Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Erdoğan’ın YAŞ’ta ‘tek’ oturmasını eleştirenlere başlıktaki yanıtı verdi.
Abone ol"Ailece mi oturacak?" diyen Arınç, "Kanun böyle diyor. Bu birilerine zor geliyor. Karikatürize etmiyorum. TSK'nın, ne Genelkurmay Başkanını, ne erini, ne de onbaşısını kimse küçümseyemez. Ama onların kendi içinde bile bir hiyerarşi var" dedi.
Bursa'da dün temaslarda bulunan Arınç, önce CNN Türk canlı yayınında, daha sonra da Ak Parti Bursa İl Başkanlığı tarafından Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 28. İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda, YAŞ ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Arınç'ın her iki konuşmasında özetle şu mesajları verdi:
YAŞ: Ben YAŞ'ın öncesini de sonrasını da sonuç itibarıyla başarılı buluyorum. Mevzuat ve teamüller içerisinde bazen teamüller de aşılarak ama yine de Askeri Şura kararı haline gelen bir belgeyle ortaya çıktı.
GÜLMEKTEN KENDİMİ ALAMIYORUM: CHP liderinin 'Kapalı kapılar arkasında neler konuşuldu, bizlere açıklansın... Ne oldu da 14 komutanın terfi alma süresi uzatıldı?' sözlerine, yani affedersin gülmekten kendimi alamıyorum. Umarım Sayın Kılıçdaroğlu böyle dememiştir, biz böyle anlamışızdır. Bir siyasi partinin genel başkanı, Siz orada ne konuştunuz kapalı kapılar arkasında' diyebilir mi? Bunu derse o siyasetçinin Anayasa'yı, kanunları bildiğinden bahsedebilir miyiz?
Kendisi son günlerde biraz basına kapalı hale geldi. Ancak Milliyet gazetesinden birilerine konuştuğunu biliyoruz. YAŞ toplantılarında ne konuşulduğunu sormak Sayın Kılıçdaroğlu'nun hakkı değildir, ilgisi de yoktur.
KOMUTANLARIN İSTİFASI: Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in görev süresinin dolmasına bir yıl daha vardı. Ama 3 kuvvet komutanının görev süresi zaten 3 gün sonra bitiyor, resen emekliliğe ayrılıyorlardı. Bunu bir tepki olarak yorumlamak ne kadar haklıdır, takdirlerinize sunarım. Öyle olarak da görseniz düşük yoğunluklu tepkiydi.
GEVEZELİK YAPIYORLAR: Genelkurmay Başkanlığına atanacağı bilinen Kara Kuvvetleri Komutanı'nın, YAŞ toplantısı sırasında Başbakan'la yaptığı konuşmayı dillerine dolayanlar sadece ideolojik gevezelik yapıyorlar. Başka bir şey değil. YAŞ'a başkanlık etmesi gereken Başbakan'ın kurulda tek başına başkanlık kürsüsünde olmasını, çok şükür, Allah'a hamdetmek lazım artık Kılıçdaroğlu bile yadsınamaz halde düşünüyor.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ: Anayasa değişikliğinin yapılacağına yürekten inanıyorum. Bu, bize halkımızın bize verdiği görevdir ve bizim iddiamızdır. CHP ve BDP ne kadar inanıyor 1 Ekim'de göreceğiz. Önemli olan hep beraber yapmak. Bunun şerefi bütün siyasi partilerde olsun.
ŞİVAN PERVER DE GELSE: 31 yıl sonra Türkiye'ye dönen Kemal Burkay'a twitter'dan 'hoş geldin' dedim. Keşke bir Şivan Perver de gelse türkülerini, şarkılarını söylese. O da gelecek, iklimin değişimini bekliyor.
ŞÜKÜR SECDESİ
10 yılda 3 dönem üst üste Ak Parti iktidar olduğu için herkesin şükür secdesi yapmalı. Özgürlük alanlarını sürekli genişleten bir iktidarın, 'askerin karşısında daha güçlü hale gelmesi tehlike oldu' demek hiç akla gelecek bir eleştiri değil bence. Kemal Burkay'ın dediği gibi 'İklim değişir de Akdeniz olur ya', o havaların Türkiye'de teneffüs edilmesi lazım. Yoksa tek başına gelen iktidar bugün yaptıklarını 9 yıl önce yapma konusunda ısrarcı olsaydı çatışma olurdu.
"'BDP'LİLER, ÇAP İÇİP DAĞILIYORLAR"
CHP'liler önce direndiler sonra kıvranmaya başladılar. 'Biz böyle bir yanlış yaptık ama bize onurlu bir dönüş lazım. Siz bize biraz yol gösterin. Nasıl yapalım?' Bahane arıyorlardı Meclise gelip ant içmek için. Çünkü, 'maaşlarını alıp da ant içmeden bankamatik vekil mi oldunuz?' sözleri onları perişan etti. Sonra geldiler kuzu kuzu ant içme töreninde bulundular. Bir tanesi halen direniş yapıyor sanki. O da 'bir an önce ekim olsa da ben de koşup ant içsem, bu işten kurtulsam' hevesi içinde.
Öbürleri (BDP'liler) Diyarbakır'dan henüz Ankara'ya gelemediler. Tatil olduğu için bilemiyorum belki gelmişlerdir. Orada varlığı bile yasal statüye kavuşmamış, dernek değil, vakıf değil Demokratik Toplum Kongresi diye bir şeyi iki güne bir topluyorlar, çay içip dağılıyorlar, 'biz grup toplantısı yaptık' diyorlar. Ne Anayasa'da ne Meclis İçtüzüğü'nde partilerin grup toplantılarını parlamento dışında yapabileceklerine dair hiçbir yetki yok. Siz sadece konuşur, çayınızı içer dağılırsınız. Emin olun, Meclisin açılmasıyla onlar da gelecek ant içecekler TBMM, yasama görevine başlayacak.