Şifa kaynağı balı üreten arılar insanoğlunu kendine hayran bırakıyor. En gelişmiş bilgisayar saniyede 16 milyar işlem yapabilirken arılar bu alanda büyük fark attı.
Abone olDicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Davut Başaran, en gelişmiş bilgisayarın, saniyede 16 milyar işlem yaparken, bir arı beyninin saniyede 10 trilyon işlem yapabildiğini söyledi. Prof. Dr. Başaran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, arılarla ilgili teorik araştırmalar yaptığını belirtti. Arılarla içiçe büyüdüğünü ve çok sevdiğini, bu nedenle ''arıların gizemli dünyasını'' irdelediğini anlatan Başaran, arıların, çok mükemmel işleyen bir yaşamları olduğunu anlattı. Erkek, işçi ve kraliçe arı olmak üzere 3 tip arı bulunduğunu, kraliçe arının 5 ile 7 yıl, erkek arının en fazla 1 hafta ve işçi arının, larvadan çıktığı andan itibaren 1 ile 6 ay arasında yaşadığını dile getiren Başaran, kraliçe ve işçi arının 2 kromozom, erkek arının yarım kromozomdan oluştuğunu, kraliçe ve işçi arıların 2 kromozomdan oluşmasına rağmen beslenmeden dolayı kraliçe arının ömrünün daha uzun olduğunu vurguladı. 4 BİN METREDE DÖLLENME İşçi arının dişi, ancak kısır olduğunu; kraliçe arının ise dişi, ancak kısır olmadığını ve yaşamı boyunca bir defa döllenen kraliçe arının 5 ile 7 yıl boyunca yaklaşık 400-500 bin spermi muhafaza ettiğini ifade eden Prof. Dr. Başaran, şöyle dedi: ''İşte mucize burada. Normal şartlara eksi 196 derecede spermler muhafaza ediliyor. Ama kraliçe arı, yaklaşık 7 yıl boyunca bu kadar spermi muhafaza edebiliyor. Yumurtadan, işçi arı 21 gün, kraliçe 16 ve erkek arı 24 günde ergin olarak çıkıyor. Sürede de fark var. Kraliçe arı, yumurtadan çıktıktan sonra zifaf uçuşuna çıkıyor. Kraliçe arı bu uçuşa çıktığı zaman bütün erkek arılara göz kırpıyor. Hep birlikte uçuşa başlıyorlar. 4 bin metre yüksekliğe kadar çıkan kraliçe arı, erkek arıların gelip gelmediğini belirlemek için arada bir arkasına bakıyor. Uçuş sırasında sadece tek bir erkek arı kalıyor. Onunla da kraliçe arı, 4 bin metre yükseklikte eksi 18 ile 20 derece arasında çiftleşiyor. Bu erkek arı da çiftleşme sırasında ölüyor.'' Kovana geri dönen kraliçe arının, işçi arıların temizlediği yuvalara her gün yaklaşık 2 bin yumurta bıraktığını ve dünyanın hiç bir yerinde bu kadar yumurta meydana getiren bir sistem bulunmadığını bildiren Başaran, yumurtadan çıkan arının, jet hızıyla bal toplamaya çıktığını anlattı. MÜKEMMEL BİR İŞBÖLÜMÜ Arılar arasında mükemmel bir işbölümü bulunduğunu ve bir arının ömrü boyunca topladığı bal miktarının, bir çay kaşığının 12'de 1'i kadar olduğunu ifade eden Davut Başaran, şöyle konuştu: ''En gelişmiş bilgisayar, saniyede 16 milyar işlem yaparken, bir arı beyni saniyede 10 trilyon işlem yapabiliyor. 500 gram bal için 900 arı 1 gün çalışırken, 1 arı 25 dakikada 50 çiçek, 450 gram bal için de 17 bin arı 10 milyon çiçek dolaşıyor. Arılar o kadar sistemli çalışmalarına rağmen işitmiyorlar. Gözleri de kırmızıyı görmüyor. Ama sağlıklı bir koku sistemleri var. Her kovanda 1 kraliçe, yaklaşık 80 bin işçi ve 100 bin erkek arı vardır. Kraliçe arıda, arıların hepsini gözleyebilecek bir radar sistemi var. Hangi arı ne yapıyor, hepsini gözlüyor. Kraliçe arı, salgıladığı hormonla bütün arıları zaptu rapt altında tutuyor. Bal arılarının düşmanı eşek arısı kovana girmek isteğini zaman kraliçe arı, radar sistemiyle bunu fark ediyor. Hemen diğer arıları uyarıyor. Kovana girmek isteyen eşek arısına yaklaşık 500 arı çullanıyor. Bir sistem oluşturarak 50 derecelik bir sıcaklık oluşturuyorlar ve eşek arısını bu sıcaklık sistemiyle öldürüyorlar.'' Prof. Dr. Başaran, arıların bir yerde yem bulduğu zaman mesafesine göre değişik hareketler yaptığını, 15 metrekarelik bir alan için daire şeklinde dans, 25 ile 100 metrekarelik alan için sallanma dansı ve 100 metrekareden fazla alanlar için 8 işaretli dans yaptığını belirterek, bu işaretleri, kovandaki bütün arıların fark ettiğini ve karanlıkta bile 5 dakikada hemen o yeri bulduğunu kaydetti.