Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tahliye edilen Ergenekon sanığı sendikacı Mustafa Özbek’in sözleriyle ilgili olarak konuştu.
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün’ün sorularını yanıtladı.
Bülent Arınç’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
(Türban konusu) CHP tarafından iptal edilmesiydi, belki şu anda başka şeyler konuşuyor olacaktık.
Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından biz susmuştuk. Fakat Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, referandumdan önce ümit veren ifadelerde bulundu. ‘Biz çözeceğiz’ dedi. Sorun varsa nasıl çözüme ulaşacağını da söylemeleri lazım.
CHP’nin raporlarına bakarsak kafaları bir hayli karışık.
Türban takan öğrencilerin artmasını laikliğe tehdit olarak gören rektörler baskı uyguladı. Bazı rektörler konuşmaya başlarsa çok şey değişir.
Başörtüsü ya da türban ne derseniz deyin çok güçlü bir şey, gücünü hissettiyor.
Başını örtmek isteyene engel olunmaması gerekir. Bu zorbalıktır. Türban ifade özgürlüğü olarak kabul edilmelidir.
Anayasada ve kanunlarda sınırlama yok. Yasakçılığın önderliğini yapanlar bugün ‘sorun çözülmeli’ diyor.
Bugün aynı ağızlar bu sorun çözülmeli, öğrenciler hiçbir kısıtlama olmamalıdır diyor.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarını olumlu kabul etmek, niyet okuyuculuğuna girmemek lazım. Ama bir güven bunalımı var.
Masaya elbette oturulur ama çözüm yollarını açıklamalıdır. Biz iktidara gelince çözeriz diyor. Siz geldiğinizde belki ben 120 yaşında olurum.
Bunlar topu taca atmaktır. Kırmızı çizgilerle yola çıkıyorlar. Kızlarımızın üniversitedeki yasaklardan kurtulması lazım.
Sencer Ayata ‘Uzmanlara soracağız’ dedi. ‘Ben bir bayanım ve bu kıyafeti tercih ettim’ dediğinde biz buna karışamayız.
Sorun, ekran ekran dolaşanlara sorularak çözülecek bir konu değil. Senin niyetin üniversitede türbanı çözmek mi, bunu söyle.
(TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’in sözleri) Tüm ümitlerimizi boşa çıkardı. Bendeki kredisini tamamen tüketti. Sözlerini okuyunca tüylerim diken diken oldu, bunlar yanlış.
İş sulandırılırsa olmaz. ‘İşi uyutmak istiyorsanız, komisyona havale edeceksiniz’ diye bir laf var.
Baykal’ın söylemleriyle Kılıçdaroğlu’nun söylemi uyuşmuyor.
YÖK’ü rejim meselesi olarak görüyorlardı, şimdi ne değişti?
Sorunun çözümü için adım atmak CHP’nin görevidir.
Anayasal değişikliği mi, yoksa yasa maddesi mi, yoksa rektörlerle mi çözülecek.
(Bedelli askerlik) Genelkurmay bu konuda yaptığı çalışmayı hükümete göndermedi. Ben prensip olarak askerlik süresinin bu kadar uzun olmasını karşıyım. Kısada eşitliği konuşabiliriz.
Bu kadar konuşulduktan sonra bir şey olması gerekir.
(Ergenekon Soruşturması) Avukatlar olarak tahliye, berat olunca seviniriz. 'Geç kalan adalet, adaletsizliktir' sözü evrensel bir kuraldır.
Mustafa Özbek savunma yaptı mı yapmadı mı... Ama sorgulanmıştır. Tahliyesinin keyfini çıkarsın. Ama kabadaylık olmaz. Tahliye edilenler sevinsin, beraat edilenler mutlu olsun.
(Avcı’nın tutuklanması) Bir partinin milletvekillerinin avukat olarak davranmasını yanlış buluyorum. Dışarıya aktarılması yargıyı etkilemeye teşebbüstür. CHP’li milletvekillerinin çabalarının yanlış olduğunu düşünüyorum.
Hanefi Avcı’nın yargılanması uzun mu olacak yoksa kısa mı olacak bunu bilmiyorum.
(Balıkçı iddiaları) Balıkçı hakkında bir bilgim yok. Balıkçı diye birsini tanımıyorum.
(Başbakan Erdoğan'ın projesi) Başbakan’ın çılgın projesinin ne olduğunu bilmiyorum. Ben çılgınlıklarla uğraşmıyorum. 'Zihni Sinir' projelerinden bahsetmiyordur umarım."
ÖNCEKİ HABERLER
