Bülent Arınç, bayram için katıldığı bir programda çözüm sürecine değindi.
Abone olBülent Arınç, TRT Haber kanalında canlı yayınlanan "Bayram Özel" programında açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Bütün vatandaşların Ramazan Bayramı'nı tebrik eden Arınç, herkesin yeni bayramlara kavuşması temennisinde bulundu.
Geldiği yaş itibarıyla çok bayram yaşadığını belirten Arınç, babasını küçük yaşlarda kaybettiğini bu nedenle annesiyle daha fazla bayram geçirme fırsatı bulduğunu söyledi. Dört kardeş olduklarını anımsatan Arınç, her birinin farklı yerde olmasına rağmen bayramları mutlaka annelerinin yanında geçirdiklerini aktardı.
Annesinin bayramlaşmaya gelen çocuklar için mendil, çorap ve şekerleme hazırladığını anlatan Arınç, kendilerinin de diğer tüm çocuklar gibi şeker ve bayram harçlığı topladıklarını kaydetti.
Babasının memur olması nedeniyle tüm kardeşlerinin farklı kentlerde doğduğunu ifade eden Arınç, kendisinin Bursa Demirtaş'ta doğduğunu ve bu yüzden kentin, gönlündeki yerinin farklı olduğunu dile getirdi. Bursa'nın her şeyiyle mükemmel bir şehir olduğunu vurgulayan Arınç, kentin her sokağının da maneviyat koktuğu düşüncesini paylaştı.
"İnşallah emekliliğimizde de Bursa'ya yerleşiriz"
Bursa'nın sanayi, ticaret ve turizm kenti olduğuna işaret eden Arınç, kentin Türkiye ihracatına da önemli katkı sunduğunu vurguladı.
Fırsat buldukça kentin tarihi yerlerini gezdiğini anlatan Arınç, "İnşallah emekliliğimizde de Bursa'ya yerleşiriz" ifadesini kullandı.
"Bir an evvel bu zulümden kurtulmaları için onlara dua ediyoruz"
Mısır ve Suriye başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde Müslümanların buruk bir bayram yaşadığının hatırlatılması üzerine Arınç, "Şüphesiz her konuşmamızda, onları hem selamlıyoruz hem de içlerinde bulundukları sıkıntılardan, üzüntülerden, kayıplardan bir an evvel kurtulmalarını diliyoruz" değerlendirmesini yaptı.
"Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ayağımıza diken batsa, başımız bundan ağrı çeker. Bir vücudun azaları gibiyiz. Orada yaşanan acı olayları kendi bünyemizde hissediyoruz" diyen Arınç, şöyle devam etti:
"Bir an evvel bu zulümden kurtulmaları için onlara dua ediyoruz. Onlarla dayanışma içerisinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Türkiye'de ne kadar huzurlu bir ramazan geçirdiysek, bunların tam aksine, Mısır, Suriye, Afganistan, Pakistan, Myanmar, Bangladeş ve dünyanın pek çok bölgesinde milyonlarca insan, üzüntü, acı, kayıp, bomba, cinayet içerisinde huzurlu bir ramazan geçiremedi. Çok büyük üzüntü duyduk. Onlar mutlaka bizden daha fazla üzülmüşlerdir. Onlara bu mübarek günlerde, bayram namazlarında da teravih namazlarında da beş vakit namazda da eminim bütün camilerde Müslümanlar dua ettiler. Biz de her zaman onları seviyoruz."
Bugün Yalova'da camide bayram namazında pek çok Arap ülkesinden gelen turist gördüğüne dikkati çeken Arınç, "Onlar huzurluydular. Ama onların da dualarında kardeşlerinin yaşadığı acı olaylar vardı. Ben bütün İslam alemine, Türkiye gibi Bursa gibi huzurlu bir hayatı temenni ediyorum. İnşallah çocuklarıyla aileleriyle, bomba sesleri olmadan, başlarına bombalar yağmadan, çocukları sokaklarda sniperların ateşlerine kurban gitmeden, huzurlu bir bayram geçirmelerini temenni ediyorum. Türk halkının hemen hepsinin gönlünde öyle bir dua ve temenni olduğuna inanıyorum. Allah yardımcıları olsun" şeklinde konuştu.
SİYASETÇİNİN EŞİ DUL PARASI PULDUR
Siyasi hayatında ailesinden çok ayrı kaldığını söyleyen Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Bakanlar Kurulu üyelerinden ramazan ayı boyunca neler yaptıklarına ilişkin rapor istediğini dile getirdi. Ramazanda 25 günü dışarda, 5 günü ise eşi ve ailesiyle iftar yaptığı bilgisini veren Arınç, yalnızca 1 gününü ailesiyle geçiren bakanlar bulunduğunu belirtti.
Hizmet yarışında bazen yoksullarla bazen de kamu kurum ve kuruluşlarının iftar davetlerine katıldıklarını ifade eden Arınç, bakan arkadaşlarının kendisinden daha gayretli çıktıklarına dikkati çekti. Arınç, Başbakan Erdoğan'ın da ramazan ayı boyunca eşi ve çocuklarıyla yalnızca 2 gün evinde iftar yapabildiğini paylaştı.
Siyasetçilerin eş ve çocuklarını çok ihmal ettiklerini, milletvekili olduğu zaman büyüklerinin "siyasetçinin eşi dul, parası pul" dediğini anlatan Arınç, siyasi hayatında çocuklarını çok göremediğini, yıllar sonra bunu telafi etmeye çalıştığını vurguladı. Arınç, "Çocuklarımız bizleri görmedi. İnşallah çocuklarımız bizi affetmişlerdir. Artık unumuzu eledik, eleğimizi astık. Onlara daha çok vakit ayırmaya çalışıyorum" ifadesini kullandı.
ÇÖZÜM SÜRECİ
"Çözüm sürecinin ardından şehit cenazelerinin gelmediği ve ülkede bayram havası yaşandığının" hatırlatılması üzerine de Arınç, Türkiye'de ocak ayından bu yana biri iki olay dışında terörün en koyu zamanlarında yaşanan acı olayların yaşanmadığını söyledi.
Bu huzura, sükunete herkesin ihtiyaç ve özlem duyduğunu bildiren Arınç, "İnşallah çözüm süreci başarıyla bitecek ve artık bundan sonra terörle hayatını kaybeden, yaralanan, maddi, manevi kayıpların olmadığı bir Türkiye yaşayacağız. Bu bence bizim için en güzel bayram müjdesi olsun. İnşallah göz yaşlarının dindiği, şiddetin, silahların sustuğu ve insanların birbirlerine ne kadar aykırı düşünceleri de olsa huzurla, arkadaşlıkla, kardeşlikle kucaklayabileecği bir ortama dönüşmesini temenni ediyorum " diyerek sözlerini tamamladı.