Bülent Arınç dış politikaya değindi. Ermenistan ve Kıbrıs sorununu anlatırken ilginç bir örnek verdi.
Abone olDevlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ülkeler arasında var olan sorunların ön yargılarla çözülemeyeceğini, ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini belirterek, ''El sıkışmak için elini açacaksın, sıkılmış yumrukla el sıkılmaz'' dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ni (İGC) ziyaret etti.
Atilla Sertel, Türkiye Gazeteciler Federasyonunun aralarında sorun olan ülkelerin gazetecilerini İzmir'de toplamak yönünde projeleri olduğunu belirterek, proje hakkında bilgi verdi. Sertel, sonbaharda Filistin, İsrail, Kıbrıs Rum Kesimi, Sırbistan, Bosna Hersek gibi ülkelerden gazetecileri İzmir'e davet edeceklerini söyledi.
Arınç, Meclis Başkanlığı sırasında buna benzer bir proje hazırladığını belirterek, şunları söyledi:
ERMENİSTAN VE KIBRIS SORUNU
''Geleneksel dış politika kabulleriyle bakarsanız bu işler olmaz. Ben bunu 2005'te düşündüm. Sıfırlı ve 5'li yıllarda görkemli kutlamalar yapalım diye karar almışlar. 2000 yılında 1999 depremi nedeniyle yapılamadı. Meclis Başkanlık Divanını topladık, herkes çalıştı, 'AB üyesi ülke parlamento başkanları davet edelim gezdirelim, bizim zamanımızda gitme gelme olmamış. Komşu ülkelerle yapalım' noktasına geldik. Komşulara bakınca Güney Kıbrıs, Ermenistan var, olabilir, 'Meclis açılışı kutluyoruz' dedik.
SIKILMIŞ YUMRUKLA EL SIKILMAZ
'Diplomatik ilişkiler olmasa bile parlamentonun 85. yılında davet edersek jest olur' dedik. Yüksek yerlerde 'Dış politikamıza aykırıdır' denildi, yapamadık. Sonra Avrupa Parlamenterler Konseyi toplantılarına gittik, 'Ermenistan Parlamento Başkanı ikili görüşmek istiyor' dediler, ısrar etmiş, 'konuşalım' dedim, şimdi muhalefet lideri, o zaman parlamento başkanıydı. Bize 'Büyük bir devletsiniz ihtilafı çözerseniz siz çözersiniz' dedi. Kafamızdaki kabullerle yola çıktığımız için ters bakıyoruz. Güney Kıbrıs'tan Sayın Hristofyas vardı, 'ters söylerse bir şey söyleyelim' diye bekliyoruz. Öyle olmadı, çok övücü konuştu. Bazı ön yargılarımızı gidermenin yolu el sıkışmaktan geçiyor. El sıkışmak için elini açacaksın, sıkılmış yumrukla el sıkılmaz. Keşke yapabilseydik, en üsttekiler 'Olmasın' dedi, davet edemedik. Kıbrıs gerçeği var, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni sadece Türkiye tanıyor, dünya tanımıyor, Güney Kıbrıs'ı sadece Türkiye tanımıyor, dünya tanıyor. Reel politika yaparken bazı şeylere dikkat etmek lazım.
Avrupa Birliği hata yaptı, ikiye bölünmüş Kıbrıs'ı üyeliğe aldı, hata yaptılar. Böyle bir dünya gerçeğinde adımlar atmamız lazım, tezleri kabul ettirmek için. Türkiye'nin Gürcistan ile ilişkiler çok iyi ama Abhazya sorunu var. Türkiye'de var, Abhazyalılar var. Tam en sıkışık dönemde Cumhurbaşkanları Türkiye'ye gelmek istiyor, Gürcistan 'Gelmesin' diye nota veriyor. Bunlara 'dondurulmuş ihtilaflar' deniyor. Azerbaycan, Ermenistan, Ermenistan ile bizim aramızda. Türkiye'nin sorun çözümü, ara bulucu, güçlü devlet misyonu var, yaparsak biz yaparız. Mesela Gürcistan davet etse öbürleri gelmez ama Türkiye'nin bölgemizde böyle bir misyonu var.''