BIST 9.420
DOLAR 34,42
EURO 36,29
ALTIN 2.836,89
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Arınç'tan elinin körü oldu tepkisi

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, danışmanların medyaya sürekli ulu orta konuşmasına tepki gösterdi.

Abone ol

Arınç, Twetter'da "şu kadar tweet attım, şu kadar retweet aldı" diyen danışmanlara  "elinin körü oldu. Bunlar iş değil" diye tepki gösterdi.

AKDOĞAN'A "DANIŞMANLIĞI BIRAK" İMASI

Bülent Arınç, "Orduya kumpas kuruldu" sözüyle gündeme oturan Başbakan Erdoğan'ın Başdanışmanı Akdoğan için "Ona sormak lazım. Sen neden böyle bir yazı yazdın? Bir insan hem milletvekili olup, hem başdanışman olarak devam edemez. O sıfatı devam ediyor arkadaşın. Sen dikkat edilen, sözü, yazıları takip eden bir insansan açıkla'' ifadelerini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulunu takip eden muhabirlerle TRT Genel Müdürlüğünde kahvaltıda bir araya geldi. İşte Arınç'ın konuşmasından öne çıkan satır başları:

BAŞARIYLA ÇIKACAĞIZ

Ben 2014'ün AK Parti Hükümeti bakımından yeniden bir başarı yılı olacağına, bütün bu sıkıntıların, bu flu ortamların ortadan kalkacağına yürekten inanıyorum. Sancılar yaşanabilir, elbette birtakım olaylar hiç beklenmedik şekilde farklı biçimlerde ortaya çıkabilir. Bunların hepsi birer sınamadır. Bu sınamalardan başarıyla çıkacağız. Türk halkı bu bilince sahip ve bugünkü rakamlarla da zaten sandığa gidildiğinde yeniden bir güven tazelemesi olabiliceğini de görebiliyorum.

YENİDEN YARGILAMA OLACAK MI?

İade-i muhakeme yani yargılamanın iadesi hukukumuzda yer alıyor. Bazı şartlar yerine geldiğinde yargılamanın iadesi mümkün olabilir. Yargılamanın iadesi sadece bitmiş davalar için mümkündür. Devam eden davalar konusunda yargılamanın iadesi söz konusu değildir. Ceza davalarında delil serbestisi esası vardır. Delil getirmek serbesttir. Dava bitene kadar şüpheli veya avukatı 'şuna da bakılsın şu da dinlensin' diye talebte bulunursa mahkeme bunu değerlendirir.

GENEL AF YOK

Bir genel af ve af beklentisi içinde hiç kimse olmasın. Af kelimesi çok tehlikeli bir kelime. Hükümetten parlamentodan birisi konuşursa herkes de büyük bir beklenti oluşur. İçerideki insanları düşünün, afla yatar afla kalkarlar. Hiç birimiz ağzımıza şu veya bu suçlular için af konusunu getirmeyiz. Hükümet olarak da bizim böyle bir düşüncemiz yok. 

TAHLİYE EDİLMELİLER

Ben üç seneden beri, uzun tutukluluk sürelerin cezaya dönüştüğünü söylüyorum. Tahliyelerin mutlaka bir an önce yapılması gerekir. Adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

SURİYE SINIRINDAKİ TIR

O bölgede dikkat çekici olaylar yaşanıyor. Hatay kritik bölge. MİT mensubuyuz bu olaya müdahale etmeyin denilmiş. Vali yazı göndermek süretiyle teyit etmiş. Resmi yazı karşısında MİT kanununda belli hükümler var. Aranmadan devam etmesine karar verilmiş.

RADİKAL UNSURLARA BİR KURUŞ YARDIMIMIZ YOK

Bunun karşısında söylenecek sözlerin İçişleri Bakanı tarafından nasıl karşılandığı önemlidir. Suriye’deki Türkmenlere gönderilen insani yardım olarak bahsetmiştir. Ancak dün açıklama üstüne açıklama yapan CHP’nin milletvekillerini dinledim üzüldüm. Geçmişte de Esad'ın yanına gitmek için çok gayretleri olmuştu. Onların Esad ailesiyle duygusal bağları olduğunu da biliyoruz. Onlar Türkiye'nin Suriye'deki muhaliflere yardım etmesini suç olarak görüyor. Radikal unsunlara bir kuruş bile yardımımız yok. Suriye halkına ayır etmeksizin insani yardım ediyoruz.

MEHMET ALİ ŞAHİN'İN YARGITAY'DAKİ İMAM İDDİASI

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in Yargıtaydaki bir davaya ilişkin ifadeleri) "Şüphesiz önemli bir olay sayılabilir. Dolayısıyla Yargıtayın bunu kendi içerisinde araştırması ve varsa herhangi bir kötüye kullanma görevlerini, bu konuda bir işlem yapabilmesi için Mehmet Ali Şahin Bey'in bir yazıyla bunu duyurması, Sayın Şahin'in de bu konudaki bilgilerini Yargıtay'a aktarması gerekiyor.

ELİNİN KÖRÜ OLDU

Bir başkası çıkıyor, iki bin kişilik liste var diyor. Danışman sıfatı taşıyan insanlar çıt çıt çıt, şu kadar tweet attım, şu kadar retweet aldı, elinin körü oldu. Bunlar iş değil. Bunlar yazılıp çizilip söyleyince siz haklısınız tabi. Bir tartışma başlıyor. Fişlemeler ahlaksızlıktır diyen bir insan bu konu karşısında ne diyebilir? Bir başka gazetede böyle bir başlık gördüm paylaşmış oldum. Eee paylaşma.

HEM MİLLETVEKİLİ HEM DANIŞMAN OLARAK DEVAM EDEMEZ

Bir kumpas kuruldu sözü kendi ifadesidir. O zaman ona sormak lazım. Sen neden böyle bir yazı yazdın? Bir insan hem milletvekili olup, hem başdanışman olarak devam edemez. O sıfatı devam ediyor arkadaşın. Sen dikkat edilen, sözü yazıları takip eden bir insansan açıkla. Açıkladım diyor, bu açıklama tatmin edici mi değil mi siz karar vereceksiniz.
Ama bu sözün üzerine, devlet içerisinde görevi kötüye kullanan bir takım çevrelerden bahsediyor, bu çevreler delil uydurmuş olabilir mi? Bir hata olabilir mi diye bir endişe içinde. Bu endişeye kim haksız diyebilir?

ARINÇ'A SUİKAST İDDİASI

Benimle ilgili konu 19 Aralık 2009'daydı. Manisa veya İzmir'deydim. Arınç'a suikast iddiasıyla ilgili soruşturmanın açık olduğunu biliyorum. Savcıyı tanımam. iki şey bekliyorum. Ya takipsizlik kararı versin ya da dava açsın. Zaten subaylar emekli olmuş. Soruşturma açık tutuluyor. Artık sorulmaktan kurtulsun.

FİŞLEME VE KIYIM İDDİALARI

Fişleme yapmadık bunu ahlak dışı sayarız. Her kurumda bir kıyımın olduğunu söylemek doğru değil. Şahsen bunu da reddediyorum. Her kurumda idari tasarruflar da yapılabilir. 

HSYK İÇİN ŞU AN ÇALIŞMA YOK

HSYK'yı böyle bir davranış yüzünden eleştirmek başka, sizi şöyle yapacağız böyle yapacağız filan şeklinde birtakım faraziyeler, varsayımlar üzerinde konuşmak başka. Sayın Başbakan da eleştirmiştir bu konuyu, ben de eleştirdim, Adalet Bakanı da eleştirdi. Ama bu yarın HSYK'yı değiştireceğimiz, Anayasa'yı değiştireceğimiz, kanun çıkaracağımız anlamına gelmez. HSYK için bu tür davranışlara devam etmesi veya kendi görevlerini ihmal etmesi tehlike olarak söz konusuysa şüphesiz bu zaman içinde değerlendirilir, HSYK ile ilgili yapılacak çalışma varsa gündeme gelir. Şu anda böyle bir çalışmanın olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.

HUKUK DEVLETİ

Hukuk devletiysek hukuk devleti içerisinde herkesin kendi yetkisini ve sorumluluğunu bilmesi gerekir. Anyasa'daki eşitlik ilkesini ve toplumdaki ayrımcılığın kesinlikle yasaklandığını da bilmesi lazım. Eğer paralel yapı veya devlet içerisindeki çeteler vesaire bunlar son yıllarda çok konuşulduğu için belki ağızlarımıza geliyor. Bu kadar olmasa bile bir güce sahipse bunu kendi amaçları doğrultusunda kullanıyorsa bize düşen ve bizden sonra gelecek her hükümete düşen onlarla mücadele etmektir. Onları hukuk çizgisine çekmektir.