Başbakan Yardımcısı Arınç, akil insanlar heyetine hakaret yağdıran CHP ve MHP'li yöneticilere sert çıktı
Abone olAkil İnsanlar Heyeti'ne yönelik tepkilere sert çıkan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "vatan hainleri olduğunu söyleyecek siyasetçi müsveddesi insanlar da fazlasıyla var" dedi.
Bursa'da, AS TV'de canlı yayınlanan "Objektif" programına katılan Arınç, çözüm süreci ve akil insanlar konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Arınç, Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamasına kadar CHP adına konuşanların, heyet üyelerini değerlendirmek yerine onlara ağız dolusu hakaretler yağdırdığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
HAKARETİ BIRAKIP FAYDALI İŞLERE DESTEK VERSİNLER
"Alın Haluk Koç'un, Muharrem İnce'nin konuşmalarını ya da bir başkasının konuşmalarını. Akil insanlar için ağızlarına gelen her şeyi söylediler ama çok şükür ki bugün herhalde Kılıçdaroğlu, onlardan farklı düşünüyormuş. Taha Akyol ile yaptığı bir konuşmaya istinaden söylüyorum. Tabii yöntemi eleştiriyor haklı olarak ama en azından bu akil insanlar için güzel sözler söyledi. Doğrusu da budur, yakışanı da budur. Ondan sonrası herhalde kendi partisinde bu sözleri söyleyen, ayıplı hareket eden insanlara yönelik olmalı. Yine mümkünse tabii MHP de bu akil insanlar için ağız dolusu hakaretleri bırakıp bunların yapacağı faydalı işler varsa onlara destek olmalı."
Akil insanların 62 kişi olarak tespit edildiğini söyleyen Arınç, çalışmaların daha verimli olması için süreç konusunda ortak paydası demokrasi olan insanları asgariye indirmek gerektiği için bu sayıda tutulduğunu anlattı. Akil insanların kendi işlerinde başarılı insanlar olduğunu ancak farklı akımları temsil ettiğini dile getiren Arınç, sözlerine şöyle devam etti:
LANETLENMESİNİ İSTEYENLER VAR
“Normalde onlar her gün bir araya gelerek, ortak şeyleri konuşamazlar. Ama çözüm sürecinin Türkiye için önemli olduğunu, barışa giden yolun Türkiye’nin hayat meselesi olduğunu, artık bu kanların akmaması ve artık bu silahların susması ve hatta durması ve terk edilmesini, Türkiye’de terör konusunun günlük sıkıntı olmaktan çıkması ve Türkiye’nin önünün açılmasını arzu eden insanlar. Çözüm sürecinin istihbaratla, İmralı ile BDP ile başlayan ve devam eden en son 21 Mart’ta Nevruz’da da Öcalan’ın bir mektubunu milletvekili iki kişinin okumasıyla, kalabalıkların coşkulu bir şekilde silahları bırakmaya söz vermesi hatta ülkemiz topraklarını terk edecek noktaya gelmesi açısından çok önemli. Buna karşı bir muhalefet varsa bildiklerini söyleyerek, çalışma yaparak kamuoyunu çözüm sürecine destek vermeye yöneltmek amacıyla faaliyet gösterecekler. Akil insanlara yönelik iddiaları veya itirazların bir kısmını belki yerinde ve samimi görmek gerekir. Ancak bir kısmı tamamen ideolojik karşıtlığa dayanıyor. İdeolojik karşıtlığı olanlar başta bunu reddediyorlar. Hatta çok çirkin ifadelerle onları kötülüyorlar. Kötü adam demek yetmiyor. Onların lanetlenmesi gerektiğini, vatan hainleri olduğunu söyleyecek, siyasetçi müsveddesi insanlarda fazlasıyla var."
DÜNYA DEĞİŞTİ ONLAR DEĞİŞMEDİ
Ak Parti Grup Başkanvekillerinin çözüm sürecine ilişkin TBMM’de verdikleri önergeyle kurulmasını istedikleri komisyona CHP ve MHP’nin üye vermeyeceği yönündeki açıklamalarını da değerlendiren Arınç, şunları söyledi:
“CHP çok zor bir durumda. Böyle bir sürece destek vermesi gerektiğine inanıyor, ama veremiyor. Parti içerisinde farklı sesler var. Sayın Kılıçdaroğlu sesini, gücünü yada kararlığını gösteremiyor. Mikrofona çıkan herkes kendisi ayrı bir telden çalmaya devam ediyor. Dolayısıyla Başbakanımızı ziyaretinde ‘gelin bu meselede birlikte olalım’ dedeğinde ilk randevuyu biz verdik. Aradan altı ay geçti. Kılıçdaroğlu kapımızı çalmadı veya beraber çalışmaya razı olduğunu ifade etmedi. MHP hala bildiği kafayla devam ediyor. 20 sene evvel ne söylediyse, 30 sene evvel neyi savunduysa bugün aynı şeylerle devam ediyor. Dünya değişti, Türkiye değişti, şartlar değişti, ama onlar maalesef değişmediler. Dolayısıyla ağızlarına gelen her şeyi söylemek durumundalar. Mecliste kurulacak olan bir araştırma komisyonudur. Oysa CHP’nin bu yönde iki önerisi var.
KOMİSYONA ÜYE VERMEZLERSE, ÜYE VEREN PARTİLERLE ÇALIŞMAMIZI YAPARIZ
Yine bu çözüm süreciyle, Gerçekleri ve Hakikatleri Arama Komisyonu kurulması. Hakikatleri Arama yada Tespit Etme Komisyonu daha evvel Öcalan tarafından ifade edilmiştir. Onun ifade ettiği bir cümleyi aynen bir araştırma komisyonuna vermek siyaseten doğru değil. Dolayısıyla biz farklı bir tonda, farklı bir amaçla süreci takip edecek bir meclis araştırma komisyonu kurmaya karar verdik. CHP’nin de asıl amacı bu olduğuna göre yine kendi öneriyle birlikte bunu değerlendirerek, bu komisyonu vücut vermesi lazım ama dün Hamza Çebi’nin sözleriyle partinin görüşünü aksettiriyorsa, ‘biz katılmayacağız’ diyorlar, kendileri bilir. MHP’nin tavrını doğrusu, MHP adına son zamanlarda konuşan genel başkanın bu komisyonla ilgili bir sözünü hatırlamıyorum. Katılmayabilirler. Komisyona üye verirler emredici hükmü var. Buna rağmen vermezlerse, komisyona üye veren partilerle biz bu çalışmayı yaparız. Bu ayıp da onlar için yeterli olur. Çünkü bu önemli konuda parlamentonun süreci incelemesinde çözüm önerilerinin veya çözüm yolunu takip etmesinde bizce fayda var."
SÜRECE YÜZDE 60 DESTEK VAR
Çözüm sürecinin çok iyi ilerlediğini dile getiren Başbakan Yardımcısı 3 ayda alınan sonuçların kimsenin hayal edemeyeceği sonuçlar olduğunu vurguladı. Arınç, "Allah bir fitneden saklasın. Bir arıza olmazsa, bir sabotaj, bir provokasyon olmazsa, bu şekliyle devam ederse, Türkiye bu beladan kurtulacak gibiö dedi. Yapılan anketlerde çözüm sürecine desteğin Türkiye’de yüzde 60 olduğuna dikkat çeken Arınç, “En sıcak döneminde yüzde 60 destek çıkıyorsa, bu mutlaka artacaktır. Çünkü herkesin kafasının karışık olduğu herkesin acılar ve travmalar yaşadığı, şehitler, gaziler hala içimizde bir hatıra olarak sıcaklığını muhafaza atiği bir zamanda bütün her şeye rağmen bu çözüme ihtiyaç var diyen, yüzde 60’a yakınsa inşallah daha rahat zamanlarda bu yüzde 80’lerin de üzerine çıkacaktır. Sürece desteğin bugün için bile çok yeterli görüyoruz" diye konuştu.
YÜZDE 40'ININ KAFASI KARIŞIK
Anketlerde çıkan yüzde 40’ın ise kafasının karışık olduğuna değinen Arınç,şunları söyledi: "Her gün birileri çıkıyor, ciyak ciyak bağırıyor. Kafaları karıştırıyor.Bunların da işi bu. Yani siyasette hiçbir ağırlığı olmamış, sadece bağırıyorlar, kendilerine güldürüyorlar. Ciddi bir şey söylediklerini zannediyorlar ama millet onlara kahkahayla gülüyor. Berbat olacaklar. Keşke bu tartışmalardan vazgeçseler, keşke daha ciddi olsalar. Keşke ‘şu yanlıştır, bu yanlıştır, şunu yapsaydınız’ deseler. Sloganlarla işi götürüyorlar. 40 senedir götürdükleri gibi. Bu süreç hiçbir şeyin karşılığında. Bugüne kadar ne verdiğimizi biliyorlar ki. Çok şükür adam İmralı’da yatıyor. Provokasyonlar sadece eşkiyadan gelmiyor başka yerlerden de geliyor. Ama ortada bir gerçek var. 3 aydan beri Türkiye’de operasyon, bir eylem, bir karakol baskını var mı? Yok. Bomba patlatma var mı? Yok. Bunlardan şikayetçi misiniz? Yani eski günleri mi özlüyorsunuz? Bu kötü mü oldu? Silahlar sussun, fikirler konuşsun diyen bir adamdan bu sözleri beklemiyordunuz mutlaka ama duydunuz. Mutsuz mu oldunuz? Silahların bırakılması, aynı zamanda şiddetten vazgeçmek değil midir? Bugüne kadar silahla yaşamış, insan öldürmekle hayat bulmuş bir örgüt buna uyuyorum diyorsa, bu sizi niye üzüyor, sıkıyor. Bundan dolayı memnuniyet duymak gerekmez mi? Diyelim ki hayal kuruyoruz. Bugün yaşadığımız şu rahatlık, size sıkıntı mı veriyor? Yarın böyle olacak diyorsak ve olacaksa niye bundan üzüleceksiniz? İnşallah çok güzel hep böyle gitsin. Biz de destek oluyoruz. demeleri yerine, ‘inşallah Muaffak olmazlar, inşallah beter olurlar’ diye beddua eden bir çevre var, Türkiye’de."
ALLAH’TAN KORKUN! NEYİMİZDEN ŞÜPHE EDİYORSUNUZ?
Bu süreç öncesi çok bedellerin verildiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Arınç, sözlerine şöşle devam etti:
"Bu memleketin en güzel değerleri toprağa düştü.Daha mı düşsün. Az mı geldi? Şimdi onların hatırasına çıkmak demek, Türkiye’de bedenlerin yere düşmemesi demek. Annelerin ağlamaması demek. Bunun için çalışıyoruz. Vatanseverliğimizden mi şüphe edeceksiniz? İnancımızdan mı şüphe edeceksiniz? Bunu kimseyle tartışmak durumunda değiliz. Hayatımız bunun şahidi değil mi? Allah, millet, bayrak, tarih dendiği zaman bizden daha iyi bilen varmı? Allah’tan korkun. Neyimizden şüphe ediyorsunuz? Sadece sizin sermayeniz gidecek, ondan endişe ediyorsunuz. Yok böyle bir şey. Halkımızın kabul etmeyeceği hiçbir çözümü kabil etmeyeceğimizi söyledik. Siyasi hayatımızı ortaya koyduk. Yüzde 50 oyla iktidara gelmiş hemde 11 seneden beri bir iktidar aklını yemiş olmalı ki böyle bir işe giriyor. Büyük bir risk alarak, giriyor. Neyin karşılığı? Millet daha huzurlu olsun diye. Sen neden karşı çıkıyorsun? Her gün topu taca atmaktan başka yaptığın iş nedir kardeşim?"