BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  POLİTİKA

Arınçtan yüzde 70 iddiası

Arınç iddianamede adının geçmesinden ötürü şeref duydu. Gerekçelerin kin ve garez ürünü olduğunu savundu.

Abone ol

Yargıtay Cumhriyet Başsavcısı’nın açtığı dava hakkında 5 yıl siyasi yasak istenen Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç, “İddianame kin ve garezin ürünüdür. mahkemeden döner” dedi.

Arınç, iddianamede isminin geçmesinin kendisine şeref verdiğini söyledi.

Arınç, parti kapatma davalarının, siyaseten kapatılmak istenen partiye hiçbir zararı olmadığını ifade ederek, ''AK Parti önümüzdeki seçimlerde bu zulüm ve haksızlık karşısında yüzde 70 oy alacaktır'' dedi.

Arınç, Manisa ve Beyoğlu Belediyeleri arasındaki ''Kardeş Şehir'' protokolünün imza töreninde basın mensuplarının AK Parti hakkındaki kapatma davasına ilişkin sorularını yanıtladı. 

''ANAYASA MAHKEMESİ KÖKTEN REDDEDECEKTİR''

Türkiye'nin demokratikleşme ve özgürleşme noktasında bu kadar mesafe aldıktan sonra, temel haklarda alabildiğine genişleme mücadelesi verirken, ''bir siyasi partinin gelişigüzel kapatılmak istenmesini sadece üzüntüyle karşıladıklarını'' dile getiren Arınç, ''Bu çok yanlıştır, hukuka uymaz, delilden mahrumdur... Ve inanıyorum ki, Anayasa Mahkemesi bu davayı kökten reddedecektir'' dedi.

YÜZDE 70 OY ALIRIZ

"Ben 40 yıla yaklaşan siyasi hayatım içinde, geçmiş bazı davaların iddianamesinde de yer alan bir kişi olarak tecrübemle söylüyorum ki, bu parti kapatma davalarının siyaseten kapatılmak istenen partiye hiçbir zararı olmaz. Aksine, aldığımız telefonlardan, çevremizden bize karşı dayanışma ve destekleme içinde bulunan kişilerden, kurumlardan aldığımız haber onu gösteriyor ki, AK Parti önümüzdeki seçimlerde bu zulüm ve haksızlık karşısında yüzde 70 oy alacaktır. Siyaseten hiçbir kayıp söz konusu değildir ama bunun dışında Türkiye'nin bazı şeyler kaybedeceğini düşünüyorum.'' 

''DAVADA İSMİM GEÇMESEYDİ...''

Eski TBMM Başkanı ve Manisa Milletvekili Bülent Arınç, bu davada suçlanan insanlardan ilk üçü içinde kendi isminin yer aldığının söylendiğini anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti:

''Görmedim de başkalarının yalancısıyım. Bu beni üzmez, bu beni endişe ve korkuya sevk etmez. Ama ben siyasi hayatım boyunca attığım her adımın, yaptığım her işin, söylediğim her sözün hesabını şerefle verdim. Kuştan korkan darı ekmez. Biz siyasette bildiğimiz doğruların arkasındayız. Doğru adına ne biliyorsak, onu yapmaya devam edeceğiz.

Aslında benim üzülmem gereken bir tek şey vardı, böylesine haksız açılmış bir davada ismim geçmeseydi kendimden endişe ederdim. Kendimden şüphe ederdim. Çok şükür vicdanım müsterih... Böylesine bir davada, böylesine bir iddianame ile suçlanmak ancak bana şeref getirir. Bundan dolayı da milletimin önündeyim ve milletimin vereceği karara hazırım.''

''ZİL ÇALIP OYNAMASIN''

''Hiçbir siyasetçi 'Böyle bir dava açıldı' diye, 'bu dava sonunda AK Parti kapatılır' diye ellerini ovuşturmasın, zil çalıp oynamasın; ağzından çıkan sözlere dikkat etsin. Bazı kendini siyasetçi zanneden zavallıların, dün akşamdan bu yana söyledikleri sözleri ibretle dinliyoruz. Bunların siyasetten anladığı bir şey yoktur, seçimden anladığı bir şey yoktur. Hiçbirisi sandık, seçim, seçmen bilmez. Genel başkanlarının çantalarını taşımaktan, onlara kulluk etmekten belleri eğrilmiş bu insanların, bir siyasi parti hakkında 'Ne kadar da iyi oldu, biz de zaten bunu bekliyorduk' demesini, onların ayıbı olarak görüyorum.''