BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  POLİTİKA

Arınçtan Baykala ilginç cevap

Arınç suikast iddiasını mizah konusu yapan CHP'ye verdi veriştirdi. Hedefinde ise Baykal'ın dünkü sözleri vardı

Abone ol

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yargı kararlarının herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğini belirterek, ''Bunları basının önünde basın ağzıyla, diliyle yorumlamak çok da doğru değildir'' dedi.

Bülent Arınç ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi ''Kemik Transplantasyon Ünitesi''nin açılışını yaptı.

Arınç, hastane çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ''Seferberlik Bölge Başkanlığı'ndaki aramalarla ilgili olarak mahkemenin verdiği sınırlama kararını nasıl değerlendirdiğinin'' sorulması üzerine, yargı sürecinin devam ettiğini ve sonucunun beklenmesi gerektiğini ifade etti.

 Mermiye çikolata der
Arınç, kendisine yönelik suikast iddiasıyla ilgili CHP lideri Baykal'ın sözlerini eleştirdi. Arınç, "Baykal'a 8 mermiyi sorsanız, 'çikolatadır' der" dedi.

Arınç'ın Baykal'a yönelik sözleri şöyle:

"Sayın Baykal, Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Şahşn Mengü bu konuyu mizah konusu yaptılar. Sayın Baykal dün grup toplantısında 70 milyonun gözünün içine baka baka ciddi bir siyasetçiye yakışmayan şekilde "Kozmik odadan kozmik patates çıktı" diyor. Sayın Baykal'a sorsanız "Hakim ve savcıya içerisinde 8'er adet mermi bulunan mektuplar gönderildi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" deseniz, Baykal eminim 'Onlar mermi değil, çikolatadır' der. "



Bülent Arınç, şunları kaydetti:

''Bu konuyla ilgili yeni bilgiler veriliyor. 11 numaralı mahkeme bir karar veriyor, 12 numaralı mahkeme bir karar veriyor. Arama kararı üzerine bizzat hakim tarafından inceleme ve araştırma yapılıyor. Sanıklardan 8'inden 5'ini savcılık bırakıyor, 3'ünü tutuklama talebiyle mahkemeye sevk ediyor. Mahkemede delil durumuna göre onları serbest bırakıyor. Savcılık tekrar tutuklama talebiyle bir başka mahkemeye müracaat ediyor, mahkeme o talebi reddediyor. Bunların hepsini toplarsanız, yargı sürecinin devam ettiğini görürsünüz.

Türkiye bir hukuk devleti. Bu hukuk devleti içerisinde savcıların hakimlerin verdiği kararlar, elbette hepimizin kabul etmesi gereken kararlardır. Bunları basının önünde basın ağzıyla, diliyle yorumlamak çok da doğru değildir. Yani bir hukuki kararın ne anlama geldiğini bizim burada oturup da bir hastahane bahçesinde değerlendirmemiz ne kadar doğru olabilir?

Benim hoşuma gider veya gitmez ama yargı süreci devam ettiriyor. Bu süreç içerisinde de hep hukuki olaylar yaşıyoruz. Bundan daha tabii hiçbir şey olamaz. Benim söylemek istediğim; böyle adli konuların, yargılama konusu olacak birtakım olayların enine boyuna yargı tarafından incelenmesi ve araştırılmasıdır. Çıkacak sonuca da hepimizin razı olması gerekir. Saygı duymak mecburiyetinde olduğumuz bir kararı beklerken günlük spekülasyonlar yapmanın, olayı karikatürize etmenin, başka mecralara çekmenin alemi yok.'