Bal ve poleni ile sofraları süsleyen arılar, zehiriyle de insanlığa hizmet ediyor. Zehirde kalpten sinir sistemine şifa var.
Abone olArı zehiri, işlendiğinde kalp ve damardan, sinir sistemi hastalıklarına kadar birçok rahatsızlığın tedavisinde şifa olabiliyor. Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Aydın, arılardan balın yanı sıra zehir, polen, süt, balmumu, propolis ve erkek arı larvası olan “Apilarnil” gibi ürünler elde edilebildiğini söyledi. Arı zehirinin tıpta yaygın şekilde kullanıldığını ifade eden Doç. Dr. Aydın, bir gramının yaklaşık 10 bin arıdan elde edilebildiği zehirden, birçok hastalığın tedavisinde yararlanıldığını bildirdi. Doç. Dr. Aydın, arı zehirinin gramının Avrupa ülkelerinde ve ABD’de ham haldeyken 300-700 dolardan alıcı bulduğunu, işlenmiş halde satıldığında ise fiyatın 2 bin dolara kadar çıkabildiğini anlatarak, şöyle konuştu: “Arı zehiri, işlendiğinde kalp damar hastalıkları, astım, kronik akciğer bozukluğu ve anfizem gibi akciğer hastalıkları, diyabet, sinir sitemi ve deri hastalıklarının tedavisinde yaygın şekilde kullanılabiliyor. Bunların yanı sıra romatizma, kemik ve eklem hastalıkları, glukom ve kornea bozuklukları gibi göz hastalıklarının tedavisinde de arı zehirinden yararlanılıyor. Zehirin, AIDS’e yakalananlarda, ömrü uzatıcı etkisi olduğu da biliniyor. Son yıllarda arı zehiri tedavisi uygulanan Multiple Sclerosis hastalarında da, hastalığın durduğu, hatta kısmen iyileştiği gözlenmiştir. Arı zehiriyle tedavi, mutlaka bir hekim kontrolünde yapılmalıdır.” 4.3 milyonluk kovan sayısıyla dünya üçüncüsü konumundaki Türkiye’nin, dünyanın en iyi arı cinslerine sahip olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Aydın, Türkiye’de yılda 67-70 bin ton bal üretilmesine rağmen, dünya piyasasında altından bile değerli olan arı zehiri elde edilememesinin büyük kayıp olduğunu kaydetti.