BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Arınç'tan CHP'ye televole uyarısı!

ODA TV muhabiri İklim Bayraktar'ın iddiaları ile çalkalanan CHP'ye Arınç'tan ağır eleştiriler geldi.

Abone ol

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Odatv muhabiri İklim Bayraktar'ın gündeme getirdiği taciz iddialarıyla ilgili olarak, ''Anamuhalefet partisinde bir güven bunalımı, liderlik bunalımı var. Parti içerisindeki ilişkilere bakarsanız geçmişten bu yana bunlar neredeyse magazin basınının diline düşecek şeyler'' dedi.

Arınç İzmir Polisevi'nde gazetecilerin sorusu üzerine ''CHP'deki taciz iddialarını" değerlendirdi. Son olaylarda AK Parti'nin bir ilgisinin olmadığının herkes tarafından bilindiğini belirten Arınç şunları söyledi:

''Bu nereden bakarsanız bakınız çok çirkin bir olaydır. Sayın Deniz Baykal ile ilgili, Muharrem İnce ile ilgili, Gürsel Tekin ile ilgili söylenenler, nereden bakarsanız entrikadır, komplodur, birileri aleyhine yapılabilecek skandal hazırlığı vesairedir. Baykal'ın komplo kasetle ilgili olarak genel başkanlıktan ayrıldığını biliyoruz. Bunun arkasından Sayın Kılıçdaroğlu gelmişti. Şimdi 'Büyük balık', 'Küçük balık' laflarıyla yine birisi hakkında bir kaset hazırlanacağı, bunun için malzeme istenildiği söyleniliyor. Sayın bayan, Kılıçdaroğlu'na bu düşüncesini aktardığı zaman, eğer doğruysa Kılıçdaroğlu, 'Ben sana malzeme vermem, kendi imkanlarınla yap' diyor. Yani kesinlikle böyle 'Hukuk dışı, kanun dışı bir şeyi ben duymamış olayım, bu konuda hiçbir şekilde izin vermiyoruz ve sizi ihbar edeceğiz' demesi gerekirken, 'Ne halin varsa gör, kendi imkanlarınla bunu yap' demesi, bunun Baykal aleyhine veya bir başkası aleyhine 'Varan 2' olarak kullanılabileceği sözleri, dehşet uyandıran sözlerdir.

Bir anamuhalefet partisinde bir güven bunalımı, bir liderlik bunalımı var. Parti içerisindeki ilişkilere bakarsanız geçmişten bu yana bunların neredeyse magazin basınının diline düşecek şeyler.''

O BALIK AK PARTİ'Lİ DEĞİL CHP'Lİ!

Arınç, Bayraktar'ın yapacağı hazırlığın AK Parti'li birisiyle ilgili olmadığını, taciz iddiasının eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilgili olduğunu belirtti. Olayın bir an önce yargı süreci sonunda açığa çıkarılmasını isteyen Arınç, şöyle devam etti:

"Ben yıllardır siyasette bulunan bir insanım. Siyasetçilerin örnek insan olması, topluma güven vermesi gerekir. Hukuk devletinden yana tavır alması gerekir. Rakiplerini bir şekilde gayriahlaki ve kanun dışı işlerle refüze etmeye çalışması yok etmeye çalışması hiçbir zaman kabul edilemez. Görülüyor ki bir kasetle genel başkanlıktan uzaklaştırılan Sayın Baykal olayıyla yine bir başka kasetle başkasının önünü veya arkasını kesme çabalarına şahit oluyoruz. Doğrusu işin CHP'yle ilgili boyutundan fevkalade endişe ve üzüntü duyuyorum. Adeta yüz kızartıcı şeyler anlatılıyor. Bütün bunların, bilgisi olanların her şeyi samimi olarak ortaya koymasıyla, bir yargı süreci sonunda açığa çıkarılmasını isterim. Bu Türk siyaseti ve siyasetin geleceği bakımından da fevkalade önemlidir.''

GENEL BAŞKAN HER TALEBİ KABUL ETMEZ

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Soner Yalçın'a, ''Yalçın kayalar gibi güçlü bir insan" sözleriyle sahip çıktığını hatırlatan Arınç randevular konusunda dikkat uyarısı yaparak şunları söyledi:

''Zaten İklim isimli bayanın söylediğine göre de Soner Yalçın kendisini görevlendirerek Kılıçdaroğlu'na göndermiş Sayın Baykal'la 40 dakika görüşmüşler. Kılıçdaroğlu'yla konuşmuşlar. Her genel başkan her randevu talebini kabul etmez. Özellikle gazetecilerle röportaj konusunda biraz seçici davranır. Ama bu bayan rahatlıkla genel merkeze de rahatlıkla Sayın Baykal'ın odasına da girebiliyor. Demek ki Soner Yalçın'a duyulan sevgi ve güven, onun tarafından gönderilen birisine de aynı şekilde duyulmuş demek.''

GAZETECİLİK NEDENİYLE TUTUKLANMADILAR

Yargı sürecinin hep birlikte beklenmesi gerektiğini ifade eden Arınç, şöyle dedi:
''Gazeteci sıfatı hiç kimseye suç işleme imtiyazı vermez dediğimiz zaman eleştirilmiştik. Şimdi ortaya çıkan iddialara baktığımız zaman bu kişilerin gazetecilik faaliyeti yapmadıkları görülüyor. Tevkif müzekkeresinde 'terör örgütüne yandaşlık veya evrakta sahtecilik' suçlamaları var. Gazeteciler suç işlemez düşüncesiyle veya onlar hakkında bir yargı süreci başladıktan sonra 'Türkiye'de basın özgürlüğü kalmadı' diye ortaya çıkanlar bu olaydan ders almalılar. Soner Yalçın ve onunla bağlantılı olan kişilerin bir faaliyet içinde olmadıkları tam aksine MİT mensubunun da kendilerine belge ve bilgi sağlamasıyla adeta bir komplo kuran bir yönetim haline geldiklerini gösteriyor.

ŞİVAN PERVER VATANSEVER BİR İNSAN

Perver'in Türkiye'deki demokratik açılımın çok önemli sonuçlar vereceğine, ülkenin birlik ve bütünlüğü için buna ihtiyaç olduğuna inandığını dile getiren Arınç, yurtdışında bir konser vereceği ve o konsere de Türkiye'den belli sanatçıların katılmasını arzu etmesinin ardından Perver'in tehdit edildiğini anımsatarak, ''Şivan'ın başına gelmedik kalmadı. Başka yazar ve sanatçılarla birlikte tehdit edildi. Hatta bu tehditler çok daha ileri götürüldü ama o vatanperver bir insan. Bu tehditlere karşı durdu ve bu tehditleri yapanları da çok ağır bir şekilde eleştirdi. Umarım Şivan'ın Türkiye'ye gelmesi de Türkiye için yurtdışında bir konser vermesi de en kısa sürede gerçekleşir'' dedi