyoda yüzümü yıkarken lavabonun borusundan kan damladığını gördüm" diye konuştu.
Arife Payaz, 4 gün sonra evlerine polis geldiğini belirterek annesi ve babasının el ele tutuşup polis otomobiline bindiklerini söyledi. Küçük kızın ifadelerinin ardından Cumhuriyet Savcısı, Reyha Payaz'ın tutuklanmasını talep etti. Ancak mahkeme bu talebi kabul etmeyerek duruşmayı erteledi.
GÖZÜ DÖNMÜŞ KOCA DEHŞET SAÇTI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]5 yıl önce evlenen 25 yaşındaki Efkan Z., dün akşam bir haftadır babaannesinin hastalığı sebebiyle Çat beldesinde kalan 20 yaşındaki eşi M. Zopun'la tartışmaya başladı. Eşinin Çat beldesinde çok kaldığını söyleyen Efkan Z., eline aldığı bıçakla eşini yaraladı.
Kanlar içerisinde kalan eşine dayanamayan öfkeli koca, 112 Acil'i arayarak yardım istedi. Olay yerine gelen 112 Acil ekipleri, yaptıkları tüm müdahalelere rağmen genç kadını kurtaramadı.
M. Zopun'un cesedi, Nevşehir Jandarma İl Komutanlığı ekipleri ve nöbetçi savcının yaptığı incelemenin ardından Dr. İ. Şevki Atasagun Nevşehir Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Nevşehir'in Ürgüp ilçesinde bir otelde çalıştığı öğrenilen Efkan Z., jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Çiftçin 3 yaşlarında bir kızı olduğu öğrenildi.
GASP YAPTIĞIMIZDAN HABERİMİZ YOK
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Adana'da yolda durdukları bir genci dövdükten sonra cep telefonunu gasp ettikleri ileri sürülen 3 kişi gözaltına alındı. Yaşları 19 ile 23 arasında değişen 3 genç "Alkollüydük ne yaptığımızı bilmiyoruz." diyerek kendilerini savundu.
17 Aralık Cumartesi Seyhan'da 23 yaşındaki Deniz Durak, sokakta yürüdüğü sırada önünü kesen Eren A. (25), Burak A. (22) ile Şükrü G. (19) "Burası bizim mahalle" diyerek darp etti. Daha sonra gencin cüzdanı, kimliği ile cep telefonunu alan 3 kişi, telefonun sim kartını verdikten sonra "Bu işin peşine düşme, kötü olur. Olayı uzatma, telefonu da unut, Hediye ettin farz et, bizi yakalasalar da cep telefonunu bulamazsın." dedi.
TELEFON ÜZERLERİNDEN ÇIKTI
Darp edilen genç polise başvurup şikayetçi oldu. Bunun üzerine harekete geçen Emniyet Asayiş Şubesi Gasp bürosu ekipleri, 3 kişinin "Burası bizim mahalle" dedikleri için gencin gasp edildiği yerde çalışma başlattı. Polis, gasp yaptıkları belirlenen 3 gencin kimliklerini belirledi, gözaltına aldı, gasp ettikleri telefonda üzerlerinde çıktı.
Emniyet Müdürlüğünde ifade alınan gençlerin, alkollü olduklarını belirterek olayı hatırlamadıklarını söyledi. 3 kişi, gasp suçlamasıyla adli mercilere sevk edilirken ise şikayetçi olan gencin ahlaksız teklifte bulunduğunu ileri sürdü.
BEŞİKTAŞ'TA REHİNE KRİZİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Beşiktaş'ta eşini silahla rehin alan Serkan Sarı korkulu anlara neden oldu. Şahıs ile polis arasındaki pazarlık olumlu sonuç verdi. Operasyon sırasında kapatılan yolda bekleyenler arasında ünlü isimler de vardı.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...
Boşanma davası süren ve mahkemece "ailenin korunması kanunu" kapsamında evden uzaklaştırma cezası verildiği belirtilen Serkan Sarı, dün saat 21.30 sıralarında Beşiktaş Köyiçi Caddesi’ndeki bir iş yerinde eşi Zeliha Sarı’yı (25) tabancayla rehin aldı. Olayı görenlerin ihbarı ile olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Polis ekipleri, caddenin tüm giriş-çıkışlarını yayalara kapattıktan sonra Serkan Sarı’yı eyleminden vazgeçirmek için ikna çabalarına başladı.
PAZARLIK ÇABALARI SONUÇ VERDİ
Bu sırada olay yerine çağrılan özel harekat polisleri müdahale için çevrede konuşlandı. Yaklaşık 3 saat sonra ikna edilen Serkan Sarı önce eşini bıraktı. Bir süre daha tabanca elinde bekleyen Sarı, daha sonra tabancayı polislere vererek teslim oldu. Eylemi gerçekleştiren şahıs, ifadesi alınmak üzere emniyete sevk edildi.
ŞENLENDİRİCİ İLE BİNGÖL DE ORADAYDI
Sarı'nın ikna olması yaklaşık 3 saat sürünce, onlarca kişi araçlarında yolun açılmasını bekledi. Bekleyenler arasında klarnetçi Hüsnü Şenlendirici ile türkücü Yavuz Bingöl de vardı. Şenlendirici aracından inmezken, Bingöl zaman zaman aracından inerek çevredekilerle olay hakkında konuştu.
İŞTE O ANLAR
LİSELİ GENCİN SİGARA İNTİHARI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Bursa'da, okul tuvaletinde sigara içtiği için disipline verilen lise öğrencisi genç kız, okulun 3. katından atlayarak ağır yaralandı. Aile, okul müdürü ve matematik öğretmeninden şikayetçi oldu.
SİGARA İÇİP DERSE GİRDİ
İddiaya göre; 10 gün önce, merkez Osmangazi ilçesindeki bir lisede 15 yaşında ki Ayşe A. tenefüste tuvalette sigara içtikten sonra derse girdi. Öğretmeni, sigara kokusu almasının ardından üzerini aradığı Ayşe'nin cebinde iki dal sigara buldu. Öğretmeni tarafından müdür odasına götürülen kız öğrenci, Disiplin Kuruluna sevk edildi. Ailesinin kendisine kızacağını düşünen Ayşe A, daha sonra ders bitimine kadar sınıfta bekledi.
Son ders zilinin çalmasının ardından karşıdaki boş sınıfa giren genç kız, bir süre burada bekledikten sonra kendisini 3. kat penceresinden attı. Okul personeli tarafından arka bahçede hareketsiz halde bulunan Ayşe A, taşınarak ön bahçeye getirildi. Vücudunda kırıklar bulunan genç kız, daha sonra olay yerine çağrılan ambulansla hastaneye sevk edildi.
'NE OLUR ANNEME HABER VERMEYİN' DİYE YALVARMIŞ
Kızın tedavisi sürerken anne Banu A, okul müdürü ve matematik öğretmeni hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Okul yönetiminin kendisine, kızının sigara içtiği konusunda haber vermediğini söyleyen Banu A, iddialarını şöyle dile getirdi: "Kızım üç ders boyunca 'Ne olur anneme haber vermeyin' diye yalvarmış. Matematik öğretmeni kızımı, disiplin kararı için müdüre çıkartmış. Son ders kızım bunalıma girmiş. Okul müdürüne disiplinden alınması için yalvarmış. Kızım, yanındaki arkadaşına disiplin cezası kaldırılmazsa canına kıyabileceğini söylemiş. Müdür de 'Öldürürsen öldür kendini kızım' demiş." Kızının, müdür odasından çıktıktan beş dakika sonra elinde yazdığı bir mektupla intihar ettiği öne süren anne, "Sonra müdür okuldan yok oluyor. Kızım da arka taraftan ön tarafa taşınıyor ve müdür odasında iki sandalyeyi birleştirip kızımı oturtmuşlar. Daha sonra ambulans çağrılıyor. Hepsinden şikayetçiyim. Ayrıca kızımın elinde olayları anlattığı mektubu da yok etmişler. Şu an iki bacağı, beli ve omuriliği kırık. Ayrıca felç kalma ihtimali de var. Kızımın sigara içtiğini biliyordum. Üç ders boyunca kızım bunalıma girdi, beni aramadılar. Ancak intihar ettikten sonra aradılar" dedi.
BENİ GÖREVLİLER ÖN TARAFA TAŞIMIŞ
Bu arada Bursa Devlet Hastanesinde tedavisi süren kız çocuğu, hasta yatağında gazetecilere, yaşadıklarını anlattı. Okulda arama yapılacağı için sigaraları bir arkadaşının ricası üzerine kendi cebine koyduğunu öne süren genç kız, "Matematik dersine girdik, öğretmen arama yaptı. Cebimde sigaraları bularak beni disipline vereceğini söyledi. Müdürün yanına gittik, ben de durumu anlattım. 'Anneme söylemeyin' dedim. Müdür bana 'Onu öğretmenine anlat. Okulun adı çıkacağına istersen öl' dedi. Ben de tekrar sınıfa gittim ve çok moralim bozuktu" ifadelerini kullandı.
Daha sonra yaşadıklarını bir kağıda yazdığını belirten Ayşe A, "Ders bitti, herkes gitti. Ben karşı sınıfa geçtim ve bir süre bekledikten sonra arka bahçenin bulunduğu bölümden kendimi aşağıya attım. Sonradan öğrendiğime göre beni görevliler ön tarafa taşımış. Yazdığım kağıt ise kaybolmuş" diye konuştu. Öte yandan, İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar, olayın doğru olduğunu ve gerekli incelemelerin başlatıldığını söyledi.
BAŞI KESİLEREK ÖLDÜRÜLEN GENÇ KIZIN KATİLİ CEZASINI BULDU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Düzce'de başı kesilmiş ve yakılmış cesedi bulunan lise öğrencisi genç kızın katil zanlısı olduğu iddiasıyla yargılanan polis memuru, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
ARAMALARA RAMEN CESET PARÇALARI BULUNAMADI
Düzce Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Akçakoca ilçesi Subaşı köyünde başı gövdesinden ayrılmış ve yakılmış olarak bulunan lise öğrencisi Hatice Arı'nın öldürülmesine ilişkin tutuklu yargılanan polis memuru A.M.T. ile öldürülen Arı'nın annesi Nurşen ve babası Mehmet Arı katıldı.
Duruşmada söz alan polis memurunun avukatı Nejdet Çağlar, Arı'nın öldürülmesinin üzücü bir olay olduğunu belirterek, müvekkilinin olaydaki suçunun görevi gereği Arı'yı emniyet birimlerine veya evine götürmesi gerekirken kendi talebi üzerine Çay köyü yolu üzerinde işlek bir yerde bırakması olduğunu ifade etti.
Arı'nın cesedine ait parçaların yola 20-30 metre mesafede bulunduğunu hatırlatan Çağlar, bölgede defalarca uzman ekipler ve köpeklerle arama yapıldığını ancak ceset parçalarının bulunamadığını öne sürdü.
Çağlar, söz konusu sebeplerden ötürü cinayetin başka kişi veya kişilerce işlendikten sonra ceset parçalarının bölgeye götürüldüğünü düşündüklerini iddia ederek, müvekkilinin beraatini ya da "ihmali davranışla kasten öldürme" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Karar öncesi son sözü sorulan sanık A.M.T. ise, "Suçsuzum. Beraatime karar verilmesini talep ederim" dedi.
KASTEN ÖLDÜRMEDEN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI
Davayı karara bağlayan mahkeme, Arı'ya yönelik "cinsel istismar" suçunu işlediği sabit olmadığından bu suçtan beraatine hükmedilen sanığa, Arı'ya yönelik "hürriyeti tahdit" suçunu işlediği gerekçesiyle 9 yıl hapis cezası verdi.
Sanığın çocuğa yönelik, suç delillerini gizlemek ve ortadan kaldırmak amacıyla "kasten öldürme" suçunu işlediğine hükmeden mahkeme, sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
"KARAR YÜREĞİMİZE SU SERPTİ"
Adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan ölen Arı'nın babası Mehmet Arı, adalete güvendiklerini ve adaletin suçlulara en ağır şeklide cezasını verdiğini belirtti.
"Çocuğum yerine gelmeyecek ama en azından karar yüreğimize su serpti" diyen baba Arı, 2 yıl boyunca acı çektiklerini ancak sanığın cezasının acılarını hafiflettiğini söyledi.
Anne Nurşen Arı ise adaletin yerini bulduğunu söyleyerek, bu cezanın bile az olduğunu savunarak, "Hiçbir şey bana yavrumu geri getiremeyecek ama en azından adalet yerini buldu. Ağırlaştırılmış müebbet bile az. Aslında idam edilecek ve bir daha böyle suçlar işlenmeyecek" dedi.
Polis memuru A.M.T. polis ve jandarma tarafından alınan geniş güvenlik önlemleri altında adliyeden çıkarılarak cezaevi aracına konuldu.
EVE DÖNMEMESİ ÜZERİNE AİLESİ KAYIP İHBARINDA BULUNMUŞTU
Sancaklar Mahallesi'ndeki evinden 5 Ocak 2010'da okula gitmek üzere ayrılan Hatice Arı'nın (14) geri dönmemesi üzerine ailesi kayıp ihbarında bulunmuş, gözaltına alınan ve Arı'nın erkek arkadaşı olduğu bildirilen M.Ş. ile polis memuru A.M.T. tutuklanmıştı.
Geçen yılın Mayıs ayında Düzce'nin Akçakoca ilçesinin Subaşı köyündeki bir fındık bahçesinde başı gövdesinden ayrılmış genç kıza ait ceset bulunmuş, Adli Tıp Kurumundaki incelemede, cesedin kayıp olan Hatice Arı'ya ait olduğu belirlenmişti.
ÖĞRENCİLERE CİNSEL ORGANINI GÖSTERİNCE...
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Trabzon'da bir dershanede kız öğrencilere cinsel organını göstererek tacizde bulunduğu öne sürülen 44 yaşındaki Faik K., dershane güvenlik görevlileri tarafından yakalandı. Mahalle sakinlerinin linç girişiminden polislerin kurtardığı Sapık, çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
ÖĞRENCİLER ŞİKAYET ETTİ
İddiaya göre öğrencilerin teneffüs saatinde binadaki asansör boşluğunun arka kısmında gizlenen Faik K., cinsel organını göstererek tacizde bulundu. Öğrencilerin şikayeti üzerine dershane güvenlik görevlileri tarafından yakalanan şüpheli polise teslim edildi.
Olayı duyan mahalle sakinlerinin saldırarak linç etmek istediği Faik K. gözüne aldığı yumruk darbesiyle yaralandı. Polis tarafından linçten kurtarılan
Faik K. bugün çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak, Bahçecik Cezaevi'ne konuldu.
İŞYERİNİ BASIP ÖLDÜRDÜLER
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Kartal'da çelik kapı satışı yapan Mustafa Topal (30), işyerinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Olay yerine gelen Topal'ın yakınları ise gözyaşına boğuldu.
Topal'ı öldürdüğü iddia edilen bir kişinin hızla olay yerinden uzaklaştığı iddia edilirken polis olay yerine yakın güvenlik kameralarının görüntülerine el koyarak soruşturma başlattı. Topal'ın iki yıl önce evlendiği ve 6 aylık bir bebeği bulunduğu öğrenildi.
POMPALI TÜFEKLE POLİSE ATEŞ AÇTILAR
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Bursa'da devriye gezen polis ekiplerine pompalı tüfekle ateş açıldı.
Olayda herhangi bir can kayıbı ve yaralanma yaşanmazken saldırgan olay yerinden kaçmayı başardı.
Olay Merkez Nilüfer ilçesi Üçevler Mahallesinde 03:15'te meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, "bir inşaatta şüpheli şahıs var "anonsu üzerine ihbarı değerlendiren polis ekipleri, Üçevler Mahallesi'nde bulunan Menekşe villalarına doğru ilerlerken boş bir inşaattan atlayan bir kişiyi gördü. Polis ekiplerinin "dur" ihtarına uymayan şüpheliyle polis arasında kovalamaca başladı. Kovalamaca sırasında şüpheli, yanında bulunan pompalı silahla polislere 3 el ateş ederek olay yerinden kaçtı. Olay sonrası polis telsizinden "merkez pompalı tüfekle bize ateş ediliyor yardım gönderin " anonsu üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Daha sonra bir sitenin bahçesine bir kişinin atladığının ihbarını alan ekipler uzun süre site içerisinde arama yaptı.
Polis ekiplerinin çevre inşaat ve bahçelerde yaptığı araştırma sonucunda saldırgan bulunamadı. Saldırganın ateş açtığı yerde 3 adet boş fişek bulundu. Polis saldırganın yakalanması için geniş çaplı soruşturma soruşma başlattı.
YATTI RÜYA GÖRDÜ KALKTI EŞİNİ DÖVDÜ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
İstanbul Fatih'te yaşayan Galatasaray Üniversitesi mezunu işadamı B.Y., İstanbul Üniversitesi mezunu 36 yaşındaki eşi Ö.Y., tarafından "gördüğü rüya" nedeniyle dövüldüğü gerekçesiyle polise şikâyet edildi
İddiaya göre “rüya dayağı” şöyle yaşandı: 44 yaşındaki B.Y., bir süre önce Fatih’teki evinde bulunan kilitli kasadan para çalındığını söyleyerek eşiyle tartıştı. Bununla da yetinmedi eşini hırsızlıkla suçladı. 6 çocuk annesi Ö.Y., 17 yıllık eşini hırsızlık yapmadığına inandıramadı. İddiaya göre B.Y., önceki sabah uyandığında eşine rüyasında kedi gördüğünü anlattı.
Yatağından kalkıp, kitaplıktaki rüya tabirleri kitabını aldı ve gördüğü rüyanın yorumunu okudu. Rüyada kedi görmenin evdeki hizmetçinin para çalması anlamına geldiğini söyleyen B.Y, ardından da yatakta eşi Ö.Y.’ye saldırdı. Şiddetin ardından Ö.Y., kaçarak polise başvurup şikâyetçi oldu. Gözaltına alınan B.Y. ifadesinin ardından savcılığın talimatıyla serbest bırakıldı.