İdeolojik ve akraba kadrolaşması iddiaları ile sürekli gündemde olan Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), örneğine ilk kez rastlanılan bir icraata imza attı.
Abone olÜniversitelerde yaşanan akademik skandallara bir yenisi daha eklendi. Fakülte birincisi olarak girdiği sınavı kazanan Rana İncekulak, erkek arkadaşı cuma namazına giderken görüldüğü gerekçesiyle asistan yapılmadı. Samsun OMÜ ile ilgili tartışmalar Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in seçimlerde az oy almasına karşın Prof. Dr. Ferit Bernay’ı rektör ataması ile başladı. Bernay, bu uygulamayı protesto eden ve kendisine oy vermeyen akademik kadroların bir kısmını görevden alırken, bazılarına da ‘yıldırma’ politikası uyguladı. Atatürkçü kadrolaşmaya gittiğini söyleyen Bernay döneminde 83 öğretim üyesi atıldı. Bernay’ın yönetiminde bulunan isimlerle soyisim benzerliği olan 114 kişi ise akademik kadrolara yerleştirildi. Meclis’te kurulan araştırma komisyonuna çok sayıda öğretim üyesi gelerek bilgi verdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ndeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını araştırmak üzere kurulan araştırma komisyonuna çarpıcı insan öyküleri yansıyor. Bunlardan birisi de okulunu başarı ile bitiren Rana İncekulak ile ilgili. Meclis’e gelerek üniversitede yaşanan olaylar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Celal Tuncer, Rektör Ferit Bernay’ın kadrolaşma kriterlerine ilişkin ilginç bir örnek anlattı. 20 yıl OMÜ’de görev yapan Tuncer, kendisinin de jüri üyesi olduğu 2002 yılında ihtiyaç üzerine asistanlık sınavı yapıldığını belirtiyor. Ziraat Fakültesi için yapılan sınava giren isimlerden birisi de fakülteyi birincilikle bitiren Rana İncekulak. Tuncer’in anlatımına göre, yapılan sınavı iyi bir notla İncekulak kazanır ve resmî tutanak tutulur. Sınav sonuçlarının 15 gün içerisinde tebliğ edilmesi gerekirken İncekulak’a bir türlü tebligat gitmez. Yönetim ile görüşen Tuncer, “Asistan ihtiyacı had safhada. İşlerimizi yapamaz hale geldik.” diye uyarır. Sınav sonucunun niye uygulanmadığını da sorar. Bu arada sınavı kazanan İncekulak’ın evraklarının kaybolduğu söylenir. Niye atama yapılmadığı gerçeği Prof. Dr. Celal Tuncer’in anlatımı ile Meclis tutanaklarına şu şekilde yansıdı: “... Kızın o zamanki erkek arkadaşını cuma namazına giderken görmüşler. Dekanın bölüm başkanıma söylediği ifade bu. Fakülte birincisi bu kız ve inanın bilmem ne cinstir, ne değildir. Benim öğrencimdir, bana milletimin emanetidir.” Meclis’e bilgi veren Prof. Dr. Süleyman Kaplan, üniversitedeki kamplaşmayı aktarırken mizah kitaplarına geçecek bir anısını anlattı. Bir arkadaşı ile yolda yürürken rektöre yakınlığı ile bilinen bir doçent ile karşılaşmasını dile getiren Kaplan, şöyle devam etti: “Doçent arkadaş yolda yürürken bizi çevirdi, ‘Niye gülüyorsunuz?’ dedi. ‘Hayrola’ dedim, aramızda konuştuğumuzu söyledim. ‘Yok yani, bize gülüyorsanız biz güçlüyüz, biz adamın alnını karışlarız.’ diye karşılık verdi...” Doç. Dr. Bünyamin Şahin de Meclis’e bilgi veren öğretim üyelerinden. Rektör Bernay ve ekibi tarafından müstahdemden izin alır hale getirildiğini söyleyen Şahin, şunları anlattı: “Müstahdemden izin istedim öğrencilerimle aşağıda ders yapacağım, dedim. Geldi, kapıyı açtı girdim içeriye. Odama giriş ve çıkışım için güvenlik memurları tutanak hazırlıyor. Tutanakla odaya girdi veya çıktı, diyor. Ben içerideyken kilitliyorlar...” Haber: Ömer Şahin Kaynak: zaman.com.tr