"İktidarın bütün görevi iktidarda kalmaktır. Buna da halk karar verir" diyen Arınç farklı oy tartışmasına da cevap verdi.
Abone olMeclis eski başkanı Bülent Arınç, Beyazay Görme Engelliler Derneğinde, ''Siyaset ve idealizm'' başlıklı konferans verdi.
Dernek üyelerinin, Türkiye'nin sorunlarını çok iyi bildiklerinden emin olduğunu, her şeyin görmekle mümkün olmadığını, duymanın, anlamanın ve hissetmenin de güzel şeyler olduğunu belirten Arınç, Türkiye'nin sorunları hakkında birkaç konudan söz edeceğini söyledi.
Birkaç gün sonra TBMM'nin kuruluşunun 88. yılının kutlanacağını hatırlatan Arınç, o günlerde Türkiye'nin dört bir tarafından gelen temsilcilerin, memleketin bağımsızlığı için ant içtiklerini ifade ederek, ''Hepimiz, dinimizin, vatanımızın, mukaddesatımızın, bayrağımızın ne kadar önemli olduğunun bilinci içindeyiz'' dedi.
Meclisin bugün 550 milletvekilinden oluştuğunu ve duvarında ''Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir'' yazdığını dile getiren Arınç, 1961 Anayasasına kadar egemenliğin başka hiçbir kurum ve kuruluşta değil, sadece millette olduğunu belirtti.
Milletin egemenlik hakkını, milletvekillerinin temsil ettiğini ifade eden Arınç, ''Millet iradesi, egemenlik hakkı Mecliste temsil ediliyor. Dolayısıyla Meclisimiz ne kadar güçlü olursa, siyaset o kadar güçlü olur. Millet iradesi ne kadar güçlü olursa, milletin sorunlarına da o kadar kolay çözüm bulunur. Dolayısıyla Meclisi her zaman açık tutmak, güçlü kılmak, Meclisi her an milletimizin temsil edildiği yer olarak görmek bizim görevimiz olmuştur'' diye konuştu.
MİLLET İRADESİNE HEPİMİZ 'EYVALLAH' DEMELİYİZ
Siyasetten anladıklarının, topluma hizmet ve siyasi partilerin tek amacının da iktidar olduğunu dile getiren Arınç, hiçbir partinin muhalefette kalmak için kurulamayacağını söyledi.
Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Muhalefetin bütün görevi iktidar olmak, iktidarın bütün görevi iktidarda kalmaktır. Buna kim karar verecek?, Buna halk karar verecek. Nasıl karar verecek; seçimle, sandıkta karar verecek. İktidar sandıkta el değiştirmeli. Millet iradesine hepimiz 'eyvallah' demeliyiz. AK Parti bugün yüzde 47 oy aldı. Ama halk dilerse, AK Parti'yi başarısız görürse, onu yüzde 7'ye indirebilir. Yüzde 47'ye 'ne kadar güzel', yüzde 7'ye 'ne kadar çirkin' diyemeyiz. Halkın verdiği karar demokratik bir karardır. Ona karşı 'vay, sen hiçbir şey bilmiyorsun ahmak adam. Niye oyunu ters kullandın' demeye hiçbirimizin hakkı yok. Elinde 1 oy hakkı var ve onu iyi kullanmak zorunda. Milletin oy hakkına saygı duyacağız.''
Siyasetin yönetim biçimi olduğunu, insanların iyi bir yönetimde alabildiğine özgürlük içinde olması, önlerinde bir yasal engel bulunmaması gerektiğini ifade eden Arınç, teşebbüs özgürlüğünün, fikir ve inanç, din ve vicdan özgürlüğünün olması gerektiğini söyledi.
Ancak, özgürlüklerin sınırsız olmadığını dile getiren Arınç, ''Benim özgürlüğüm seninkinin sınırında başlar. Birbirimizin hakkına, malına, düşüncesine hiçbir zaman tecavüz etmeden, kendi kimliğimizle yaşamak, özgürlüklerimizdendir'' diye konuştu.
''Bizim anladığımız manada siyaset, toplumu kucaklayan, toplumun tüm kesimleriyle ilişki kuran, toplumun tüm sorunlarını çözmek için gayret eden ve topluma özgürce yaşama imkanı sunan bir iştir. Böyle yapacağız, böyle yapmaya çalışacağız'' diyen Arınç, Türkiye'nin bu anlayışı, bu güzellikleri son yıllarda yaşamaya başladığını kaydetti.