BIST 9.420
DOLAR 34,34
EURO 36,24
ALTIN 2.834,80
HABER /  DÜNYA

Arınç’tan Kılıçdaroğlu’na Ergenekon uyarısı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ergenekon kararlarını ağır bir şekilde eleştiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na uyarıda bulunarak, "Bu mahkem...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ergenekon kararlarını ağır bir şekilde eleştiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na uyarıda bulunarak, "Bu mahkemeleri gayrimeşru görüp, ’Tanımıyorum’ demek, ’Silivri zindandır’ demek hadsizlik olur. Ne olur bu sözlerden vazgeç. Keser döner sap döner, beğenmediğin mahkemelerin huzuruna çıkmak zorunda kalabilirsin" dedi.
Partisinin Bursa’da Merinos Kongre Kültür Merkezi’ndeki bayramlaşma töreninde konuşan Arınç, kararlar sonrası insani davranış sergileyip, ’Herkese geçmiş olsun’ demekten başka bir şey olmadığını belirterek, "Bu bir yargı kararıdır. Bundan sonra temyiz vardır. Yargı safahatından geçer. Kesinleşmiş karar olursa diyecek bir şeyimiz kalmaz. Başbakanımız da bakan arkadaşlarımız da bunu söyledi. Bu önemli bir dava. Son 11 yılda benzeri davalar açıldı. Daha önce Türkiye bu tür davalar görmedi, göremedi. Niçin o zaman görmedi de şimdi görüyor? Bunu herkesin anladığını zannediyorum. Türkiye demokratikleşiyor, sivil asker ilişkileri çağdaş bir yere oturuyor. Türkiye özgürleşiyor, ayrımcılıklar kalkıyor. İnsanlar fikirlerinden, kıyafetlerinden dolayı horlanmıyor aşağılanmıyor. Türkiye’de geçmişte darbeler, acı hatıralar, müdahaleler, cunta olayları yaşandı. Unutmayın 27 Mayıs Darbesi’ni yapanlar, o zamanın Genelkurmay Başkanını yargılayıp müebbet hapse mahkum ettiler, rütbelerini söktüler, açlık içinde bıraktılar. Rüştü Erdelhun’un ordu içindeki lakabı, ’Namazcı Rüştü’ idi. Darbe yapılmasına karşı çıktı. Erdelhun’lar yargılandı. 3-5 sene evvel Deniz Kuvvetleri Komutanı yargılandı. Rütbeleri söküldü. Müspet ve menfi tarafından örnekleri var. Talat Aydemir, Osman Gürcan, Fethi Gürcan’ları, o tarihleri hatırlayın. 12 Eylül Darbesi ve arkasından müdahaleler devam etti. Bizim dönemimizde gizli açık tehditler, cuntacılık olayları olduğunu savcıların iddianamesinden ve yargılamalardan anladık. İçlerinde Genelkurmay Başkanı, muvazzaflar ve emekliler var" dedi.

"BU HAKİMLER UZAYDAN MI İNDİ? OTURUP KENDİLERİ HAYALİ KARAR MI YAZDILAR"
Ergenekon’da niye bu kadar ağır ceza verildiğinin sorulduğunu hatırlatan Arınç, "Kararı biz vermedik. Yargı, yani mahkemeler verdi. Bu hakimler uzaydan mı indi? Ortada hiçbir iddianame, delil yok mu? Oturup kendileri hayali karar mı yazdılar? Hayır. Bunların hepsi kıdemli hakim. İddianame, delil var. Onlara göre karar verdiler. ’Yanlış’ diyebilirsiniz, bu yanlışı düzeltecek mekanizmalar var. ’Deliller yeterli değildir’ diyebilirsiniz. Bunların hepsi temyizle, bireysel AİHM başvurusunda değerlendirecek şeyler. Yargıyı toptan yok sayamazsınız. ’Bu yargı meşru değildir’ diyor. ’Olur mu, zulümdür’ diyor. ’Burası bilmem ne yargısıdır’ diyor. ’Burası tutsaktır, Silivri zindanlarıdır’ diyor. Yerinde laflar değil. Siyasetçiye yakışmaz. Yanlış. Türkiye’de 3 tane erk var. Yasama, yürütme, yargı. Yasama TBMM, bunu ben yazmadım. 60 Darbesi’ni yapanlar yazdı, 80 Darbesi’ni yapanlar 82 Anayasası’na yazdı. Daha önce TBMM tek başına yasama görevini yaparken egemenliği de aynı şekilde temsil ediyordu. Yargı bağımsız mahkemeler, yürütme hükümet. Yürütme hükümet ve yasama. Yargı Anayasa’da bağımsız mahkemelerce temsil ediliyorsa sen onu nasıl yok sayarsın? Nasıl bir zulüm gözüyle bakabilirsin. Bunlar haddini aşan sözlerdir. İki şekilde yanlıştır" diye konuştu.

"BAŞBAKAN İDAM EDİLDİĞİNDE YARGIYI ALKIŞLAYIP KUCAKLADINIZ"
Arınç, muhalefetin bu yargıyı işine geldiğinde yere göğe sığdıramadığını da ifade ederek, "27 Mayıs Darbesi’ni yapanlar, ülkenin Başbakanını, bakanlarını idam ettiğinde hep yüksek yargı ile iftihar ettiniz. 27 Mayıs’ı devrim olarak gördünüz. Hepiniz onları alkışlayıp kucakladınız. Bu Anayasa Mahkemesi, her parti kapattığında alkışladınız. AK Parti hakkında kapatma davası açıldığında, hepiniz, ’Yargıya söz söyletmeyiz, yargı Türkiye’de bağımsızdır’ dediniz. Fazilet Partisi kapatılırken zil takıp oynadınız. ’İyi ki bu mahkeme var’ diye el etek öpmüş ve zil takıp oynamıştınız. Recep Tayyip Erdoğan Siirt’te herkesin bildiği şiiri okuduğunda, 12 ay hapse mahkum olduğunda hepiniz çok sevinmiştiniz, sinsi sinsi gülüyordunuz. O yargı Recep Tayyip Erdoğan’ın 4,5 ay cezaevinde kalmasına yol açtı. 69 arkadaşımız Refah Partisi döneminde yargılanıp hepsi cezaevine girdiğinde bulunduğu şehirlerde zimmetle suçladınız. Bu partiler kapatılırken siz Anayasa Mahkemesi’ni göklere çıkarıyordunuz, 367 rezaleti için Anayasa Mahkemesi’ne siz gittiniz. ’Bu mahkeme bu kararı iptal etmezse Türkiye’de büyük olaylar yaşanabilir’ dediniz. Anayasa Mahkemesi’ni etki altına aldınız. Unutmayın Türkiye’de her şey oldu. Masum insanlar 28 Şubat sürecinde de, öncesi ve sonrasında bütün özgürlüklerinden mahrum kaldılar" diye konuştu.

"11 MADALYALI BİNBAŞI BAŞ ÖRTÜSÜ YÜZÜNDEN ORDUDAN ATILDI"
Eşinin başörtüsünden dolayı subayların YAŞ kararlarıyla sokakta dilenecek hale geldiğini vurgulayan Arınç, "İntihar edenler oldu. 11 madalya taşıyan binbaşı son madalyasını aldıktan sonra eşi başörtülü olduğu için ordudan atılıyordu. Eşinin başından dolayı atılan yarbay, kurmay albay rütbesiyle hamdolsun bugün emekli oldu. Çok şükür Allah bugünleri gösterdi. 411 kişi el kaldırdı başörtüsü yasağını kaldırmak için. "411 el kaosa kalktı" diye başlık attılar. CHP Anayasa Mahkemesi’ne koştu. 411 kişinin el kaldırdığı Anayasa değişikliği iptal edildi. Ne zulümler gördük. Rahmetli Erbakan Hocam, Bingöl’deki konuşmasından mahkum edildi. 77 yaşındaydı, cezaevine girecekti. Yargıtay onayladı. Çok üzüldük. Başbakanlık yapmış bir insan, Türkiye’nin kahrını çekmiş inançlı bir insan cezaevine girecekti. "75 yaşını bitiren kişiler 3 seneye kadar olan cezalarını evinde çekebilsin" dedik. CHP karşı çıktı. Arkadaşlarımız Recai Kutan ve Mustafa Kamalak Baykal ile görüşmeye gitti. Kemal Anadol ve Ali Topuz, ’Biz bu işe karışmayız" dediler. ’Biz bu işe karışmayız, yargı kararını vermiş’ dediler. Ahmet Necdet Sezer veto etti. Geri geldi, ’Allah’ın izniyle 40 defa gönder, 41 defa çıkaracağız’ dedik. İkinci defa çıkardık. Ahmet Necdet Sezer işini yaptı. İkincide veto etme hakkı yok. CHP Anayasa Mahkemesi’ne müracaat etti. ’Erbakan 78 yaşında cezaevine girsin’ diye bekleyen insanlar vardı. Silivrideki yargılamaya adil değil diyorlar" diye konuştu.

"BEĞENMEDİĞİN MAHKEMELERİN HUZURUNA ÇIKMAK DURUMUNDA KALABİLİRSİN"
Mahkemelerin kararına saygı beklediklerinin altını çizen Arınç, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na da uyarıda bulunarak, "Bir defa edepli olacağız. Bu mahkemeler olacak. Bu hakimler, bu savcılar olacak. İyi karar verir, yanlış karar verir. ’Bu mahkemeler gayrimeşru; tanımıyorum’ demek hadsizlik olur. Ne olur bu sözlerden vazgeç. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner. Beğenmediğin mahkemelerin huzuruna çıkmak durumunda kalabilirsin. Bu adam ne demek istiyor? 2 kere 2 dört. Milletvekilleri hakkında dokunulmazlık dosyası varsa fezleke de var. Benim hakkımda da var. Emine Ayna’ya hakaret etmişim de dokunulmazlığın kaldırılmasını istiyorlar. 50 defa söylerim şehitlerimizin kanlarının hatırı için. Biz milletvekili olduğumuz sürece zaman aşımı işlemez. Gün biter milletvekilliği biter, buyur mahkemeye gel, ’Ananın adı, babanın adı’ diye sorarlar. Koskoca Kılıçdaroğlu, bu da mahkemeye çıkmaz herhalde" demesinler. Benim için de buradakiler için de var. Bir gün milletvekilliği sona ererse sana mahkemeden celp gelir. ’Canım ben koskoca Kılıçdaroğlu’yum’ diyebilirsin. 40 ihtimalden 3 tanesini söylüyorum. Bugün iyilik günü. Bir gün bu partiyi hayat yok diyerek bırakabilirsin. Siyaseti bırakmaya karar verdiğinde, ’Gel bakalım’ diyecekler. Hiç ummadığın anda bir başkası gelecek genel başkanlığı elinden alacak. Adam sana kızgın olacak ki, seni milletvekili adayı yapmayacak. Gel bakalım ananın adı, doğum yeri, doğum tarihi. Üçüncüsü Mehmet Ağar’ın başına gelmişti. Yüzde 9,5 ile barajın altında kaldı ama her türlü ihtimali kafana topla. Bu adam bizi uyarmıştı, dersin. Geriye kalan 37 tane ihtimali söylemeyeyim. Bu yargı gayrimeşru deme, aklın varsa deme. ’Aman yargı canım yargı’ dersin. Vallahi kar etmez" diye konuştu.

"ORDU ARTI CHP EŞİTTİR İKTİDAR YAPIYORDU"
Mısır’da Mursi’ye yapılanların ortada olduğunu, muhalefetin buna darbe demeye dillerine varmadığını anlatan Arınç sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sandık her şey değildir, demeye başladılar. Bunu diyen de Kılıçdaroğlu’nun arkadaşları. Sandık demokrasilerde çok önemlidir. Siz de iktidara gelecekseniz başka yol mu biliyorsunuz? Yok, ’Eskiden başka yolları beklerdik. İktidara ümitlenirdik. Millet bize bir fıske vurdu. 63 senedir iktidara gelemiyoruz. Bize başka yollar lazım" diyorsanız eski çamlar bardak oldu. Eskiden, ’Ordu önümüzü açsa’ derdiniz. Ordu artı CHP eşittir iktidar idi. Ordu yoluna girdi, yüksek yargıyı övmeye başladınız. Anayasa Mahkemesi sevgiliniz idi. Ordu artı yargı eşittir CHP iktidarı idi. Bunların hepsi bitti. Sandıktan başka yolunuz var mı? Sandık iktidar değildir derken, Ergenekon davasından dolayı bağırmanızın altında yatan sebep nedir? ’Bir ihtimal daha vardı, gitti’ diye ağlamak mı yatıyor. Millete gidin. Milletle beraber olun. Milletin sırtını sıvazlayan, derdine sahip çıkan, değerleriyle barışık her partinin iktidara gelme şansı var. 80 yıllık CHP 63 yıldır iktidara gelemedi. Ben 15 ayda iktidara geldim. Topla, tüfekle, iftira ile 11 senedir yıkamadınız."
(İHA)